Gerçek Sevgi Unutkanlık Getirir

6.8K 748 147
                                    

Yaklaşık beş dakikadır telefondan Jungkook'la konuşuyordu Taehyung. O yüzdendi zaten yüzünden silinmeyen gülümsemesi.

"Gelirim, tabii! Nerdesin?" diye sordu Taehyung. Jungkook teklifini, Taehyung'un kabul etmesiyle gülümsedi.

"İlk buluştuğumuz yerdeyim güzelim. Ama istersen seni alabilirim!"

Taehyung dudaklarını büktü. "Hayır, Jungkook kendim gelebilirim!"

"Peki, güzel sevgilim."

Taehyung dudaklarını araladı ve hızlanan kalbinin ritimleri, ona bir kuşun heyecanladığında atan kalp ritimlerini aklına getirmişti.

Taehyung'un iyileştirdiği yaralı kuşu. Tabii iyileştiğinde kuşu geri doğasına salmıştı. Kuşu bulduğunda bir kanatı incinmişti ve minik kalbi çok hızlı atıyordu.

Tıpkı o kuşun kalbi gibi atıyordu şu an da Taehyung'un kalbi de. Nedeni ise Jungkook'un ona sevgilim, demesiydi. Evet, bu yüzden kalbi bu denli hızlı atıyordu.

Telefon kapandığında Taehyung da gözlerini kapattı ve içinden 10'a kadar saydı. Rahatlamaya çalışıyordu. "İyisin Taehyung! Hadi, şimdi hazırlan ve Jungkook'a güzel görün!" diyerek ayağı kalktı.

Hızla odasına yürüdüğünde kapının kulpunu buldu eli. Kulpu hızla çevirip içeri girdiği sırada eskimiş dolabının kapağını açtı. Eliyle üst rafı yokladı ve sağdan dördüncü sıradaki tulumu eline aldı.

Jungkook, Taehyung'u çok sevimli bulacaktı! Çünkü kesinlikle tulum, Taehyung da çok şirin duruyordu.

"Tulum çok mu basit kaldı acaba? Ay saçmalama Taehyung! Sanki çok elbisen var da seçme şansın olsun," dedi sesli düşünerek.

Hızla üzerindekileri çıkarıp tulumunu giydi. Ve Jungkook'un ona: "Tokalar sen de çok sevimli duruyor" dediğini hatırlayınca saçlarına papatya desenli bir çıtçıtlı toka taktı.

Sarı renkteki tulumuyla, sarı tonlarındaki tokası ve kumral saçlarıyla, bal gözleri çok uyumlu olmuştu.

Sarının tonları en çok Taehyung da güzelleşiyordu!

Eliyle saçlarının kalan tutamını kulağının arkasına sıkıştırdı; ama Taehyung'un inatçı kumral saçları tekrar Taehyung'un alnına dökülüp alnını süsledi. Taehyung sıkıntıyla ve üzüntüyle dudaklarını büktü. O sırada saçlarının çok inatçı ve uslanmaz olduklarını düşünüyordu.

Oysa bilmiyordu saçları alnını süslerken kendisine ne kadar yakıştığını.

"Peki, tamam senin istediğin gibi olsun! Alnımda durmak istiyorsan, orda dur."

Taehyung'un saçlarından aldığı cevap ise hâlâ biraz kulağının arkasında kalan tutamlarında alnına düşmesi olmuştu.

Taehyung bu etkileşimle kıkırdadı.

...

Şimdi fark etmişti Taehyung! Jungkook'la buluşacağı için çok heyecanlıydı ve alelacele çıktığı için bastonunu kapının önünde unutmuştu. Şimdi geri dönüp de alamazdı da; çünkü Jungkook'la buluşacağı yere varmıştı bile.

Hatta Taehyung, Jungkook'un kokusunu alıyordu. Jungkook burdaydı. Artık dönemezdi.

Jungkook, Taehyung'un elinde hiçbir şey olmadığını görünce kaşlarını çattı. Taehyung dudaklarını kemirerek Jungkook'a yaklaşırken mahçupca kafasını aşağı eğdi. Şu anda suç işlemiş küçük çocuklara benziyordu.

Jungkook bir elini Taehyung'un çenesine koyup kafasını kaldırmasını sağladı.

"Tatlı Güzel'im... Bastonun nerede?"

Defective • Taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin