Freddy, Eveleyn'i sinirlendireceğini bildiği ancak aynı zamanda onu kurtaracağını da bildiği mekanizmayı dış kapının iç kısmından çıkarmıştı.
Eline aldığı küçük kameraya bakıp, dudak büzdü.
"Umarım az kızar..."Evden çıktıktan sonra, arabasına doğru yürümüştü. Cebinden telefonunu çıkarıp, kendisine verilen numarayı aradı.
"Jonathan, ben şerif Freddy, evet Freddy Carter. Yarım saate ofiste ol."
Adamın cevabını dinlemeden telefonunu kapattı ve arabasına bindi.* * *
"Dur bakalım, doğru anlamış mıyım? SEN!..." sinirli bir şekilde parmaklıklara yapışmıştı.
"Eve casus bir kamera yerleştirdin ve benim bundan haberim yok, öyle mi?!""Uhm...böyle söylenince biraz kötü oldu tabi..." dedi yanağını kaşıyarak Freddy.
"İyi yönünden bakalım, seni buradan çıkaracak?""FREDDY!"
"Kasabada onlarca cinayet olurken ne yapmamı bekliyordunuz küçük hanım?! Bir şeriften öte bir baba olduğum için çocuğumu korumak önceliğim olduğu için özür mü dilemeliyim?!"
Eveleyn, somurtarak geri çekildi ve sırtını duvara verip kollarını göğsünde birleştirdi.
"Evet Şerif, bana göstereceğin şeyi çok merak ediyorum doğrusu." Demişti Jonathan, ceketini çıkarıp deri koltuklardan birinin üzerine düzgünce koyarak.
Freddy, elindeki küçük kamerayı salladı.
"Bu nedir?" Diye sordu Jonathan.
"Eveleyn'in yüzüne tükürmesine izin verecek şey." Diye yanıtladı Levi, umursamazca.
Freddy, elindeki kamerayı Levi'ya verdiğinde Levi, yandaki küçük kısmı ittirerek hafıza kartını içerisinden çıkardı.Kendi masasına ilerleyip, belleği bilgisayarına takmıştı. Bilgisayardaki ok işareti biraz döndükten sonra, dosyalar kısmı açılmıştı.
Kayıtlı videoları orada gördüğünde, başını kaldırıp adama baktı.
"Orada durmaya devam mı edeceksin? Seni bilemem fakat bu kızı artık buradan çıkarmak istiyorum çok fazla konuşuyor, işime engel oluyor.""NE?!"
Jonathan, sırıtarak Levi'ın yanına ilerledi ve elini onun omzuna koydu.
Ancak Levi, omzunu silkerek elini çekmesini sağladı.
Bir kamera kaydına bastığında, aslında sinirleri itiraf etmek istemese de biraz bozulmuştu."Bu nedir?" Diye sordu Jonathan.
"Bu..." diye yanıtladı Levi." Cinayetten şüphelenilen kişinin..." Eveleyn'e sertçe bakmıştı." Tüm günü erkek arkadaşı, yakışıklı Peter'la geçirdiğinin kanıtı."
"Oh bir dakika, cinayet zanlısı olmaktan daha kötü bu!"
"Eve Peter'ı mı aldın?!" Diye sordu Freddy, şaşkın ve sinirlice.
"Sandığınız gibi bir durum değil tamam mı? O kadar sıkısıydı ki! Tüm gün Olivia'yı anlattı bana!"
"Biraz düşündüm de, sanırım orada biraz daha kalabilir." Demişti Freddy, çenesini kaşıyarak.
"FREDDY!"
Jonathan, elini hafifçe uzatıp salladı.
Levi, cebinden anahtarları çıkartıp Eveleyn'e ilerlediğinde, Eveleyn sertçe yutkunmuştu.
"Burada daha güvende hissetmem normal mi?"Levi, bir şey demeden duygusuz bir şekilde gözlerine bakarak kapıyı açtı.
Bakışlarını yavaşça ondan çekip Jonathan'a dikti.
"Artık gidebilir.""Evet, bu masum olduğunu kanıtlıyor. Eveleyn Carter, binemediğin uçağın telafisi olarak adamlarımın seni helikopterimizle gideceğin yere bırakmasını rica edeceğim."
"Doğrusu pek mütevazı olamayacağım, sizin yüzünüzden biletim yandı neticede."
"Hayır, ben ona bir bilet daha alırım." Dedi Freddy, kızını kolunun altına alarak." Gücenmeyin ama kızımı içeri attıran insanlara pek güvenemiyorum."
"Biz devlet adamlarıyız şerif." Demişti Jonathan, koltuğun üzerindeki ceketini tekrar alıp giyerek.
"İşimiz adaleti sağlamak. Yani en son korkman gereken insanlarız."Freddy gözlerini devirmekle yetinmişti.
* * *
"Tekrar aynı sözleri mi sarf etmeliyiz?" Diye sordu Eveleyn, duygusal bir gülümsemeyle Freddy'e bakarak.
"Hayır, sadece sen ve ben yeterli." Demişti Freddy, kızına tebessüm ederek.
Eveleyn, ona sıkıca sarılmıştı.
"Biraz sabret, mutlaka geleceğim.""Biliyorum." Demişti Freddy, onun başının üzerinden öperek.
"Biliyorum..."Eveleyn, ondan ayrılıp bu sefer Freddy ile onu yolcu etmeye gelen Levi'ya bakmıştı.
"Hoşça kal, şerif yardımcısı."Levi, başını sallamakla yetinmişti.
"Veda etmeyecek misin?"
"Vedaları sevmem." Demişti Levi, göğsünde bağladığı kollarını serbest bırakıp dikleşti ve başını hafifçe kaldırdı.
"Sanki tekrar görüşemeyecekmişiz gibi hissettiriyorlar."Eveleyn, yanağının içini ısırıp gülmüştü.
"Peki o zaman...tekrar görüşene kadar, hoşça kal."Bu sefer Levi'ın sert yüz hatlarında bir yumuşama olmuştu.
"Tekrar görüşene kadar."Eveleyn, gülümseyerek bavulunu sürükleyerek helikoptere ilerledi. İçerideki bir kişi onun valizini almıştı. Ardından binmesi için elini uzattı ve Eveleyn, o eli tutarak helikoptere bindi.
Pervane hızlıca dönerken, helikopter kalkışa hazırlanıyordu.
Kısa bir süre sonra helikopter hareket etmeye başladı.
Levi ve Freddy, hareket eden helikopterden gözlerini hiç ayırmıyorlardı.Havalanan helikopter, aradaki mesafeyi iyice açana kadar sadece izlemişlerdi. Levi, giden helikopten sonunda gözlerini çektikten sonra kısa bir süre yere baktı, daha sonra da başını kaldırmıştı.
Ancak bununla beraber Freddy'nin manalı bakışlarına yakalanmıştı
"Ne?""Tekrar görüşene kadar ha?"
"Bu...sadece bir metafor." Dedi yanağını kaşıyarak Levi.
"Dürrüğe de bak! Bir de yalan söylüyor!"
"Dürrük mü?! Bunu ikinci kez duyuyorum."
"Evet, ilkinde de kızımı öpen kişiye söylemiştim, yani yine sana!"
"Holly-!" Öksürmüştü." Uhm, anlayamadım?"
"Woah! Şimdi de aptala mı yatacaksın yani? Bay 'tekrar görüşene kadar' "
"Aman!" Demişti elini sallayarak hızlıca Levi." Niyetim tamamen masumdu bi kere! Bu şekilde azarlanmayı hak etmiyorum. Hem... yakışıklı Peter'a mı kalsaydı?"
"HAYIR!"
"Kesinlikle!"
İkisi de hızlı hızlı soluduktan sonra, Levi sakinleşmişti.
"Sen ne zaman anladın?""Yalan söylemekte berbatsın." Demişti Freddy, ona gözlerini devirerek.
"Ayrıca neredeyse senin yaşın kadar senedir yalancılarla uğraştığım bir işteyim.""Ve sen...kızmadın mı?"
"Dalga mı geçiyorsun herif?! Seni öldürebilirim!"
"Aw..."
"Ama yapmayacağım." Demişti Freddy, ciddi bir ifadeye bürünerek." Çünkü sana güveniyorum."
"Oh..." Levi, istemsizce etkilenmişti.
"O yüzden şu çeteyi bulalım, bitirelim ve Eveleyn'i geri getirelim." Elini uzatmıştı." Çünkü sadece ikimiz varız."
"Waow, artık bizimde bir sloganımız va ha?" Levi, Freddy'nin elini sıktı." Sadece ikimiz."
"İğrençleşme."
"Peki peki.."
Freddy, gülümseyerek Levi'ın omzunu sıktı.
"Ofise dönelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stay with me.||Ackerman.
Short StoryEveleyn Carter, henüz 6 yaşında bir çocukken ailesini bir yangında kaybeder, ancak yangını çıkaran kişiler bulunamaz. Uzun bir süre geçtikten sonra kasabada tekrar cinayetler başlar.