Bölüm On yedi - Kahramancılık (Geçmiş)

19 0 0
                                    

Infinite gözlerini aniden açtığında bir masa'nın üstünde yatıyordu. yavaşça doğruldu ve etrafına baktı... kimse yoktu, fakat bir serüma bağlıydı. yavaşça vicudundaki kesiklere, kalbindeki kesiğe baktı. şaşırmış bir şekilde etrafına baktı... kedi kulakları diklendi ve adım sesleri işitmeye başladı. kapı bir süre sorna aralandı ve naif bir ses tonuyla içeriye birisi girdi...
-"uyanmışsın kedicik."
"n...nerdeyim ben!"
-"korkucak bir şey yok kedicik... ben olmasam yaşam haklarından birisi gidicekti."
"ha..."
iki kişi birden Infinite'nin önünde durdu. ışıklar açıldı, aslında Infinite onların yüzlerini başından görmüştü... Karşılarında Jack ve Xeris vardı.
-"ben Jack. Jack Twist."
-"Kral Xeris. Chennem'in bir kısmından ben sorumluyum."
"...Kralım?... sizi burada görmek..."
-"farkındayım. ee kedicik, iyi misin?"
"...sanırım"
-"harika! söyle bakalım bize oralarda ne yapıyordun."
"ta...tamam."
-"Jack, lütfen şu serümü çıkartıp kediciğimizin dengesini kurmasında yardım eder misin?"
-"elbette eski dostum."
Jack yavaş adımlarla Infinite'nin serümuna yaklaştı ve serüma baktı. serümu bitmiş bile çoktan... yavaşça elini Infinite'nin bileğine uzattı ve nazik.e tutup iğneyi çıkardı, Infinite'nin canı yandığı çıkardığı sesten anlaşılabilirdi. Jack sessizce elindeki kumaş parçasını Infinite'nin bileğine koydu ve altta bulunan ip geçiş yerleinden ip geçirerek bağladı. ardından kolundan tutup Infinite'nin yere ayak basmasında yardımcı oldu. Xeris gülümseyerek geldiği kapıdan geri çıktı. Infinite, Jack'den yardım alarak Xeris'in arkasından gitmişti...

dünyada...

o savaştan çıktıkları anda derin bir nefes alarak omuzlarını sarstı ve yakasını düzeltti ceketiyle birlikte, ardından Xerno'ya döndü
-"O HERİFE NE YAPTIN SEN!"
-"NE?! HİÇ BİRŞEY!"
-"O DA AYNI ŞEYİ SÖYLÜYORDU ZATEN DEDEKTFİ!" derin bir nefes aldı ve etrafına baktı "Eymen... Eymen nerde?"
-"..."
-"...benden uzak dur ayrıca, kendi yoluna! yallah" hızlıca yürümeye başladı
-"fakat size yardım edebilirim-"
Albedo durdu ve kollarını açarken sinirli bir şekilde Xerno'ya döndü
-"DİNLE DEDEKTF!... sen her ne yaptıysan o herifin sinirlerini bozmuşsun. ve senin peşinde, seni yanıma almak beni ve tüm Kağanlığı tehlikeye atmak demek olur! bu nedenle benden, arkadaşlarımdan ve herkesden uzakdur! yoksa teymin ederim ki o kuyruğunu ağzına sokarım! tam boğazına kadar! İşaret parmağıyla Xerno'yu işaret etmişti... sinirli bir nefes aldı
-"...fazla mı arabttın sence?..."
-"ah anladım... kendi sağlığını güvence altına almak istiyor gibisin, ama buna izin vermeyeceğim. son kez söylüyorum, bizden uzak dur. bu gün normalde asla söylemeyeceğim şeyleri söyletiyorsun bana..." kravatını düzeltti ve geri geri adım atarak önüne döndü, bir yöne doğru yürümeye başladı
-"...anlaşıldı."

Eymen bir ağacın altında derin derin nefes alarak başını tutuyordu... kitabı sıkıca tuttu ve derin nefeslar almaya devam etti... Albedo ondan fazla uzak değildi, gözleri parladı ve tiz ses tekrar yayıldı. eymen bu sesi işitmişti, Albedo'nun onu duyması için bağırabileceği kadar yüksek sesle bağırıp Albedo'ya seslendi. Albedo'nun gözündeki morluklar soldu ve hızla sese doğru koştu, Eymen'i gördüğünde yanına kaydı ve pantalonu hep toz oldu ikisininde. ellerini Eymen'in omzuna koydu
-"NELER OLUYOR-"
"B...BİLMİYORUM!"
Albedo'nun gözleri parladı ve geleceğe göz gezdirdi... fazla uzun bir zamanda gerçekleşmemiş bir olay gördü ki hızlıca kitabı tutup yere attı. Eymen derin derin nefes almaya devam ediyordu...
"N...NNE YAPTIN!"
-"BIRAK ONU!... sakinleş, sakinleş Eymen. o kitaba bir daha dokunma, lütfen."
"...n...nneyden b..bahsediyorsun?!"
-"bana güven... ve derin nefesler al."
"p...ppekala.."
Eymen Derin Derin nefesler almaya başladı. yüzündeki maske'yi düzeltti ve saçlarını arkaya doğru taradı. göğüsü körük gibi inip kalkıyordu. yutkundu ve nefeslenmeleri hafiften azalmaya başladı...
"çok kötü şeyler gördüm..."
-"anlat, dinliyorum."
kısa süre içinde Boran'da birden geldi, sol gözü mosmordu.
-"NELER OLUYOR..."
"B-BORAN?!-"
-"...sen nerden çıktın!"
-"...yakın yerlerde antireman'a çıkmıştım... gücümü öğrenmeye çalışıyordum..."
-"...bunu bir daha yapma, bu tarz şeyler çok tehlikeli..."
-"sana soracağımı sanmıyorum..."
-"tercih senin.. o gözün hali ne?"
-"uzun hikaye, Ağabey sana ne oluyor?"
-"Boran, ne yaparsan yap o kitabı sakın alma."
-"...pekala ama neden?"
-"alma dedim."
"D...Dinlesen iyi olur.."
-"pekalaaa..."
-"şimdi anlat, ne gördün Eymen."
Eymen derin bir nefes aldı ve yutkunup konuşmaya başladı
"bir sürü Göz... bir sürü ahtapot kolları, bir sürü siyah parlak gözlü insan... hepsi bana ulaşmaya çalışıyordu, benimle konuşmaya çalışıyorlardı... çok ızdırap vericiydi... eminim aynısını Gül de yaşamıştır..."
-"lütfen bana tamamen aynı kitabı ona verdiğini söyleme Eymen."
"hayır... vermedim, bazı sayfaları boş..."
-"harikasın... kitabın tek orjinali bizde yanı, güzel... bunu saklamamız lazım, gidip derneğe bildirmem lazım bunu."
"ne derneği?"
-"hm?..."
-"kahramanlık derneği. henüz bir adı yok, eskiden İnan'ın arkadaşı olan kişilerden oluşuyor.."
"...bildiğin bir şey var değil mi?"
-"Albedo... neler oluyor?"
-"....sadece boşverin lütfen. ve kitabı götürmeme izin verin."
-"biz de geliceğiz."
"evet..."
-"...nasıl buyurursanız..." yavaşça doğruldu ve elini Eymene uzattı. Eymen, Albedo'nun elini tutarak kalktı ve Albedo kitabı sessizce aldı...
-"gidiyoruz..."
"hadi..."
-"..."
üçlü sessizce, biraz hızlı adımlarla yürümeye başladı...

Müthiş Bir Krallık : K'itaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin