• Ateş •

898 50 15
                                    

Ali Rahmet telaşla hareket ediyor bir yandan da cevabını beklemeden Hünkar a sorular soruyor , onun rahat etmesi için etrafında dört dönüyordu . Hünkar Ali Rahmet in bu telaşını hafif bir tebessüm ile izliyordu . Ali Rahmet içerdeki küçük sobayı yaktıktan sonra Hünkar a döndü
A-Evet , sobayı da yaktık birazdan daha da ısınırız .
Hünkar ın tebessüm eden yüzünü görünce o da ona gülümsedi . Yavaşça yanına giderek elini alnına koydu . Hünkar Ali Rahmet in elini hissedince önce ürperdi ama sonra sanki alnındaki el bütün sıkıntısını almış götürmüş gibi hissetti ve gözünü kapadı . Ali Rahmet yavaşça elini çekti ve gülümseyerek gözleri kapalı olan Hünkar a baktı . Hünkar Ali Rahmet in elini çekmesiyle yavaşça gözlerini açtı ve ona gülümseyerek bakan Ali Rahmet e o da gülümsedi .
A-Ateşin çok yüksek değil , çok şükür . Boğazın ağrıyor mu ?
Hünkar hayır anlamında başını salladı ve halsiz bir sesle
H-Hayır
Ama hırıltılı çıkan sessi onu ele verdi . Ali Rahmet kızmış gibi yaparak
A-Eminim ,öyledir.
H-Yani biraz ağrıyor .
Ali Rahmet Hünkar ın özür diler gibi çıkan sessine ve mahcup bakışlarına gülümseyerek çok yumuşak bir sesle
A-Tamam , ben sana şimdi zahter kaynatırım içersin .
Ve Hünkar ın yanağını hafif okşayarak dışarı çıktı . Hünkar elini yanağına götürüp gülümsedi şuan ne boğazındaki ağrıyı hissediyordu ne de ateşin verdiği halsizliği . Şuan sadece yerinden fırlayacak gibi atan kalbinin sessini duyuyor hissediyordu .
Ali Rahmet çekmeceleri karıştırıyor telaşla zahteri arıyordu ama çekmecede zahteri bulamayınca oflayarak başını kaldırmıştı ki aradığının rafta olduğunu gördü kendi kendine gülerek
A-İyi mi ? Gözümüzün önünü görmez olmuşuz .
Kavanozu eline alarak
A-Acele etmeliyiz , Yaman Hanım bizi bekliyor .
Sonra hızla zahteri hazırlamaya başladı .
Hünkar koltukta battaniyeye biraz daha sarınarak oturuyordu . Kapıda Ali rahmet in sesini duyunca bakışlarını ona çevirdi . Ali Rahmet hızla içeri geçerek Hünkar ın yanına gitti elindeki fincanı ona uzatarak
A-Al bakalım , hemen iç sıcak sıcak için ısınsın .
H-Teşekkür ederim , sana da zahmet verdim .
A-Ne zahmeti Yaman Hanım sen iyi ol da gerisi mühim değil . Hadi bak soğutmadan iç .
Hünkar gülümseyerek yavaş yavaş çayını içmeye başladı . Ali Rahmet gülümseyerek Hünkar ı izliyor her hareketini takip ediyordu . Hünkar bunu fark ederek biraz çekinerek
H-Ne oldu , neden öyle bakıyorsun ?
A-Hiç sadece geçmişi düşünüyordum .
H-Geçmişi ??
A-Evet , geçmişi . Bilmem hatırlar mısın ? Hani sen gene hasta olmuştun da hiç evden çıkmamıştın .
H-Eevet , hatırlıyorum . Annem yataktan çıkmama bir an bile izin vermemişti . Nerden geldi aklına ?
A-Ben senin hasta olduğunu bilmiyordum , birkaç gündür de seni görmemiştim . Hep buralara geliyordum ama sen yoktun . En son Hikmet amca ile baban konuşurken duydum hasta olduğunu . O zaman her şeyden çok yanında olmak istemiştim . Ağrını sızını hafifletmek sana yardım etmek ama hep yanında olmak
İkisi de yaşlı gözlerle birbirine baktı . Sonra Ali Rahmet hafif gülümseyerek Hünkar a doğru yaklaştı ve elindeki fincanı aldı .
A- Yaman Hanım istersen biraz daha içebilirsin cezvede daha var .
Hünkar Ali Rahmet in yakınlığından ötürü heyecanlı bir sesle
H-Hayır , teşekkür ederim , ellerine sağlık .
A-Afiyet olsun . Ben sobaya biraz daha odun getiriyim . Sen biraz uzan istersen .
Hünkar tamam der gibi başını salladı
Ali Rahmet odunlarla içeri geçince gördüğü manzara ile kocaman gülümsedi odunları sessizce yerine koyarak yavaşça Hünkar ın yanına gitti ve üzerindeki örtüyü düzeltti . Hafifçe saçlarını okşayarak alnından öptü . Başucuna sandalye çekerek oturdu ve aşkla yanı başında uyuyan Hünkar ı izlemeye başladı . Ne de masumdu uyurken , herkes gibi... Bir hayali de buydu . Hünkar uyurken onu izlemek . Kimseden çekinmeden , utanmadan sadece onu izlemek .
Göz kırpışındaki ahenge kadar izlemek istiyordu . Uykusunun derinliğini ele veren nefes alış verişini dinlemek , dudağının belli belirsiz kıvrılışını izlemek ...
Sadece onu bilmek , onu duymak , onu görmek !

Hikmet amca yayladaki işini haledip sabah erkenden çiftliğe döndü . Dışarıda park halinde Ali Rahmet in arabasını görünce şaşırarak içeri geçti ama İçeride gördüğüyle daha bir şaşırdı . Ali Rahmet sandalyenin üzerinde bir eli Hünkar ın saçlarında başını koluna yaslayarak
uyuyordu . Şaşkınlığı geçince sessizce Ali Rahmet in yanına giderek onu uyandırdı .
Hi-Ali Rahmet , Ali Rahmet ...
Ali Rahmet uykulu gözlerle Hikmet amcaya baktı
A-Hikmet amca sen ne zaman geldin ?
Hi- Ben şimdi geldim de boş ver beni . Sen hadi geç karşıdaki koltuğa uzan sandalyenin üstünde uyumuşsun belin ağrır .
Ali Rahmet sandalyeden kalkarak
A-Gerek yok amca dalmışım bir an o kadar .
Hikmet amca Hünkar a baktı sonra gülümseyerek Ali Rahmet e döndü
Hi-Tamam o zaman ben kahvaltı hazırlayacam sen de gel hem bana ne olduğunu anlatırsın hem de yardım edersin .
Ali Rahmet olur dercesine kafasını salladı sonra Hünkar a doğru eğilip battaniyesini düzeltip saçlarını okşadı . Biraz öyle durduktan sonra Hikmet amcanın arkasından o da çıktı .
Ali Rahmet in çıkmasından biraz sonra Hünkar da uyandı . Akşam ki ateşi kalmamıştı ama boğazı hala biraz ağrıyordu . Yavaşça doğrulup etrafa bakındı . Sonra Ali Rahmet e bakmak için dışarı çıktı . Hikmet amca ve Ali Rahmet in kahvaltı hazırladığını görünce gülümseyerek yanlarına gitti .
H-Günaydın
Hi-Günaydın kızım .
A-Günaydın , Yaman Hanım . Kendini nasıl hissediyorsun , daha iyi misin ?
H-İyiyim , teşekkür ederim . Ee ben ne yapıyım ?
A-Sen masaya oturup sofranın hazır olmasını bekleyeceksin , Yaman Hanım .
H-Ben iyiyim , Ali Rahmet . Size yardım ediyim .
Hi-Olmaz kızım sen geç biz hazırlıyoruz işte .
Hünkar onaylayıp masaya doğru gitti .
Ali Rahmet gülümseyerek arkasından bakıyordu
Hi-Hadi sen de tepsiyi al git ben çayı demleyip geliyorum .
Ali Rahmet minnet dolu bakışlarla Hikmet amcaya baktı ve hızla Hünkar ın yanına gitti .
Ali Rahmet tepsiyi masaya koydu ve içindekileri yavaş yavaş masaya yerleştirmeye başladı Hünkar da ona yardım ediyordu ki Ali Rahmet durup Hünkar ı izlemeye başladı . Hünkar Ali Rahmet in onu izlediğini fark edip gülümseyerek ona baktı .
H-Ne oldu ?
Ali Rahmet derin bir nefes alıp
A-Hiç dalmışım ... Ne güzel bir sabah değil mi ?
H-Evet , öyle .Kahvaltı da çok güzel gözüküyor . Ellerinize sağlık .
A-Afiyet olsun , Yaman Hanım .

Hünkar salonda Haminne ile oturmuş çayını içerken içeri hızla giren Gaffur un sesiyle irkildi .
G-Büyük Hanım , Büyük Hanım
H-Oğlum yavaş olsana ne bu telaş ?
G-Demir Beyler geldi .
Hünkar Gaffurun söylediği ile direkt kapıya gitti . Demir aranadan inerken Hünlar hızla yanına gitti .
H-Demir , Hoş geldiniz Annem.
Demir annesine sarılarak
D-Hoşbuldum .
Hünkar Züleyha nın kucağında uyuyan Adnan a bakarak
H-Hoş geldin , Züleyha .
Z-Hoş buldum .
H-Hadi içeri geçelim , Adnan Paşamı yatağına yatır .
Demir Gaffur a valizleri almasını söyleyerek Hünkar ve Züleyha nın arkasından içeri girdi . Züleyha yukarı doğru çıkarken Hünkar Demir e dönerek
H-Oğlum hadi sende çık duş al , dinlen uzun yoldan geldiniz .
Demir annesinin yanağını öperek
D-Emredersiniz , Hünkar Sultan .
Ali Rahmet salonda elinde kitapla oturmuş duruyordu güya kitap okuyordu ama aslında kitap onu okuyordu sanki her kelime her harf Hünkar a dönüşüyordu . Ali Rahmet düşüncelerine dalmışken Nazire nin sesi ile kendine geldi .
N-Ağam , Fekeli Ağam
F-Buyur Nazire
N-Ağam , Behice Hanım geldi .
Ali Rahmet şaşırarak
F-Behice Hanım mı?
N-Evet ,Ağam .
F-Allah Allah neyse buyur et , Nazire ?
Demir çalışma odasında sandalyede geriye doğru yaslanmış gözleri kapalı oturuyordu . Hünkar odaya girdiğinde önce sessizce Demir i izledi sonra şefkatli bir sesle
H-Demir
Demir yavaşça kendini toplayarak
D-Efendim anne
H-Oğlum her şey yolunda mı ?
D-Bilmiyorum anne , bilmiyorum .
H-Züleyha İstanbul da bir sorun mu çıkardı ?
D-Yo,Hayır gayet sakindi ama
Demir bir an durdu .
H-Ama ne ?
D-Korkuyorum anne , ya beni bırakıp giderse
H-Saçmalama Demir , sizin bir çocuğunuz var , yuvanız var .
D -Hemen dibimizde de eski aşığı
H-Bak sen de söylüyorsun eski diye . Bitmiş , gitmiş .
D-Onun için mi küçük konağa taşındılar , bitip gittiği için mi ?
H-Off Demir hayır , tabi ki . Sana yakın olmak için bize gözdağı vermek için
Demir sinirle ayağa kalkıp volta atmaya başladı .
D-Ne yapacağız , nasıl yollayacağız onları ?
H-Neden yollayalım ki?
D-Ne demek neden ? Hısmım dibimde mi yaşasın ?
H-Bak Demir , Yılmaz bize gücünü göstermek istiyor ve kapımıza kadar gelmiş ama burası bizim . Biz ona gücümüzü göstermeliyiz .
Demir şaşırarak annesine baktı .
D-Evet,haklısın .
Sonra yarı fısıltı biçminde
D-Ben onlara yapacağımı biliyorum .

Herkese iyi akşamlar ! Yeni bölüm sizlerle 🥰 Keyifli okumalar ❤️

𝑩𝒆𝒏 𝑺𝒂𝒏𝒂 𝑴𝒆𝒄𝒃𝒖𝒓𝒖𝒎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin