• Sen Ben Değil Biz •

732 57 20
                                    


Müjgan elindeki yastığı Ali Rahmet'in arkasına koydu

M: Böyle iyi mi baba ? Biraz böyle otur

Ali Rahmet bu ilgi ile hem mahçup hem de babacan bir tavırla

A: Sağol Hekim Hanım, ama bu ilgi bana fazla şimdiden söyleyeyim

İkisi gülerken Behice başladı söze

B: Siz iyi olun da Ali Rahmet Bey...
A: İyiyim Behice Hanım. Evime geldim ya, daha iyiyim artık!
B: Verilmiş sadakamız varmış.
A: Öyle...

Behice elini çenesine koydu;

B: Sormayayım sormayayım diyorum ama Ali Rahmet Bey, haddimi aşmış olur muyum bilmiyorum?
A: Estafurullah Behice Hanım, buyrun...

Müjgan ne soracağını merakla bekliyordu

B: Demir Yaman, sizi neden vurdu ?Hem de kalbinizden? Yani bu kadar deliye dönecek ne olabilir diye düşünüyorum. Merakımı mazur görün.

Ali Rahmet bu sorunun samimiyetini ölçerken bir yandan da ne diyeceğini kuruyordu aklında. Cevabını söylemeye yeltenecekken Yılmaz'ın ayak sesleri duyuldu

Y: Günaydın!
M: Günaydın canım.

Yılmaz gelip Müjgan'ın yanına dikildi

Y: Baba ? İyisin değil mi ?

Ali Rahmet içinde ne kadar kızsa da Yılmaz'a, aslını astarını bilmeden kalbini kırmak istemiyordu. Ama içindeki kuşkuya da engel olamıyordu.

A: İyiyim evlat. Sen nasılsın ? İyisindir ?

Herkes anlamaz bakışlarla ona baktı

Y: İ-iyiyim baba da, neden öyle söyledin ?
A: Ben iyiyim ya evlat, hepimiz daha iyiyiz. Ondan söyledim

Yılmaz başının sallayıp Müjgan'a döndü.

Y: Ben çarşıya gideceğim. Seni de bırakayım.
M: Babam ?

Behice söz biter bitmez

B: Aşk olsun Müjgan'cım. Ben burdayım ya.
M: Ha evet. Tamam o zaman. Bir şey olursa hemen beni ara olur mu!
B: Ararım canım..
A: Ben iyiyim Müjgan. Aklın burda kalmasın.
M: Görüşürüz o zaman.

Behice el sallayarak;
B: Görüşürüz...

Demir; Züleyha ve Haminne sofrada oturuyordı.

D: Annem neden inmedi hala
elindeki ince uzun saatte gezdirdi gözlerini
"uyanması lazımdı şimdiye kadar"
Z: Gelir şimdi.

Saniye gelip çayları döktü. Tabakların yerini düzeltiyordu ki nihayet Hünkar'da gelmişti.

S: Günaydın hanımım!
H: Günaydın kızım !

Sofraya oturdu, yerinde yerleşirken
Z: Anne, siz geç kalmazdınız hiç. Bir şey yok değil mi ? İyisiniz.

Demir pür dikkat annesini izliyordu

H: İyiyim kızım. Kitaba dalmışım ondan geç indim.

Bir yandan da Haminneye peynirini yediriyordu

H: Aksi bir şey yok.

Ardından gülümsemesini ekledi

H: Hatta çok daha iyiyim.

Demir ağzındaki lokmayı yutup, peçete ile sildi ağzını. Annesinin bu tavırlarının kendisine olduğunu biliyordu. Tıpkı birkaç gündür olan neşesi gibi. Kara kaşlarını çatıp annesini dinlemeye başladı. Ne söyleyeceğini biliyordu fakat yine de dinleyecekti.

𝑩𝒆𝒏 𝑺𝒂𝒏𝒂 𝑴𝒆𝒄𝒃𝒖𝒓𝒖𝒎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin