★彡

2.1K 144 30
                                    

*Eve, isim kısaltması*

"Eve, kaç!"

6 yaşındaki küçük kızın gözleri, yanan evinde üzerine tahta yığınları düşen annesi ile astım krizine giren babası arasında gidip geliyordu.

Dumandan henüz pek etkilenmemişti, ancak babası hasta olduğu için çoktan fenalaşmıştı.
Annesi ise ağırlıkların altından kalkamadığı için yaşlı gözleriyle kızına bakıyordu.
"KAÇ EVE, KAÇ!"

"Anne..." diye seslendi Eve, hâla pek bir şey kavrayabilmiş değildi.
Bahçede oynadığını hatırlıyordu, daha sonra bir araba geçmişti, camlar kırıldı ve aynı araba hızlıca geçip gitmişti.
Muhtemelen yukarıda olan annesi ve babası olayın çok sonradan farkına varmışlardı ki; aşağı indiklerinde çoktan salon cayır cayır yanıyordu.

"Kaç güzel kızım, kaç-!" Diye bağırırken üzerine yanan bir dolap daha düşmüştü ki, Eveleyn bunu göremeden gözleri sıkıca kapanmıştı.
Bir süre sonra çığlık seslerini işitmeye başladı, ancak ayağının yerden kesildiğini hissettiğinde olayı idrak edemedi.

Onu kucağına alan kişi hızlıca oradan çıkarken, gözlerini açtığında kendisini evinin bahçesinde bir şerif arabasının içinde bulmuştu. Mahallesini ve evinin etrafını itfaiye ve polis ekipleri sarmıştı.

Evelyn, nefes nefese gözlerini açtı ve şerife baktı.
Ancak hiç konuşmadı.

"İyi misin? Bir şeyin yok, değil mi?!"
Şerif, dikkatlice onu incelemeye başladı.
"Bir yerine bir şey oldu mu?"

Eveleyn, usulca başını iki yana salladı.

"Güzel..."
İç çekerek arabadan uzaklaştı.
"Birisi çocukla ilgilensin!"

Eveleyn'in yanına birisi geldiğinde, şerif ondan uzaklaşıp tekrar eve gitti. Eve itfaiye ekibi suyla müdahele ederken, Eveleyn oraya bakmasın diye gelen sağlık ekibi hem onu oyalıyor hem de şoktan hissedemediği bir yanık var mı yok mu diye inceliyordu.

"Durum nedir?" Diye sordu şerif, ela gözleri endişeyle eve bakarken.

"Yangına müdahele edildi ve söndürüldü efendim."

"İçeridekiler?"

Evden bir süre sonra ceset torbasıyla iki sedye çıkmıştı.
Şerif, kaşlarını çatmıştı.

"Adam yangın esnasında astım krizi geçirmiş, şiddetli panik atağı da var zaten. Kadının ise ileri derecede yanığı vardı. O da hayatını kaybetti."

Şerif yüzünü buruşturarak, arkasındaki arabadaki kıza baktı. Sağlık ekibi onu oyalarken, o ise boş gözlerle onlara bakıyordu.
Daha hiçbir şeyin farkında değildi.

"Henüz bir çocuk."

"Evet, yetiştirme yurduna kaydı açılsa iyi olur."

"Hayır, yurt olmaz." Dedi Şerif, tekrar dedektife bakarak.
"İçeri girdiğimde molotof şişeleri gördüm, birileri bu aileye bilerek zarar vermek istedi."

"Bu önemli bir bilgi." Dedi Dedektif, daha sonra arkasını dönüp kıza baktı.
"O hâlde bu kıza nasıl bir yer bulabiliriz?"

"Şerif, neden siz almıyorsunuz?"

"Ben mi?" Diye sordu Şerif şaşkınlıkla." Bir çocuğa nasıl bakabilirim?"

"En güvenli yer sizin yanınız olmuyor mu? Sizinleyken kimse bir şey yapamaz."

"Olmaz, bir çocuğa babalık yapacak değilim."

"Kızın için çok üzgünüm, ancak bununla yaşamayı öğrenmen gerek."

"Yerini bir başka çocukla doldurarak mı? Asla."

"Demek istediğim Freddy; bir çocuğun sana iyi geleceği."

"Marketten elma almıyorum, Timmy."

"O hâlde çocuğu ne yapacağız?"

"Merkeze götürelim."

*  *  *

"Çocuk ne diyor?"

"Konuşmuyor, bir pedagog çağırmalıyız." Dedi Kadın." Durumu hiç iç açıcı değil, Freddy."

Freddy, iç çekerek odanın camının arkasında gözüken kıza baktı.
"Kalacak bir yer bulundu mu?"

"Henüz değil, güvenli bir yer arıyoruz. Eğer bulunmazsa mecburen onu yetiştirme yurduna bırakacağız, Freddy."

"Bu güvenli değil."

"Başka bir çaremiz yok."

Şerif derin bir nefes alıp verdi.
"Sadece kısa bir süreliğine..."

Kadının yüzünde bir gülümseme oluştu.
"Kabul edeceğini biliyordum."

"Kısa bir süreliğine!"

* * *

Elindeki oyuncak ayıyla, Freddy'nin yanına gelip ona merakla baktı Eveleyn.

"N'oldu?" Diye sordu Freddy." Neden uyumuyorsun? Yatağını mı beğenmedin?"

Eveleyn, başını iki yana salladı.

"O hâlde problem nedir?"

"K-korkuyorum..."
Freddy'e yaklaşıp sarıldı Eveleyn.
"Ev yanıyor..."

"Ev yanmıyor, ev sağlam." Dedi Freddy, daha sonra iç çekerek Eveleyn'in sırtını sıvazladı.
"Pekâla, yanında kalırsam bana inanacak mısın?"

Eveleyn, kolları hâla onun beline sarılıyken uzaklaşıp ona baktı. Daha sonra ise başını salladı.

Freddy, eğilerek onu kucağına aldı ve odasına tekrar götürdü.
Odaya girdiğinde kapıyı açık bıraktı ve yatağa doğru ilerledi.

Onu yatağına koyduğunda, üzerini yorganla tekrar örttü ve yanıbaşındaki sandalyeye oturdu.
"Buradayım, kapat gözlerini."

Eveleyn, kuşkuyla ona baktığında samimiyetle başını salladı.
"Gerçekten buradayım. Sen uyuduğunda ise karşı odaya gidecek ve kapıyı açık bırakacağım. Böylece uyandığında beni göreceksin."

Eveleyn, dolu gözlerle ona baktığında saçlarını okşayarak geriye attı.
"Ssh, ağlamak yok. Sadece uyu tamam mı?"

Eveleyn, dudaklarını birbirine bastırıp gözlerini kapattı.

"Aferin...işte böyle...Eve."

Bir süre Levi hikayede gözükmeyecek.

Stay with me.||Ackerman.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin