bölüm on bir - zindan ve ölüm (geçmiş)

22 2 0
                                    

Mahkum seksen beş zindanda, karanlık bir bölgede oturuyordu sadece. O esnada bir zincir ve demir kapı klidi açılma sesi geldi... ve bir kaç adım sesleri. Mahkum umursamadan yere bakıyordu.. adım sesleri gittikçe daha çok işiletilebilir hal aldı... bazı mahkumların bağrışları, isyanları, hakaretleri duyulabilir.... mahkum seksen beş'in koğuşunun önünde iki kişi durdu.. birisi dünki muhafız dark idi. Diğer Kişi ise beyaz saçlı, saçlarının sol tarafı hafif turkuazımsı, sırtında bir hayvan kürkü, kürkün uçlarında pelerin var idi. Pelerinin altındaysa
Bir takım elbise vardı. -K'ita evreni biraz garip farkındayım-
Muhafız:"mahkum seksen beş"
Mahkum sesini çıkartmadan onlara bakıyor.. yan tarafta yemediği yemekler vardı... ama yemekler azda olsa yenilmiş.. yemeklerin yanında bir fare deliği vardı...
Muhafız:"...yarın akşam idam edileceksin."
Mahkum:"ne güzel.."
Muhafız:"halkımız senin lanetli olduğunu düşünüyor."
Muhafız hiç sesini çıkarmadı... gayet soğuk kanlıydı. Halen diğer mahkumların sesleri duyulabilir.. ve zindan odasına yeşil ışık iniyordu.. ama mahkumun bulunduğu yer hala kapkaranlık.

Muhafız:"birazdan senin sevgilin olduğu söylenen birisi buraya gelecek. Bir sevgilinin olduğu doğru mu?"
Mahkum:"....."
Muhafız:"...anlıyorum. bu bey sizinle konuşmak istedi. Yarın saat öğleden sonra bir itibariyle idam edileceksiniz. Din adamları sizi dört göz ile bekliyor. Umarım en yakın zamanda sizden kurtuluruz.."
Muhafız yandaki kişiye baktı.
Muhafız:"şef Xerno. Tam olarak on beş dakikanız bulunuyor. Iyi konuşmalar dilerim efendim."
Xerno:"sağolun. sağolun... on dakika sonra görüşürüz."
Muhafız:"hemen Olivia'yı buraya getireceğim."
Muhafız hızla geri geldiği yöne ilerledi...

Mahkum:"...şey xerno ha?"
Xerno muhafız gitti mi diye baktı ve daha çok yanaştı parmaklıkalra
Xerno:"seni buradan çıkaracağız."
Mahkum:"...neden böyle bir suç işleyesin ki."
Xerno:".....sonra konuşuruz bunları."
Bir demir kapı sesi duyuldu ve boğuk bir kaç sesten sonra hızla atılan ayak seslerini işitmeye başladılar.. sesler gittikçe artıyordu. Bu Olivia olsa gerek. Xernoyu görür görmez koştu oraya ve parmaklıklara yapıştı. Siyah saçlı, gece mavisi gözlü uzun tırnaklı ve güzel bir kadın idi. Hazırlanmaya fırsatı olmamış gibi..
Olivia:"ANTHONY!"
mahkum(Anthony) dona kaldı.... aniden kalktı ve zincir seslerinin ardından anthony demirlere tutundu. Çok hızlı gelmişti oraya kadar... anthony çok sıska birisiydi. Krem rengi saçları dalgalandı
Anthony:"OLIVIA!"
Xerno bu iki çiftin buluşmasına ne sevinmiş nede üzülmüş... sadece onları durgun ifadeler ile izliyordu.

Olivia:"Yarın... yarın seni öldürüceklerini söylediler! Bir sürü din adamı seni idam ettiricekmiş?! Bu mümkün mü sevgilim... doğruyu söyle bana!"
Anthony bir anda dona kaldı ve korkmuş bir şekilde iç çekti.
Anthony:"...bilmiyorum... bilmiyorum."
Xerno:"...şahsen o din adamlarının herhangi bir şey başarabileceğini sanmıyorum."
Anthony:"....."
Olivia:"senin ölümüne katlanamam Anthony! Daha öncede olduğu gibi... lütfen ölme. Lütfen!" Gözleri göz yaşları ile dolmuştu. Anthony parmaklıkların aradından Olivianın göz yaş larını sildi ve Olivianın elinin üzerine elini koydu.
Anthony:"...ölmeyeceğim. ölmeyeceğim endişelenme!"
Olivia:"lütfen..."
Xerno:"fenerinin nerde olduğunu biliyormusun."
Anthony:"....bir güç onu çağırmamı engelliyor. Bir dakika... sen nasıl biliyorsun-"
Xerno:"bir dedektif ile konusuyorsun."
Olivia:"Şef Xerno! Lütfen sevgilimi kurtarın..."
Xerno derin bir nefes aldı ve konuştu
Xerno:"deneyeceğim.. bir planım var"
Anthony:"....."
Olivia:"ona güven!.. lütfen"
Anthony:"....tamam... tamam sevgilim. Senin için..."
Xerno:"ben sana angarların ordan işaret vereceğim. Sen ise fenerini çağıracaksın ve kendini savunacaksın.. atlardan birisiyle kaçacaksın ve bundan sonra hiç tanışmamış olacağız. Tamam mı Anthony." Tüm bu konuşma fısıldaşarak devam etmişti.. xerno Anthonynin sarımsı gözlerine bakıyordu.. Anthony yavaşça kafasını tamam anlamında salladı "peki olivia?" Dedi. Olivia xernoya baktı..
-"olivia için endişelenme. Onu güvende tutacağım."
"...umarım sana güvenebilirim."
-"güvenmek zorundasın."

Müthiş Bir Krallık : K'itaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin