Müthiş Bir Krallık : K'ita

Bölüm otuz iki - iblis ve insan savaşları (geçmiş)

Nova ve Dante... iki ana tanrı. Anthony'nin babaları... onlar adına yazılmış yüzlerce, binlerce efsane vardır. Daha önce çok fazla yer yüzünde görülmemişlerdi fakat her yerde, oluşturdukları bu dünyada bir izleri elbet vardı. Izlerinin en büyük önderi K'ita krallığındaki eski heykelleriydi. Heykel Nova ve Dante olmakla birlikte 1.60 boylarındaki bir çocuk ve 1.80 boylarındaki bir yetişkindi. Çocuk olanın boynundan sırtına uzanan bandaj sargılar vardı. Sanki bir pelerin gibi dalgalanıyor... saçları düz ve çok uzun olmayan bu kişi Nova idi. Yanındaki ise Dante. Üstünde dizine kadar uzanan açık kahverengi bir palto, dalgalı ve boynuna kadar uzanan saçları vardı... heykelin yapılışı ise Nova ve Dante'nin kendilerini belli etmek için yeryüzüne indikleri zamanlardan. Nova ve Dante o zamanlarda chennem ile dünyanın kapılarını araladılar. Iblislerle insanlar tanıştı. Bazı birlikler iblislere karşı gelmeye çalıştı... Nova ve Dante bu olaya karışmadılar. Dante her ne kadar kendisi barış sağlamakda istesede, Nova'nın her zaman dediği gibi. "Bazı kardeşlikler savaşla başlar Dante."

Dante:"her zaman haklı olmayı nasıl başarıyorsun!"
Nova:"dante sus artık Odaklanamıyorum!"

Öhm... her neyse. Nova bu felsefe yapısından dolayı, bu savaşı kendi haline bırakmıştı. Sonuç olarak ise iblisler ve insanlar barış içinde yaşamayı öğrendi... ve iblislerle insanlar, onları asla unutmamak ve minnettar olduklarıni göstermek için onlar adında şiirler, romanlar, hikayeler, efsaneler yazdı, heykeller dikti...

Iblis ve insan savaşları... (binlerce yıl önce) -geçmiş-

Chennemde bir birlik binasında...

Içeriye beyaz saçlı ve beyaz tenli, genç bir iblis girdi. Uzun siyah boynuzları... bu Shadow Shander olsa gerek...
Shadow:"INAN!"
genç ve üstünde beyaz bir kazak olan inan uyuyordu... Shadow yanına gitti ve yüzüne tokat attı.
Shadow:"INAN!"
Inan:"n..NE VAR BE!" çene kaslarını sıkarak uyandı. Kaşlarını çatmış bir şekilde Shadow'un eline vurdu. Shadow doğruldu.
Shadow:"Tören var kalk!"
Inan:"VARSA VAR AMINA KOYAYIM... YAPMA ŞÖYLE AYAR OLUYORUM!" doğruldu ve kalktı. Üstünde nefretten bir zırh belirdi ve sinirle yüzünü silip yürümeye başladı.
Shadow:"TH! asabi ergen..." hızlı adımlarla onu peşlemeye başladı. Ikiside sanki 18 yaşlarındaymış gibiydi.
Inan:"boş konuşma sende." Shadow inan'a yetişip güldü ve tam beline yumruk attı. Sonrasında kıravatını sıkılaştırdı. Merdivenlerden asağı iniyorlardı...
Shadow:"ben mi?! Hah!" Sinirle hırıltılandı. Inan ters gözlerle ona baktı ve iç çekti. Bir süre sonra binadan çıktılar.
Shadow:"bu gün dünyaya gidiyoruz tahinimiz dünyaya."
Inan:"gene mi... ne kadarlık?"
Shadow:"bir iki ay kadar."
Inan:"aman ne âlâ."
Tören alanına vardılar. Hemen sıraya geçtiler, Yanyanaydılar.
Shadow:"deme ya."

Lider üstünde pelerini olan, garip bir dizaynlı bir taça sahipti. Yavaşça ordunun karşısına geçti. Dik duruşu yeterliydi korku salmaya. Gözleri koyu kırmızı, ten rengi iblis kırmızısıydı. Yüzünün bir kısmı yanık izleriyle kaplıydı. Göz akı simsiyahtı, üstünde kıdemli bir kıyafet vardı.
Lider:"ASKER. HAZIR OL!"
bütün askerler aniden ayaklarını yere vurarak hazır konumuna geçtiler.
Lider:"DÜNYAYA TAHİNİ ÇIKANLAR. SIRANIN KARŞISINA!"
Yavaşça ordunun küçük bir kısmı sıranın önüne geçti.
Lider:"OSMANLI İMPARATORLUĞU ÇEVRESİNDEKİLER. SİZLER GİDEBİLİRSİNİZ!"

Inan,Lucian,Shadow,Infinite,Zoldyack:"SAĞOL!"
bir ses diğerlerine göre daha farklıydı... cok daha kalın ve korkunç. Inan, lucian,shadow,infinite ve corpse ordunun yanından ayrıldı... oradan uzaklaştılar.
Lider:"YENİ ÜST ALEV OLANLAR. SIRA SİZDE!"

Dakikalar sonra ekip oradan ayrıldıkdan sonra Infinite kahkaha atarak inan'ın sırtına atladı.
Inan:"INF!:
Inf:"WOHOOOOOO! GENE BERABERIZ LETSGOO!"
Zoldyack önüne bakarak yürümeye devam ediyordu lucianla beraber. Shadow onlara baktı ve göz devirdi.
Lucian:"bu kadar enerjiyi nereden buluyorlar."
Zoldyack ağız kısmı yanmış bir tavşan-iblisti. Bir kaza geçirmişe benziyor, gözleri bembeyazdı. Gözleri resmen parlıyordu, onun yanında kısa ama kıvırcık saçlıydı ve saçları siyahtı. Üstünde siyah bir sweat ve yırtık kot pantalon vardı. Boyu 1.90 idi... takımın en uzunu gibiydi... inan üstündeki zırhı yok etti...
Inan:"in artık inf!"
Inf:"BÖHÖHÖY-" inan infinite'yi tuttu ve yere doğru sarstı.
Lucian:"kesin şunu artık."
Inan:"Çogul konuşma! ÇOĞUL KONUŞMA!"
inf:"HAHAHA!" inan sinirli bir şekilde sırtını bir ağaca vurdu. Shsdow durup onlara baktı. Zoldyack ve lucian yürümeye devam ediyordu.
Inf:"PEHHHHH! MAAOOOW!"
Inan:"İN ASAĞI KODUGUMUN KEDİSİ!"
Zoldyack sinirli bir nefes aldı ve yumruğunu sıkıp o tarafa doğru döndü, yumruğunu salladıgı gibi ağaca doğru bir patlama ilerledi ve inan hızla ileriye atılırken Inf aniden bacaklarıyla ağaca basıp ileri ittirfi inan ile kendisini... ağac havaya uçtu ve ikiside yere düştü.
Inan:"OUW!"
inf:"a... özür dilerim!" Kuyruğunu dikeltti.
Zoldyack elini actı ve elini kasarak inf'e baktı. Sinirli duruyor
Zol:"ONLARCA TESTİ VE EĞİTİMİ GEÇTİN AMA HALA ADAM OLAMADIN İNF! UTAN KENDİNDEN TÜY YUMAĞI!"
inf:"BABANDIR TÜY YUMAĞI!" Inanın üstünden kalktı. Zoldyack ona doğru ilerleyecekken Lucian rüzgarı ile zoldyack'ı kendine doğru itti. Inf korkmuş ve etrafını phantomla sarmıştı. Inan öksürerek kalktı ve yüzünü sildi.
Inan:"yapacağın işi..."
Inf:"özür dileriiim..."
Inan sinirli bir şekilde yürümeye başladı.
Shadow:"boşver zoldyack değmez."
Inf:"ne ya..."
Zol:"grh..." lucian ve Shadow yürümeye başladı tekrardan. Zoldyack de onları takip etmeye başladı inan ile birlikte... inf arkalarından üzgün bir şekilde baktı. Bu sırada bir kaç kurt grrlaması yükseldi ve inf korkmuş bir şekilde etrafına baktı... bir kaç alevle kaplı kurt ağaçların arasından oma bakıyordu... infinite'nin kulakları yanlara doğru eğildi ve bir kac saniye öylece baktı..
Inf:"maow..." kuyruğu titremeye başladı ve kalkani kaldırıp koşmaya başladı
Inf:"BENİ DE BEKLEYİİN! AAAAAAA!"