8- "Yoksa gitmekten vazgeçip, sevmek mi gerek ?"

52 1 0
                                    

Media: Poyraz Karayel & Nefes Esir Özer

-

Tahmin ettiğim gibi Poyraz sabah yanımda değildi. Bu durumlara alışmış mıydım ? Kesinlikle evet. Yataktan kalkıp duş aldım üzerimi giyinirken kapının kapanma sesini duydum. Poyraz olması umuduyla arkamı döndüm gelen Güneş'ti.

"Sen gelmeyince merak ettik kahvaltı hazır aşşağıya gel" diyip odadan çıktı. Biraz önce ettik mi dedi o? Poyraz gitmedi mi yani? Bu adam beni gün geçtikçe daha çok şaşırtıyordu.

Hemen hazırlanıp aşşağıya indim hepsi masada oturmuş beni bekliyordu. Günaydın faslını geçtikten sonra kahvaltı yapmaya başladık. Poyrazın ben burda yokmuşum gibi davranması canımı acıtıyordu tamam haklı olabilirdi ama olanları bile bile benimle olmayı kendi seçmişti şimdi böyle davranması biraz tuhaf. Kıskanıyordu belki haklı da biriyle konuşmasını dahi istemeyen ben ondan başka biriyle daha birlikteydim. Ah Poyraz neden bu kadar bağlıyosun kendini bana. Masayı toplarken Poyraz koltuğa oturmuş etrafa bakıyordu yanına gidip kulağına eğildim "Konuşmamız gerek". Olumlu anlamda başını salladı.

Evde konuşamazdık dışarı çıkmak daha iyi bir fikirdi. Güneş ve Batı'yı evde bırakıp dışarı çıktık. Sahile doğru yürüdük yol boyunca yaptığı tek şey sigara içmekti hiç konuşmadı. Durup bi banka oturdum.

"Bu daha ne kadar sürücek Poyraz daha ne kadar bana uzak kalıcaksın ?"

Sigarasını son kez çekip bana baktı.

"Konu duygular olunca büyük kahramanlar bile aptalca davranabilirler Nefes. Düşündüm neden böyle bişey yapıyorum neden seninleyim her gün lanet ediyorum sana rahatça dokunamadığım her saniye şu siktiğimin dünyasına lanet ediyorum herşeyi bırak benim ol sadece benim o gözler sadece bana baksın"

Onu ilk defa böyle gördüm net ve kararlı bişey dememi beklemeden devam etti

" Bırak şu işi bitireyim bana izin ver Bora'yı aramızdan çıkartayım. Lütfen böyle çaresiz olmak beni deli ediyor. Senden uzaklaşmaya çalışıyorum yapamıyorum ilk gün ki sakarlıkların geliyor aklıma. Şimdi çocuk değilsin Nefes. Bi karar ver artık yap şu amına koduğum seçimi."

Ağzım açık kalmıştı. Bi cevap bekliyordu. Ne diyecektim şimdi? Boranın bana ihtiyacı vardı, Poyraz ise şimdi karşımda benden bi seçim yapmamı istiyordu. Kaç dakika geçti bilmiyorum ama hala bişey dememiştim. Sıkılmış olucak ki tekrar konuştu

"Olmuyor dimi? Ne kadar çok istersen o kadar olmuyor. Unutma Nefes doğru kadın" eliyle beni gösterip devam etti "Şuan yanlış adama aşık" diyip kalktı.

Donup kalmıştım. Parmak uçlarıma kadar şaşkındım. Kısa sürede kendime gelip Poyraz'ın kolunu tuttum.

"Poyraz." yutkunup konuşmama devam ettim.

"Sen yanlış adam değilsin."

Durdu. Arkasına bakmadan konuşmaya devam etti

"Sen istesen de yanındayım istemesende." koşup sarıldım.

Kokusu...

Boynumda nefes alış verişi...

Dokunuşları...

10 yıldır sadece tek bir adama aitim.

Batı'dan

Yine bizi yanlız bırakmışlardı ama bu durum hoşuma gidiyordu. Güneş'le yanlız kalmak, ona dokunmak, hareketlerini izlemek çok güzeldi. Tecavüz gecesinden sonra ona çok uzak kalmıştım eskisi gibi değildi. Sevecen saf halleri gitmiş yerine soğuk ve donuk bi insan gelmişti. Sabırlıydım onu kazanacaktım ama bu kadar uzakken nasıl olacaktı bilmiyordum. Düşüncelerimi bozan yere düşen bir bardak olmuştu.

"Ne kadar soğuk olursan ol hala sakarsın." diyip yerdeki cam kırıklarını toplamaya çalışan Güneş'e baktım. Tepki vermedi, yine...

Hızlıca toplamaya çalışırken eline batan cam yüzünden parmağı kanamaya başladı. Yanına gidip yardımcı olmaya çalıştığımda bana izin vermedi. Onu dinlemedim, ayağa kaldırıp elini mutfakta temizleyip, pansuman yaptık.

"Neden gitmiyorsun Batı ben artık o eski ben değilim işte anla." 

Tam konuşacaktım ki elini ağzıma koydu ve devam etti

"Benim içimdeki bütün renkler kirlendi bakamıyorum sana önceden beyaz atlı prensimdin şimdi yeşil gözlü katilim"

Vazgeçemezdim onu bi kez daha bırakamazdım

"Benim bi hayalim var onun peşini bırakmayacağım Güneş. Sen ne yaparsan yap hep aynı yerdesin. Kalbimde, aklımda, dudaklarımda. Sen her yerdesin Güneş."

Ağlıyordu, onu böyle görmekten nefret ediyordum.

"Yapamam. Eskisi gibi olamam. Herkes böyle düşünüyor." dedi hıçkırıklar içinde.

Dayanamadım, başını göğsüme koydum

"Ben herkes değilim Güneş'im. İnsanlar kendilerinin yapamadıkları şeyleri senin de yapamayacağını söylerler. Beraber başaracağız."

Kollarını belime doladı, kucağıma alıp odaya götürdüm. Yatağa yatırıp yanına uzandım.

"İmkansızlıkları yaşamak mıdır sevmek,
Yoksa severken imkansız mıdır yaşabilmek,
Zor mudur gözlerine bakarken sevgiyi görmek,
Yoksa sevgi midir gözlerindeki tek gerçek ?
Kolay mıdır biranda vazgeçip gitmek,
Yoksa gitmekten vazgeçip, sevmek mi gerek ? "

GECE: Psikolojisi Bozuk OlanındanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin