• Dudak Payı •

852 48 22
                                    

Faruk evin salonunda oturmuş işlerin tıkırında gitmesinin verdiği hazla kahvesini yudumluyordu ki kapının şiddetle çalınmasıyla birden irkildi .
A- Faruk!! Aç kapıyı !!
Kendini toparlayıp yüzüne o pis sırıtışı ekleyerek kapıya yöneldi . Kapıya giderken kendi kendine söyleniyordu
F-Ah abicim geliyorum işte çatlama .

Kapı aralıksız yumruklanırken Faruk kapının sürgüsünü çekmeye başladı .
Kapının açılacağını anlayan Ali Rahmet kendini bir adım geri çekip derin bir nefes aldı . Faruk kapıyı açıp alaycı bir ses tonuyla
F-Oo abic...
derken
Ali Rahmet in tekmesiyle geriye doğru sendeledi . Öfkeyle başını kaldırmıştı ki çenesine aldığı darbeyle yere kapaklandı . Ali Rahmet yakasına yapışıp bir kafa darbesi de indirdi . Faruk iyice yere kapaklandı . Ali Rahmet Farık un tek yakasını tutarak yüzünü kendine çevirdi ve elindeki silahı onun ağzının içine sokarak haşin bir sesle ;

A-Sana uzak durmanı söylemiştim

Faruk korku dolu gözlerle bir Ali Rahmet e bir silaha bakıyordu .
A-Bu sefer hiçbiri yanına kar kalmayacak ,Faruk

Faruk un korkudan yüzü bembeyaz olmuş , soğuk terler döküyordu . Yalvaran bakışlarla Ali Rahmet e baktı ama onun gözündeki kararlık ve ağzının içindeki silah korkusunu katladı .

İstese o an tetiği çekerdi . O an geride bir ölü bir mahkum değil , özlemi ile yanıp tutuşacak Hünkar aklına geldi . Oğlu Yılmaz ... Hatta yaşamadığı , yaşayamadığı o güzel günler aklına geldi .

Silahı yavaşça ağzından çekti

A -Hiçbir şeye değmezsin

Faruk derin bir nefes almıştı ki Ali Rahmet öfkeyle silahın kabzasıyla bir tane geçirdi ve ardına bakmadan evden çıktı.

1 HAFTA SONRA

Y-Bugün hastaneye gelirim , beraber davetiyeleri dağıtırız .
M-Olur .
Y-Imm çırçırdaki işim öğlene doğru biter galiba
Ali Rahmet e döndü
Y-Değil mi , baba
Ama Fekeli onu duymayacak kadar derin düşüncelerdeydi.
Kulaklarında hep aynı söz çınlıyordu :
GÖRÜŞMEYELİM

Ali Rahmet iç ses

Ah Yaman Hanım ah omzumda nefesinin sıcaklığını hala hissediyorum . Gülüşün zaten aklımdan çıkmıyor . Sen şimdi her zamankinden daha fazla benimleyken , benken . Kırk yıldır hiçbir zaman olmadığı kadar yakınken nasıl olur görüşmemek .

Kafasını iki yana salayarak
A-Hayır, olmaz .
Yılmaz şaşırarak yüksek bir sesle
Y-Neden olmasın , baba?
Ali Rahmet irkilerek Yılmaz a baktı .
A-Efendim , ne olmuyormuş ?
Y-Çırçırdaki iş öğleye kadar bitmezmiş , neden bitmez diye sordum eğer çok yoğunsak ben yarın giderim hastaneye Müjgan ın yanına .
Ali Rahmet hafif bir tebesümle
A-Yok evlat , ben ona olmaz demedim dalmışım biraz.
Y-Baba iyi misin , hasta falan mısın çok durgunsun şu aralar . İstersen sen işe gitme bugün ben halderim her şeyi .
A-İyiyim ben , merak etme . Akşamları sıcak oluyor uyuyamıyorum ondandır .
Siz haledin işinizi çırçırda çok iş yok zaten ben ilgilenirim.
İmalı imalı gülümseyerek
A-Hem olsa ne yazar bu hafta bizi idare ederler . Düğünümüz var oğlum .
Y-Eh haklısın . ... Hadi biz çıkalım Müjgan.
Baba görüşürüz .
A-Görüşürüz evlat .
Buruk bir gülümsemeyle arkalarından baktı
—————

D-Girin
Demir başını evraklardan kaldırdı .
D-Sen mi geldin , Hoş geldin .
Faruk ağır hareketlerle koltuğa oturdu .
Yarım ağız
F- Hoş buldum . Ee ne yaptın hal oldu mu ?
D-Oldu , oldu. Sende son bir kez kontrol edersin . Sonra imzaları atarız .
F-Bu iş iyi olacak , şirketin geleceği için önemli bir adım .
D-Evet , birkaç aya daha da büyürüz .
F-Evet .
D-Bunu kutlamak lazım .
Sonra kahkaha atmamak için dudaklarını ısırmaya başladı .
Faruk sitemli bir sesle
F-Gül gül hiç çekinme içinde kalmasın .
D-Üzgünüm biliyorum komik değil ama sinirlerim bozuldu .
F- Hey Allah ım sabır ver .
Demir ufak öksürüklerle gülmesini durdurmaya çalışıyordu . Ciddi bir tavır takınmaya çalışarak
D-Peki ne zaman çenen iyileşecek .
Faruk derin bir ah çekti ve ufak hareketlerle çenesini sıvazladı.
F- Bir aya kemik kaynarmış .
D- O zamana kadar hep sıvımı tüketeceksin .
F-Çenemi çok zorlamayarak yiyebilirmişim.
D-Hmm o zaman bizim kebap ziyafeti bir ay sonra olacak .
Faruk hafif bir kahkaha atmıştı ki acıyla çenesini tuttu .
D-İyi misin?
Faruk eliyle sorun yok işareti yaptı .
D-Hala aklım almıyor neden şikayetçi olmadın ki şuan hapis yatmasa bile mahkemelerde sürünür tazminat öderdi .
Faruk sıkıntıyla gözlerini devirdi.
F-Belki haklısın ama onunla daha fazla muhatap olmanın anlamı yok zaten seninle ortak olmam onu çileden çıkartıyor .
Demir imalı bir şekilde
D-Seni sadece benimle ortaksın diye mi dövdü .
F- O her zaman kıskanç ve fesat biriydi pek bir nedene ihtiyacı yok . Ayrıca ben o büyüğümdür diye el kaldırmadım tam olarak dövdü sayılmaz .
Demir bıyık altından gülerek
D-Peki öyle olsun .
F-Tabi öyle . Neyse ver şu evraklara bakayım .

Hi-Ee ama oğlum hep düşünmeden hareket ediyorsun . Ya senden şikayetçi olsaydı . Haşat etmişsin Faruk u .

Ali Rahmet gülümseyerek
A-Hiçbir şey yapamaz . Sen merak etme . Hem o bu dayağı çoktan hak etmişti .
Hi-Ah aslında Rahmetli Bekir amcan üç çarşamba terlikle Faruk un ağzına üç kere vuracaktı .
Ali Rahmet kahkaha atmaya başladı.
A-O nedenmiş??
Hi-Bekir in huyu suyu çok güzeldi Faruk ta nasiplenirdi belki .
A-Allah iyliğini versin Hikmet amca hiç gülesim yoktu .
Hi-Aman evladım ne diyim ...
Onlar beraber gülerken Hünkar onları biraz uzaktan izliyordu Ali Rahmet in kahkahalarında takılı kalmıştı . Onu böyle neşeli görmek biraz içini rahatlatmıştı .
Hi- Aa Hünkar
Ali Rahmet Hikmet amcanın Hünkar demesiyle onlara doğru ilerleyen Hünkar ı görünce hemen ayağa kalktı . Elini uzatarak heyecanlı bir sesle
A-Hoş geldin ,Yaman Hanım .
Hünkar uzanan eli sıkarak Ali Rahmet in gözlerinin içine baktı .
H-Hoş buldum .
İkisi de öylece birbirlerinin gözlerinde dalmışlardı ki
Hikmet amcanın sesiyle kendilerini toparladılar
Hi-Hoş geldin güzel kızım .
H-Hoş buldum , Hikmet amca .
Hi-Hadi gel şöyle otur da ben sana bir çay döküp geleyim .
H-Zahmet etme .
Hi-Ne zahmeti , hadi siz oturun ben çayları alıp geliyim .
Yüzünde tebesümle oradan hızla uzaklaştı.
Hünkar sandalyeye oturmuş etrafı izliyordu .Ali Rahmet ise gözlerini Hünkar a kilitlemiş onunla aynı anda nefes alıp veriyordu .
Hünkar ortamın sessizliğini bozarak Fekeli nin gözlerine bakarak mahçup bir tavırla
H-Nasılsın
Ali Rahmet derin bir iç çekerek
A-Sensiz
Hünkar hüzünle başını eğdi .
Ali Rahmet yavaşça Hünkar ın eline uzanıp tuttu . Hünkar bu temasla başını kaldırdı . Fekeli gözlerini gözlerine sabitleyerek
A- Kaçırma gözlerini , hiç değilse burada şimdi ..
Hünkar hafif bir tebesüm etmiş ufak bir hareketle Ali Rahmet in elini biraz daha kavramıştı .

Çay bardağında
Bırakılan dudak payı
Kadar bile
Uzak kalamam
Gözlerine

Yakın olsun isterim
Ellerime ellerin
Yanındaki beton binaya
Yaslanması gibi
Köhne bir evin

Seni bir çivi
Gibi çaktım
Çünkü beynime
Ve toplayıp
Bütün kerpetenleri
Attım denize

İkiside kocaman gülümseme ile birbirlerinin gözlerinde kayboluyodu . O an tek istedikleri zamanın durmasıydı .

Herkese iyi akşamlar 💛 Keyifli okumalarrr

AYÇA ve FERİDE 💕

𝑩𝒆𝒏 𝑺𝒂𝒏𝒂 𝑴𝒆𝒄𝒃𝒖𝒓𝒖𝒎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin