Defective • Taekook ✓

Ben Sihirlerimi Emek Vererek Yaparım

Oturduğu yerin soğukluğunu umursamadı. Okuduğu kitap zaten yeterince kalbini ısıtıyordu.

Burnunu çekti bir sayfa daha çevirirken. Hafiften baş parmağını kesti; ama fark etmedi.

Daha sonra o acıyı hissedecekti. O kadar heyecanlanıyordu ki okurken, sayfaları hızlı çeviriyordu. Bu yüzden baş parmağı, kağıttan dolayı kesilmişti.

Farkına vardığında ise umursamadı. Okuduğu kitap acısını unutturuyor, yerine değişik acılar veriyordu.

Nerede kalmıştık? Gül, Bal saçlıya çiçeğini vermemişti, öyle değil mi?

Bal saçlının gözlerini iyileştirecek çiçeğini vermemişti. Şimdi Jungkook durmadan sayfaları çeviriyor; ama bir türlü gülün neden bal saçlıya çiçeğini vermediğini anlatan sayfayı bulamıyordu.

Devam etti okumaya: Fark etmeden vurduğu şişe taşa çarpıp kırıldı ve olağanüstü bir şey oldu. Şişeden bir cin çıktı. Cin etrafına baktı, gülümsedi, kendisini kurtaran bal saçlıda gözlerini gezdirdi. Bal saçlı ise şişeden aniden çıkan bu cinin çıkardığı ses sayesinde korkarak geri çekildi, ellerini kullaklarına siper etti. Fakat daha sonradan seslerin azaldığını anladığında tedirgin hareketlerle ellerini kulaklarından çekti. "Beni kurtardın!" dedi cin. "Sen de kimsin?" diye sordu bal saçlı. Cin elini çenesinin altına koyarak uzun sakallarını okşadı. "Ben bir cinim. Ve beni bu kurtardığın şişenin içine hapsolmuştum, ama beni kurtardın! Şimdi senin istediğin üç dileğini gerçekleştireceğim. Bana dileklerini söyle."

Bal saçlı inanamayarak kaşlarını kaldırdı ve ağzından şaşırdığını belli eder nidalar çıkardı. "Voah~ Vay canına! Bu çok ilginç! Ama sen nasıl benim dileklerimi gerçekleştirebilirsin ki?"

Anlam veremedi cin. Daha önceden de onu bu şişeden kurtaran olmuştu, ama ona kimse böyle bir soru sormamıştı. Ayrıca bu soru onu övündürmüştü.

Sahi cin nasıl bal saçlının dileklerini gerçekleştirecekti?

"Bunu neden merak ediyorsun?"

Bal saçlı istediği cevabı alamamanın getirdiği huysuzluğuyla tekrarladı. "Dileklerimi nasıl gerçekleştirebilirsin, cin bey?"

Cin kaşlarını çattı, bu meraklı çocuğa karşın. Ama cevaplamaktan da çekinmedi. "Çünkü ben sihirliyim! Özel güçlerim var," dedi başı dik ve kabararak.

Bu sefer dudaklarını şaşkınlıkla araladı bal saçlı. Bu olanlar ona hayret verici ve çok değişik geliyordu. Ayrıca merak duygusunu çağırıyordu.

"Demek sihirlisin... Ve benim dileklerimi gerçekleştirebilirsin."

Cin gururla gülümsedi. "Öyle. Sihirliyim."

Bal saçlı dudaklarını birbirine bastırdı, işaret parmağını dudaklarının üzerine koyarak düşündü. "O zaman ben senden daha sihirliyim cin bey!" diye ortaya atıldı.

Cin huzursuzca yerinde gerindi. "Nasıl olurmuş o? Bu dünyada benden başka kimse sihir yapamaz. Ben en iyisiyim. Sen bilmez misin bunu bal saçlı, küçük çocuk?"