Yağmurlu sokakta adım seslerime karışan adım sesleri hızlanmama sebep oluyordu. Bütün gün benimleydi bu adam. Peşimdeydi... İçimi korku sarmıştı.
Binanın önünde durdum ve basamakları çıktım. Arkama baktım. Kimse yoktu. Basamaklardan inip sokağın sağına baktım. Bir arabaya yaslanmış adam, sigarasını dudaklarına götürüyordu. Direkt olarak bana baksa da ben onu göremiyordum. Kapüşonu yüzünü kapatıyordu. Onu izlediğimi fark etmişti, fakat kaçmıyordu ya da saklanmıyordu. Sigarasını içmeye devam ediyordu. Ona yaklaşmak istesem de bana zarar verebileceği gerçeği durduruyordu beni. Ama bütün gün sana zarar vermedi? Bu da kafa karıştırıcı başka bir gerçekti...
Basamakları geri çıkıp anahtarı deliğe soktum. Hızla binaya girip üçüncü katta olan evime girdim. Kapıları kilitledim ve cama koştum. Perdeyi aralayıp baktığımda hâlâ orada duruyordu. Bu sefer cama bakıyordu, fakat yine yüzünü göremiyordum. Camdan ayrılıp telefonumu elime aldım. "Alo, Barış." Dedim telaşla. "Efendim Nilperi? Bir şey mi oldu? Sesin telaşlı geliyor." Ellerimin titrediğini fark ettim. "Barış, takip ediliyorum." Dedim dan diye. Tekrar perdeyi aralayıp baktım. Hâlâ orada, bana bakıyordu direkt olarak. Hızla geri çekildim. "Takip mi ediliyorsun? Neredesin? Hemen geliyorum." Barış'ın da sesi telaşlı geliyordu. "Evdeyim. Çabuk gel Barış. Korkuyorum." Dedim ağlamaklı bir sesle. "Tamam, korkma. 10 dakikaya oradayım." Telefonu kapatıp kabanımı çıkarttım. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Ardından odama gidip üstümü değiştirdim. Tekrardan camdan baktım. Gitmemişti. Niye gitmiyordu? Niye gözetliyordu beni? İlk önce çalıştığım kafeye gelmişti, ardından evimin kapısına. Derdi neydi? Acaba sinirlendiğim müşterilerden biri miydi? Öyle olsaydı bana zarar verirdi belki de çoktan. Beni ne kadardır takip ediyordu? 2 gün, 1 ay, 2 ay? Korkuyla geri çekildim. Sakin ol, Barış gelecek. Tek kalmayacaksın. Derin nefesler alıp verdim.
Tekrardan sokağa baktığımda Barış, elleri ceplerinde binaya yaklaşıyordu. Yüz ifadesini göremiyordum. Ama endişeli olduğunu seziyordum. Adamı görmemişti, çünkü diğer yönden gelmişti. Zil çaldığında koşarak gittim ve binanın kapısını açan tuşa bastım. Merdivenden ayak sesleri gelirken ikinci katın ışığı yandı. Ardından üçüncü kata çıkan merdivenlerde Barış'ı gördüm. İlk önce kilitleri, sonra kapıyı açtım. Hızla Barış'ı içeri sokup kapıyı geri kilitledim. Sıkıca sarıldım. "Teşekkür ederim Barış." Dedim.
"Senin için çok yakışıklı birini bırakıp geldim. Kıymetimi bil." Gülerek ayırdım kollarımı. "Bu gece kalır mısın? O kim, bilmiyorum. Gece evime girmeye çalışırsa öldürür beni. Yalnız ölmeyeyim." Gülerek başını iki yana salladı. Ceketini çıkartıp askılığa astı. "Görünelim şuna bir." Dedi ve cama ilerledi. Ben de onunla birlikte ilerledim cama. Bir anda dikleşti yerinde. Ellerini yumruk yaptı. Ceketinin iç cebinden sigarasına uzanıp dudaklarının arasına yerleştirdi. Ucunu alevleyip dumanını dışarı üfledi. "Bu mu seni takip eden?" Diye sordu uzun süren sessizlikten sonra Barış. Başımı salladım. "Kim lan bu? Yüzü de gözükmüyor." Dedi kaşlarını çatarak. "Tamam Barış. Boşver şimdilik... Aç mısın sen?" Dedim perdeyi kapatarak. "Açım." Dedi o da geri çekilerek. Mutfağa gidip buzdolabından ıspanak ve makarna çıkardım. "Ispanak ve makarna var." Sandalyeye oturdu. "Ne zaman fark ettin seni takip ettiğini?" Kolunu sandalyenin yaslanma yerine dayamıştı. "Sabah, minibüste. Yani başta anlamadım tabi. İlk minibüste gördüm. Yine kopüşonu takılıydı. Yüzünü göstermiyor... Sonra kafeye gittim. Orada da gördüm. Dikkatimi çekti. Eve gelene kadar yine benimleydi. Şimdi de gördün. Dikiliyor orada."
Yemekler ısınınca tabaklara koydum. Barış çatalını ıspanağa daldırdı. Hızlı hızlı yiyordu. "Yavaş ye, boğulacaksın Barış." Dedim gülerek. "Kızım ne güzel yapmışsın bunu. Sen becerikli miydin bu kadar?" Dedi gülerek. "Ne sandın?" Dedim omuzlarımı kaldırıp indirerek. Yemeklerimizi yedikten sonra televizyon izleyecektik. "Bana kıyafet ver. Kot pantolonla mı yatacağım?" Dedi. "Eski sevgilimden kalan şeyleri verebilirim sana." Dedim alayla. Gözlerini devirdi ve koltuğa oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimlik
أدب المراهقينYeni kimlikler, yeni hayatlar... Geçmişinizden kaçabilir misiniz? Nereye kadar? Peki ya sırlar... Mezara kadar saklanabilir mi? Beyaz sayfama geçmişimden kara bir leke bulaşmıştı. Rafa kaldırılmış tozlu sayfaların arasından çıkmış bir kara leke. Kur...