Ben Nilperi İpekoğlu. Hayatı boyunca birilerinden kaçmış birisi. Şimdi ise ilk defa kaçmıyordum. Birine sığınıyordum. Kendimi terk edilmiş bir limana atmış ve oraya sığınmıştım. Seni korurum, diyen birine öylece inanmış birisi. Yıllarca kaçıp saklanmış, en sonunda ise kendimi serin sulara bırakmıştım. Şimdi tam dibimde, beni öpmekten bahsediyordu. Ne dediğini o da bilmiyordu, farkındaydım. Ama buna izin veremezdim.
Hızla ittiğimde geriye doğru sendeledi. Ne olduğunu anlamamış gibi baktı. "Yuh!" Dedim. "Ne öpmesi ya?! Sadece beni korumana izin veriyorum, öpmene değil!" Söylediği şeyleri hatırlamış gibi baktı. "Öyle demek istemedim." Diye mırıldandı. "Neyse ne!" Diyerek kestirip attım. Dolaba ilerleyip kıyafet çıkardım ve banyoya ilerledim. Banyoya girip kapıyı kilitledim ve kapıya yaslandım. Neden nefes nefeseydim? Az önceki yakınlıktan dolayı mıydı? Sesli bir nefes vererek başımı iki salladım. Aynanın karşısına geçtim. Yüzüm kıpkırmızı olmuştu. Öfkeden mi, utançtan mı? Her ikisi? Ne saçmalıyorum? Evet Nilperi, ne saçmalıyorsun?
Hızla üstümü değiştirdim ve saçlarımı topuz yaptım. Yüzümü soğuk suyla yıkadım defalarca, kendime gelebilmek için. Kıyafetlerimi de alarak çıktım banyodan. Bora'nın yüzüne bile bakmadan masanın üstünde duran suya ilerledim. Titreyen ellerimle sürahiyi kavradım. Suyu doldururken etrafa sıçrıyordu, elim titrediği için. Bırakacağım sırada elime başka bir el değdi. Kafamı kaldırıp ona baktım. O ise çok ciddi bir iş yapıyormuş gibi odaklanmıştı su doldurmaya. Suyu bardağa doldurup bana uzattı. Suyu içip yatağa ilerledim. Camı açtığını ve bir sigara yaktığını duydum. "Bu gece benimle uyumasan olur mu?" Diye sordum ona bakmadan. Beni kaçırmıştı ve ben onunla uyuyordum, evet! Ama istediklerini yapmazsam planım oluşmazdı, ki zaten başarılı bir sonuçta alamamıştım.
"İşim var benim zaten." Dedi donuk bir sesle. Başımı sallayıp yatağa kıvrıldım. Ne işi vardı? Neden merak ediyordum? Ne zaman dönecekti? Bana ne? Kendimle büyük bir çelişkideydim. Bir tarafım onu merak ederken diğer tarafım onu umursamıyordu. Beni koruyacağını söylediği için mi merak ediyordum? Beni koruyacak mıydı sahiden? Öylece inanmıştım ona ya da gözleri yalvarmıştı ona inanmam için... Ama inanmıştım işte.
*
Güneş ışıkları perdeden geçip gözüme yansıyordu. Yataktan kalkıp banyoya ilerledim. Elimi yüzümü yıkayıp çıktım. Kapı açıldı ve Bora girdi içeri. Gözlerim etrafı taradı. "Sigaran var mı?" Diye sordum. "Kahvaltı yaptın mı?" Pencereyi açıp içime derin nefesler çektim. "Hayır." Yanıma geldi. "O zaman ilk önce kahvaltı yap. Aç karnına sigara mı içilir Nilperi?" Ona dönüp kollarımı göğsümde birleştirdim. "Konuşmamız gerek." Dedim dan diye. Kaşları çatılmıştı. "Ne konuşacağız?" Sandalye çekip oturdum ve sol bacağımı sağ bacağımın üstüne attım. "Bir anlaşma yapalım." İşte şimdi yeni bir plan devreye girmişti. Bu planda kaçmak yoktu, ama özgürlüğümü geri alabilirdim, belki...
"Ne anlaşması?" Diye sordu. "Beni koruyacağını söylemiştim. Ben de kabul etmiştim... Fakat biraz düşündüm ve bunu anlaşmaya çevirmemiz gerek." Bir sandalye çekip karşıma oturdu. Benim gibi ellerini göğsünde birleştirmişti. "Dinliyorum." Dedi dikkatle. "Bana özgürlüğümü ver. Bir yere kapatarak ben de korurum birini... Şimdi her şeyi başa alıyoruz. Sen beni koruyacağını söylüyorsun ve ben tek bir şartla kabul ediyorum." Çatık kaşlarına rağmen dudaklarında silik bir gülümseme belirdi.
"Seni koruyacağım." Dedi. "Kabul ederim, tek bir şartla." Tek kaşı havaya kalktı. "Beni serbest bırak. Yani ben evime gideyim. İstediğini tak peşime. Söz, ki bu sefer gerçekten söz veriyorum, atlatmam. Kaçmam da. İstersen beni sen takip et, istersen adamlarından biri. Eğer beni gerçekten korumak istiyorsan, tamam. Eğer peşime başka birisi de takılırsa bana da haber vereceksin ama." Gülümsemesi büyüdü. "Yeni bir madde ekliyorum... İstediğim zaman seni kontrol etmek için yanına geleceğim. Evine kameralar taktıracağım-" Hızla lafını böldüm, "Çüş! Bu korumak değil, sapıklık!" Dediğimde gülümsemesi büyümüştü. Kaşlarımı çattım. Neydi bu kadar komik olan?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimlik
Novela JuvenilYeni kimlikler, yeni hayatlar... Geçmişinizden kaçabilir misiniz? Nereye kadar? Peki ya sırlar... Mezara kadar saklanabilir mi? Beyaz sayfama geçmişimden kara bir leke bulaşmıştı. Rafa kaldırılmış tozlu sayfaların arasından çıkmış bir kara leke. Kur...