"Bize katıldığın için teşekkür ederiz." Demişti Eveleyn, tebessüm ederek.
Levi, başını hafifçe salladı.
"Ben teşekkür ederim, güzel bir gece geçirdim."
Freddy'e baktı.
"Size de efendim.""Aman ya," dedi Freddy, elini sallayarak." Lafı bile olmaz."
"İyi geceler o zaman, ben müsaadenizi isteyeyim."
* * *
"Eve, hey Eve!"
Mikasa, arkadan Eveleyn'in sırtına atlayıp kulaklıklarını çıkardı.
"Dünyadan Eve'ye! Burada mısın sen?""Ah..." Eveleyn, durdu ve sırtından inip karşısına geçen arkadaşı Mikasa'ya baktı.
"Üzgünüm duymadım...""Evet, onu fark ettim." Dedi Mikasa, gerindikten sonra açılan spor ayakkabısının bağcıklarını bağlamak için yere eğildi. Bir yandan ayakkabılarını bağlarken öte yandan Eveleyn'e bakıyordu.
"Neler olduğunu anlatmak ister misin?""Bir şey olduğunu da nereden çıkardın?"
"Peter ve Olivia'yı birlikte gördüm, şey...samimi gözüküyorlardı."
"Sürtük." Tükürürcesine söylenmişti Eveleyn." Olivia, Peter'ı kendisiyle baloya gelmesi için ikna etti."
"Ne?!"
Mikasa, doğrularak ona baktı.
"Ciddi misin? Şaka yapıyor olmalısın.""Oldukça ciddiyim." Dedi Eveleyn, gözlerini yere indirip hüzünlü bir şekilde mırıldanmıştı.
"Sanırım kaderimde terk edilmek var.""Şuan boş yapıyorsun, saçma sapan konuşma." Diye homurdandı Mikasa.
"Peter'ın böyle bir şey yapmasına şaşırdım, senden hoşlanıyor gibi duruyordu.""Evet...ben de öyle düşünmüştüm..." dedi Eveleyn, buruk bir şekilde gülümseyip gözlerini kaçırarak.
"Ama sanırım öyle değilmiş."Mikasa, iç çekerek Eveleyn'in koluna girdi.
"Peki ne yapmayı düşünüyorsun?"
İlerlerken sormuştu.
"Baloya az bir zaman kaldı ve herkes birileriyle partner oldu bile.""Sanırım katılmayacağım." Dedi Eveleyn, üzgünce.
"Hayır, olmaz öyle şey! Senin için Eren'le baloya katılmayı bile kabul etmişken bana böyle bir şey yapamazsın."
"Siz çıkıyorsunuz Mikasa..." diye homurdandı Eveleyn." Elbette onunla gideceksin."
"Baloları sevmediğimi biliyorsun."
"Ve de topuklu ayakkabıları."
"Özellikle topuklu ayakkabıları!" Demişti Mikasa sinirlice." Hem çok rahatsızlar, dal üzerinde yürüyor gibi hissettiriyorlar bana."
Eveleyn, ister istemez gülmüştü.
Mikasa, sonunda arkadaşının gülmesine sevinerek tebessüm etti.
"Ee, anlat bakalım... kasabaya yeni bir şerif yardımcısı geldiğini duydum.""Ah evet." Dedi Eveleyn, sırıtarak." Üstelik waffle gecemize de katıldı."
"Yaa, öyle mi?" Dedi Mikasa imâyla.
"Kes şunu!" Dedi Eveleyn gülerek." O Freddy'nin yardımcısı ve Freddy'i biliyorsun, beni asla rahat bırakmaz."
"Ha bıraksa olur diyorsun?"
"Hayır tabi ki! Aramızda 6 yaş fark var."
"Ee ne olmuş yani?" Diye homurdandı Mikasa." Olgun erkekler her zaman daha iyidir, hiç değilse Peter gibi karı kız peşinden koşmuyorlar."
"Aissh... çok kırıcısın."
Mikasa, omuz silkmekle yetinmişti.
"Üstelik o soğuk birisi, muhtemelen kimseyi kendi yanına yakınlaştırmıyordur."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stay with me.||Ackerman.
Proză scurtăEveleyn Carter, henüz 6 yaşında bir çocukken ailesini bir yangında kaybeder, ancak yangını çıkaran kişiler bulunamaz. Uzun bir süre geçtikten sonra kasabada tekrar cinayetler başlar.