Patlayan silahların gümbürtüsü ve kırılan camların sesiyle Ali Rahmet korkulu bir telaşla Hünkar'ı kollarının arasına alıp, Hünkar'ın üzerine kapanıp, en içten gelen koruma içgüdüsüyle kendini sevdiğine siper etti. Hünkar da duyduğu korku ve endişeyle sevdiğine daha da sokuldu.
Silahların ateşlenmesi durduğunda konağa ölüm sessizliği çöktü. Ali Rahmet ve Hünkar da bir süre bu sessizliğin parçası oldular. Sonra Ali Rahmet kendini yavaşça geri çekip endişeli gözlerle, korku dolu zümrütlere bakıp
A-İyisin... iyisin
diyerek ellerini Hünkar'ın yüzüne sabitledi.Hünkar bu temasla kendine gelip, korkusunu sanki büyük bir lokmayı kuru boğazından geçirmeye çalışırcasına yutkunup
H-İyiyim... Ben iyiyim
Bunun üzerine Ali Rahmet tekrar Hünkar'ı sıkıca sararak
A-Oh, çok şükür, çok şükürHünkar, Ali Rahmet'in de üzerindeki korkuyu hissedince o da ona sarılıp titreyen sesiyle
H- O neydi öyle?!Lakin Ali Rahmet cevap vermeye kalmadan, Demir'in hırçın sesi koca konağın sessizliğini bıçak gibi kesmişti.
Hünkar ise aldığı bu cevap karşısında acıyla gözlerini yumumup, sevdiğine daha sıkı sarıldı ve dudaklarından belli belirsiz bir şekilde
H-Ah Demir
nidası döküldü
Bir süre öylece sımsıkı yumulu olan gözlerini Demir'in mütemadiyen devam eden "Fekeli dışarı çık" feryatları ile son buldu ve saniyeler öncesinde acı ve kederle yumulu zümrüt gözler, şimdi hiddetin parıltısıyla açıldı.
Hünkar aniden Ali Rahmet'ten kollarını çözüp, Ali Rahmet'in şaşkın bakışları altında hızla ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledi. Ali Rahmet üzerinden şaşkınlığı atıp o da hızla Hünkar'ın ardından giderek bir yandan yavaşça kokundan çekiştirip bir yandan da endişeli bir sesleA-Yaman Hanım dur. Nereye?
diyordu ama Hünkar bu acı dolu seslenişleri duyamayacak kadar hiddetli ve kararlı adımlarla ilerliyordu.
Ve en sonunda kendisinin dahi bir daha anlam veremeyeceği bir hızla merdivenlerden inmişti. Ali Rahmet kendini durdurmaya yetişemeden kapıyı açıp, feryatlarıyla yeri göğü inleten oğlunun karşısında buldu kendini.Kapının açılmasıyla Demir'in yanında getirdiği adamları, Fekeli'nin adamlarında olan silahlarını kapıya yöneltmişlerdi ki çıkanın Büyük Hanımları olduğunu görünce şaşkınlıkla silahlarını indirdiler ve Hünkar'ın Demir'den sonra kendilerine çarpan sert bakışları ile ister istemez birkaç adım geriye çekildiler.
Hünkar'ın hemen ardından Ali Rahmet de dışarı çıkmıştı. Kendi adamlarının da elinde Demirlere doğrulu silah olduğunu görünce ufak bir baş hareketiyle onlarında silahlarını indirmesini ve geri çekilmelerini sağladı. Sonra bakışları birkaç adım ilerisindeki anne oğulu buldu.
Hünkar büyük bir öfkeyle oğluna bakarken, Demir de annesini karşısında görmenin şaşkınlığını atıp, dişlerini sıkarak neredeyse tıslama derecesinde
D-Anne... Senin ne işin var burada?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑩𝒆𝒏 𝑺𝒂𝒏𝒂 𝑴𝒆𝒄𝒃𝒖𝒓𝒖𝒎
FanfictionBüyür çınar gibi zahmetle şanlı sevdalar ; Bahara geç kavuşur ,sevgilim ,büyük dağlar ! 🖤