yeni eklendi

18.3K 850 159
                                    

Medya: Coldplay X BTS - My Universe 

İyi okumalar🍁❣

ººº

Kapanan kırmızı perdelerle beraber gür alkış sesi koptu. Sergilenen oyun hakkı olan övgüyü alkışlardan alırken bize de ayağa kalkıp alkışlamak düşmüştü.

Ardında oyuncuların, izleyenleri selamlaması; büyük salonun yavaştan boşalmaya başlaması kısa sürede gerçekleşti. 

Koyun sürüsü gibi hep birden hareket eden topluluğa ayak uydurup biz de salonun çıkışına doğru yürüdük. Sonunda büyük kapının da altından geçtiğimizde, temiz havayla buluşmuştuk. Dağılan insan topluluğunun oluşturduğu görüntü kirliliğinden Toprak'a çevirdim bakışlarımı.

Onun bakışlarının zaten benim üzerimdeydi. Suratında yine samimi bir gülümseme varken yadırgamadım bu sefer. 

"Eve mi gideceksin?"

Saat daha 20:00.

Babam bu akşam liseden yakın bir arkadaşıyla buluşacak bu yüzden eve erkenden gidip, yalnız başıma oturmak istemiyorum. Toprak gelir miydi  bilmiyorum ama biraz sahilde dolanıp tavuk pilav yemek gibi bir niyetim vardı.

"Sahilde tavuk-pilav yemeyi düşünüyorum. Sen?"

Omuz silkip yanıtladı.

"Eve geçerim herhalde."

Telefonumu sessizden çıkarıp, anonimden mesaj var mı diye bakıp tekrardan ona döndüm.

"Sen de gel istersen."

Elini ensesine atıp mahcupça ensesindeki küçük saçları kaşıdığında çekiniyor gibi bir görüntü çıkmıştı ortaya? Çekiniyor olamazdı ya? Dışardan daha çok ortamın girişimci çocuğu havası vardı ama tanıdıkça düşünceli, insanları rahatsız etmekten çekinen bir tip olduğu anlaşılıyordu.

Kolundan tutup gideceğimiz yöne doğru hafif çekiştirdim.

"Gel hadi, gel."

Benim hizama geldiğinde, kolumu çekip yanında yürümeye başladım. Arkadaş olmuştuk galiba onlarla. Gerçi Başak sebebini bilmediğim bir şekilde benden hoşlanmıyordu. Bunu dert edindiğim söylenemezdi ya neyse.

"Teşekkür ederim."

"Ne için?"

Sormak için sormuştum. Ne için olduğunu tabii ki biliyordum.

"Beni çağırdığın için."

"Önemsiz. Fazladan biletim vardı aklıma sen geldin."

Yalan söylemiyordum. Aklıma o gelmişti. Tamam, anonimin gelmesini daha çok istemiştim ama o gelmeyince Toprak gelmişti aklıma.

"Kürk Mantolu Madonna deyince aklına ilk benim gelmem hoş"

Dürüstçe cevap verdim.

"Aslında aklıma ilk sen gelmedin."

Duyduklarından olduğunu düşündüğüm refleksle bana döndü.

"Ama benimle geldin?"

Evet, onunla gelmiştim çünkü ANONİM GİZLİ KALMAK İSTEDİĞİ İÇİN BENİ REDDETMİŞTİ. Buna başka zaman ağlamayı aklıma not edip şaşkınlıkla bana bakan Toprak'a döndüm. Tekrardan omuz silkip cevapladım.

"Anonim'e tekf etmiştim ilk. O gelmek istemeyince aklıma sen geldin."

"Anonim?"

Anonimi ve anonime dair her şeyi anlattıktan sonra dikkatlice onu izlemeye başladım. Gözlerime bakmak yerine gözlerini kaçırıyordu.

"Tanımadığın birisiyle neden konuşursun ki?"

Karşıya geçmek adına yayalar için yeşil ışığı beklemeye başladığımızda sormuştu. Bakışlarımı karşıdaki trafik lambasına dikip, kararlılıkla mırıldandım.

"Çünkü kendini ve hissettiklerini bana hissettirdi. Yanımda olmadan yanımda olduğunu hissettim."

Yeşil ışık yandığında sağıma ve soluma bakıp hareketlendiğimde tekrar ve tekrardan yanımdaki uzun bedene döndüm.

Dudaklarında ufak bir tebessüm asılı ama kaşları bunu saklamak istercesine çatlıydı.

"Peki bunları bana niye anlatıyorsun?"

"Aklında soru kalsın istemiyorum."

"Nasıl yani? Senden hoşlandığımı falan mı düşünüyorsun?"

Kaşları çatma sırası bendeydi. "Öyle mi düşünmem gerekiyor?"

Ben öyle çıkarım yapabileceği bir cümle kurmamıştım. Dillendirdikleri tamamen kendi düşünceleriydi.

Panikle ellerini sallayıp aceleci bir tavırla konuştu.

" Hayır, hayır. Sadece 'aklında soru kalsın istemiyorum' deyince öyle düşündüğünü sandım..." Mırıldanarak devam etti. "Her neyse, yanlış anladım galiba."

Gülümseyip ben devam ettim. "Evet, yanlış anlamışsın. Senin değil onun aklında soru kalsın istemiyorum."

Aklı karıştığı için yüzü tuhaf bir hal almıştı. Onun bu haline küçük çaplı bir kahkaha atmak istesem de engel oldum.

"Ben anlamadım. O zaman bana niye anlattın?"

Omuz silkmekle yetinip ileride duran seyyar pilavcının yanına daha çabuk varmak için hızlandım.

Pilavcının yanına vardığımda Toprak bana yetişmek için hafif tempoda koşmuştu. Birer porsiyon pilav satın aldıktan sonra denizin kenarındaki kayalıklara oturup ayaklarımızı sarkıttık. Sonrasında gece boyunca hiç konuşmamıştık.

Ben konuştuklarımızı düşünürken; o, onun gülümseyerek ne düşündüğü hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Ya da vardı...




»»————- ★ ————-««

567 kelime...

Nasıl bir bölüm olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Aceleyle yazıp yayınladım.

Beğenirsiniz umarım, beğenirseniz yorum yapıp oy vermeyi unutmayın...

İyi bakın kendinize <3

Benimle Konuşur Musun? | Texting ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin