Demir üç karış yerde adımlayıp dururken bir umut ayak sesine doğru döndü. "Çıkıyorum burdan" dedi içinden. Ellerini demirliğe koyup sabırsızlıkla gelene baktı.
Fakat gelen ne jandarma ne de onu çıkartacak biriydi. Gelen Faruk'tu !İlk önce kaşlarını çattı. Siniri git gide artıyordu. Avuçlarının içindeki demiri sıktı.
D: Senin ne işin var burda!
Hiddetle bağırdı Demir. Fakat Faruk yavaş adımlarını hiç bozmadan , sandalyeyi tellerin ardına çekti. Ve yavaşça oturdu..
F: Otursana
Demir bu rahat tavırı ile daha da çileden çıkıyordu. Fakat bu parmaklıkların ardından hiçbir şey yapamazdı. Bunun da farkındaydı. O da oturdu yerine. İçinde verdiği sinir savaşının anlamsız olduğunu anladığında.
D: Sen hangi yüzle geldin lan buraya!
F: Abimi vurmuşsun.. gelemse miydim ?Demir sinirle güldü.
D: Ne abisi ulan !
Yine hiddetlenmişti sesi.
D: Daha geçen güne kadar öldüreceğim diye söyleniyordun!
Biraz bekledi ve yakınlaştı
Sen beni aptal mı sandın ?
F: Öylesin... Kurduğumuz oyunu anlayamayacak kadar aptalsın sen Demir Yaman!Demir sinirle kalktı sandalyeden. Ellerini parmaklıklara vurdu
D: Abin sırasını savdı Faruk. Adam gibi gitmedin Adana'dan. Ama ben seni yollamasını bilirim. Burdan bir çıkayım!
F: Çıkarsın tabii. Abim "Yaman Hanımını" üzecek bir şey yapmaz. Elbet çıkarsın. Ama sen beni düşüneceğine, o öldüremediğin abimin yaptıklarını ve yapacaklarını düşünArdından gülümsemesini ekledi Faruk
Demir gözlerinde suallerle döndü Faruk'a.
Fakat yüzündeki o gülümsemesi...F: Eee ne demişler, armut dibine düşer. Babana benziyorsun. O da her zaman kendinin kazandığını düşünürdü... Fakat arkasından çevirilen oyunlardan habersiz.
D: O hep kazanırdı. Kazandığını zanneden sensin!Şimdi sinirlenme sırası Faruk'taydı. Yerinde kıpırdadıktan sonra
F: Sen beni bırakta. Arkandan çevirilen oyunlara bak! Yoksa daha çok düşersin buralara!
D: Ne o , yeni planınız mı Yılmaz'la ?
F: Göreceğiz plan mı ? Yılmaz'la mı ? Göreceğiz... Babanın yaptığı hataya düşme diye söylüyorum sana. İyi düşün, iyi bak etrafına!
D: Sen kimsin ulan bana akıl veriyorsun ! Plan kurup adice oyun oynan bir siz varsınız buralarda. Bir Yılmaz bir sen!Faruk yine gülünce Demir'in içine kurt düşmüştü.
F: Demek yine düşeceksin aynı hataya. Daha çok konuşacağız seninle! Daha çok bir araya geleceğiz.
Yavaşça kalktı yerinden. Sandalyeyi çekti kenara.
F: Pişman olacaksın.
Demir hâla bakıyordu ona.
F: Öldürmediğine diyorum. Pişman olacaksın...
Sözünü söyleyip demir kapıdan geçti. Arkasından kitlendi kapı.
Demir ne düşünse ne yapsa bilemedi. Ne demekti bu şimdi?! Ali Rahmet'te mi oyunun içindeydi.Ellerini saçlarına götürdü. Aklındaki tüm soruları dağıtmak istercesine geriye itti ellerini.
Faruk'un şimdiki istikameti hastaneydi.
Hastaneye gidene kadar işlediği planı ile kendi kendine sırıtıyordu. Fakat Hünkar'ın orda olması...
Zira onun sözleri batıyordu en çok! Katlanamıyordu tek bir acıyan bakışına.
———
Jandarma içeye gireli çok olamamıştı. Hünkar jandarma içer girer girmez başlamıştı turlamaya. Bir eli belinde diğer eli yüzünde.
Hikmet amca duvara dayanmış tepkisizce Hünkar'ı izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑩𝒆𝒏 𝑺𝒂𝒏𝒂 𝑴𝒆𝒄𝒃𝒖𝒓𝒖𝒎
FanficBüyür çınar gibi zahmetle şanlı sevdalar ; Bahara geç kavuşur ,sevgilim ,büyük dağlar ! 🖤