Secret Princess | Jirose

2.2

Chaeyoung anlatımı

"Çok yoruldum bırakın artık bizi!" Jennie'nin bilmem kaçıncı sızlanmasıyla durmuştuk artık. O da olmasa ölene kadar pratik yapacaktık. Sürekli mızmızlanması görevlileri bıktırmış ve dinlenme izini almıştı. Sadece o da değil,hepimiz yorulduğumuz için her seferinde ona destek çıkmıştık. "Çok acıktım,duş alalım sonra yemek yiyelim." Dedi Lisa. Onu onaylayıp şirkette bulunan odalarımıza çıktık. Hızlı bir şekilde duş alıp üzerimi giyindim.

Tam inecekken telefonum titredi.

Jichuu
Chae Bangtan'la yemek ayarladım hadi göreyim seni hatırlat kendini

Siz
Tamamdır Jichu hemen geliyorum başarılı olacağım

Hemen telefonu kapatıp üstümdeki özensiz şeyleri çıkarıp sade ve daha şık olan kıyafetlerimden giyindim. Kendimi beğenince hızlı bir şekilde çıktım. Kızlar beni çıkışta bekliyorlardı. Bangtan da olacağı için şirkette değil de dışarıda yiyecektik mecbur. Dördünmüz benim arabama bindik ve bana verdikleri adrese sürmeye başladım. Yaklaşık 15 dakika süren bir yolculuk sonu güzel görünen bir restoranın önündeydik

Kızlar önden inerken ben anahtarı valeye verip onların peşine takıldım. İçeriye girdiğimiz de diğerlerinin zaten gelmiş olduğunu gördüm. Onların masasına gidip yerleştik. Kısa bir selamlaşmadan sonra yemek siparişimizi verdik. "Duyduğuma göre çok pratik yapmışsınız,comeback mi geliyor?" Diye sordu Hoseok. "Yılda bir kez comeback yapsalar dua ediyor bu kızlar ne alaka?" Taehyung'un dediğine hepimiz kahkaha atmıştık.

"Ama bu sefer gerçekten comeback geliyor." Dememle kızlar hariç hepsi şok olmuştu. Aslında sahte bir şoktu da neyse. "Devamını bekliyoruz. Olacak umarım." Dedi Seokjin. Yemekler geldiğinde hepimiz susup karnımızı doyurmaya odaklandık. Gerçekten kimseden ses çıkmıyordu.  Ben hem yiyip hemde Jimin'i kesiyordum. Ah,yakışıklı ve beni hatırlamayan sevgilim. İçinde bulunduğumuz durum gerçekten çok gülünçtü. Biz ne ara buralara geldik anlamıyordum.

Onun beni hatırlamasını beklemek tahminimden daha zordu. Neyse ya sonuç olarak hatırlardı. Tek istediğim sevdiğim adamın beni geri hatırlamasıydı.

Hesabı ödeyip mekandan kalktık. Ufak bi hesap kavgası yaşamış olsakta hiç bozmadan hesabı Namjoon'a kilitlemiştik. Uzun zamandır beraber eğlenmediğimiz için bir bara gitme kararı aldık. Biz gibi ünlüler için oldukça korunaklı bir mekan vardı. Daha doğrusu bunlardan bir kaç tane olsa da favorimiz o yerdi. İlk önce üstümüzü değiştirmek için evlere dağıldık.

Kızlarla bar ortamı için uygun bir şekilde hazırlanıp bara geçtik. Erkekler bizden önce gelmişti. Hepimiz büyük bir locaya oturduğumuz da etrafımız alkollü kokteyllerle doluydu. En büyük zevkim içmekti benim. Kendimi kaybedene kadar,biri beni durdurana kadar içerdim. Diğerleri de bana uyum sağlıyordu işte. Aramızda en hassas Hoseok olduğu için o hafif bir şeylerle başlamıştı. Geri kalanlarımız tabiri caizse amına koymuştuk. Tabii en çok ben.

Ardı ardına içerken baya iyi hissediyordum. Arada bir Jimin elimden bardak almaya çalışıyordu. Sürekli arkamı toplayan o olurdu. Eskiden olduğu gibi yine beni durdurmaya çalışıyordu. Eski anılarımız aklıma gelince gözlerim doldu.

Flashback

"Hey Rosie biraz yavaş ol elinden almıyoruz." Diye bana bağıran Jimin'e aldırmadan shota uzanmaya çalıştım ama başarısız olmuştum. "Alıyorsun ya şerefsiz!" diye bağırdığımda güldü. "Yavaş ol diye o." Omuz silktim. "Banane yaa! İçmek istiyorum. Hem bak izin verirsen gece sana mükemmel sürprizlerim var." Diyip sırıttım. "He izin veriyim de geçen ki gibi sevişmemizin ortasında bağla sonra da kusmaya git. Orospu Taehyung beni yakalayıp ne kadar dalga geçti haberin var mı güzelim."