Benimle Konuşur Musun? | Texting ✓

e l l i a l t ı

Medya: PSY - That That (prod. & feat Suga of BTS)

dikkat dikkat⚠️ tüm bkm okuyucularını dikkatine; 1.5k'lık bir bölüm sizi beklemekte.

oylarınızı ve yorumlarınızı hazırladıysanzı, bölüme geçebiliriz :)

İyi okumalar!

***

Bu hayatta en çok sevdiğim şeylerden birisi tartışmasız çikolatalı pastadır.

Hele bir de çikolata soslu olunca... Asla karşı koyamazdım.

Küçüklükten gelen bir sevda değildi. Tamamen sonradan kazanılan bir alışkanlıktı benimkisi. Poyraz sayesinde alışmış ve sevmiştim.

Şimdi Poyraz hayatımdan çıkmıştı ama anıları ve bana bıraktığı alışkanlıkları hâlâ hayatımdaydı.

Onu özlüyor muydum, bilmiyorum. Bildiğim tek şey o hayatımdan çıktıktan sonra hiç var olmamış gibiydi.

Deniz, onu Başak'la öpüşürken yakalandıktan sonra o, Poyraz'ı; Cem ise Başak'ı hayatından çıkarmıştı.

Zaten Poyraz beni hayatından çıkaralı çok olmuştu...

Belki insanlarla aram çok iyi değildi ama iyi bir gözlemciydim. Birisini hayatıma almadan en ufak ayrıntısına kadar gözlemlerdim onu. İnsanlara karşı tutumu, olaylara karşı tepkisi, hayvanlara karşı tavrı ve daha nicesi...

İnsanların huylarını, nerede ne tepki vereceklerini bilmek bana iyi hissettiriyordu. Böylecelikle kimsenin sınırını aşmıyordum ve sağlıklı bir ilişkimiz oluyordu.

Yani en azından ben öyle düşünüyordum. Ama şu vardı ki, insanlar iyi birer oyuncuydu.

Poyraz beni hayatından ne için çıkarmıştı onu bile bilmiyordum. Benim gözlemelediğim, tanıdığım Poyraz; asla ama asla ihanet etmezdi. Bana değer verirdi.

Yaşananlar bana kendimi sorgultmıştı. "Acaba sorun bende miydi? Yanlış bir şey mi yaptım? Sınırını mı aştım? Çok mu sık boğaz ettim onu?" gibi gibi daha bir sürü gereksiz soru aklımı kurcamıştı.

Fakat suçlu ya da sorunlu, artık her ne derseniz, o ben değildim. Kimsenin sınırını aşmamış, sınırlarına saygı duymuştum.

Her neyse,

Bu olay bana sadece her insanın verdiğimiz tavize deymeyeceğini öğretmişti.

Sevgiyi hak edenler vs. etmeyenler...

Tüm mesele buydu.

Eğer sevgiyi hak eden birisini bulursanız, asla ama asla onu kaçırmamanız gerekirdi. Çünkü onlar toplumun azınlık olan kısmıdır.

Geriye kalan büyük çoğunluk ise sevgi açlıklarını doyurmak için seviyormuş gibi yapar olmuştu. Sevgiyi o kadar basitleştirmişlerdi ki, tüm oyuncakların ağzında seni seviyorum lafı vardı.

Bu yüzsüzlüktü. Aynı şu an Poyraz'ın beni araması gibi.

Olmayan bir balığa beni tercih ettiği gün bir şeyleri bitirmiştim ama bir anda bana vakit ayıracak zamanı olmadığını, benimle iletişimini kesmek istediğini söylediği gün ne yalan söyleyeyim, kırılmıştım.

Ondan bu kadarını beklemiyordum.

Onun benim hayatımdan çıkmasının üstünden birkaç gün geçmişken karşıma bir yazı çıkmıştı:

Bizi üzen şeyin değer verdiğimiz kişi değil de, verdiğimiz değer olduğunu söylüyordu.

Bu yazıyı evrenin bana bir mesajı olarak kabul ettim ve dedim ki neden bende, benim sayemde var olan birisinin beni üzmesine izin vereyim ki?