Hüma Saye (Umut serisi 3)

13. Bölüm

Evet yepyeni bir bölüm ile sizlerleyim Arkadaşlar bu bölüm sizlerden en sevdiğim  🦋  istemeyeceğim aksine hepinizin bölüm sonuna koyduğum emojiden koymanızı önemli rica ediyorum Sevgiyle kalın bol bol yorumlar yapın

Evet arkadaşlar bu arada bölüm şarkımız Seyyal Taner Son Verdim Kalbimin İşine

Sevgi, annesinden aldığı sarı saçlarını kıvırırken aklında yeşil gözlü, hoca vardı. İri yapılı bedenin içinde bir yerlerde sakladığı yırtıcı kaplanı bir tek Sevgi görebilirdi. Zaten.

Ağzını sulandıran yeşil gözlü kaplanı.. Elindeki imkanlar el verdiğince, iyice bir gözleyip, detaylıca incelemişti.  Ah o köylü sünephesi Zülfiye yok muydu.. Daha çocuk haliyle dikkatini çekmişti. Bu masum köylü halleri, anca Haşime işlerdi. Ona düşmanlık besleyip, uğraşacak değildi elbet.

Dişini geçireceği lezzetli mi lezzetli bir av vardı karşısında nasıl dururdu. Bacağının açıkta bıraktığı beyaz tenine hayali çizgiler çizerken, planını aklında iyice tartı. Evet avına ulaşması kolay değildi. Hele ki kurallarla bezenmiş, bu dağ başında, Sevginin yolu yılda bir kaç kez düşse de buradaki insanın nasıl yobaz olduğunu gözlemlemişti. E  Haşim boşuna mı kaçmıştı. İnsanın az bulunduğu bu dağlık yere

Zeki kızdı Sevgi, kendince rahat hareketler etse de konu bir erkeği avlamak ise sevgi ilkin gözler, sonra yanına yanaşmadan sorar soruştururdu. Şimdi de öyle yapacaktı. Madem Remziyi buraya getiren Melahat teyzeydi ilk ondan alacaktı. Gerekli bilgiyi

Üzerindeki pahalı elbisesinin eteğini düzeltip doğruldu. Aklına gelen ile ilkin güldü, bu evi,çiftliği Haşim ile birlikte yaptığı duyduğunda Zülfiye'nin yüzünün aldığı şekil aklına düşmüştü yine elbet acısı değildi Sevgiyi güldüren, bir kadının kıskançlığı güldürüyordu.Sevgiyi nasıl da korkup, acıya ev sahipliği yapıyordu. Başka bir kadının erkeğini alacağını bilmek, işte bu gülünçtü.Sevgi; Haşimi kardeşi bilirdi bir kez bile başka gözle bakmamıştı. Ama zevk almıştı işte o Zülfiye' nin ölümcül bakışlarından hele o Haşimin arada derede kalmaları yok muydu ? oh olsun dedi içinden yıllarca babasıyla bir olmuş erkek sineği bile yanaştırmamıştılar yanına kimi bulsa bir kulp takmış, müsade etmemişlerdi. Yakınlaşmasına

Hele babası yok muydu ? Annesinin yanında ingiliz beyfendisi olan adan sıra kendine gelince tam bir taşralıydı. Ne vardı sanki canın çektiği erkekle olsa? ama yok olur mu ille de saf masum bir kız olacaktı.

Mutfakta başka alemlere dalıp, yemek yapan Melahat teyze geldiğini henüz fark etmemiş tencereye döktüğü doğranmış ıspanağı karıştırmaya başladı. Gözlerini kısıp Melahat teyzeye baktı. Arkası dönük olduğu için kapının önünde diklen Sevgiden bir haberdi. Sevgi sinsice sırıtıp, renk vermeden mutafa girdi.

'Kolay gelsin meloşum, yardım lazım mı? dedi. Sıcak çıktığını umduğu sesiyle. Melahat teyzenin vereceği cevabı az- çok biliyordu.Hoş aksini söylese de elini işe atacak değildi. İtalyadan getirttiği elbiselerli kirlensin istemezdi. Annesi bu elbiseyi getirttiğinde elinden almak için az uğraşmamıştı.

' Olur mu Sarı kız. Otur hele şu üstündeki esvap kirlense başımı yersin akşama kadar ' dedi. Elindeki tahta kaşıkla üzerindeki elbiseyi gösterirken.

' Aaa olur mu meloşum elbise senden kıymetli değil ya ' dedi. Sevgi ama o da biliyordu ki kıymetliydi. Kafasının içinde tırnağını törpüleyen kırmızı dudaklı kız ne sandın ya dedi şuh bir sesle. Sevgi kafasının içindeki sese gülerken, aklına gelenle Melahat teyzeye odaklanmaya çalıştı.

' Gene ne hinlik düşünüyon sarı kız hele de. ' Melahat teyze, kokusunu almaya başlamıştı çoktan

' Aşk olsun meloş ne hinliği ? Haşim bitti sen başladın. Sizle de iki sohbet edilmiyo' dedi. Alınmış görünmeye çalışarak başını yere eğip, parlayan mavi gözlerini yumdu içinden saymaya başlamıştı.