0.5

408 68 65
                                    

Normalde bulunduğum yerlerden farklı bir yerdeydim. Başımda hala tacımın varlığını hissediyordum. Üzerimde beyaz bir kıyafet vardı.

Etraf fazlasıyla süslüydü. Hala bakınırken Prens Jimin'i gördüm. Gülümseyerek bana geliyordu.

~~~

Gözlerimi aniden açtım. Garip bir rüyaydı. Ne alaka anlamadım ama şuan kötü hissediyorum. Ama düşünmemek en iyisi.

Prensler gideli  5 gün olmuştu. Prensesler ile yakınlaştık bu zamanda.

Sarayın her yerini dolaştım. Mina ile çok iyi anlaştığımı gördükleri için Mina'yı yardımcım olmasını istemişlerdi. Tabi Mina anında kabul etmişti. En iyi şekilde kalıyordum burada.

İçeriye Mina girdi ve hazırlanmamı söyledi. Prensler bugün dönüyormuş. Demek ki hiçbir şey yapamadılar. Sırıtıp Mina'nın getirdiği kıyafetleri aldım.

Hızlıca üstümü giyindiğimde Mina ile dışarı çıktım. Geçen seferki gibi bahçeye çıktığımızda Prensler geliyordu. Ama Prens Yoongi'yi atında gördüğümde yutkunmak zorunda kaldım.

Çünkü önünde Jennie vardı. Mina da en az benim kadar şaşkındı. Jennie doğrudan gözlerimin içine bakıyordu.

O neden gelmişti ki?! "Prenses Jennie neden abim ile geliyor ki?!" Dedi Prenses Jisoo.

Prens Yoongi,Jennie'yi indirdi. Ardından kendisi de indi. Ne kadar aralarında kötü şeyler olsa da Jennie gerçek bir Prenses olduğu için önlerinde eğilmek zorunda kaldılar.

Mina bir anda yaramın olmadığı tarafa vurarak beni eğdi. Ama Jennie benim kardeşim! Biz hiçbir zaman önümüzde eğilmedik ki! O zaman Jennie de benim önümde eğilsin!

Öff ne saçmalıyorum ben şuan Prenses değilim. Jennie kalkmamızı söylediğinde ilk ben kalktım ve gözlerimi ona diktim.

"İndir gözlerini. O gerçek bir Prenses!" Dedi Prens Jimin yanıma gelip kısık bir sesle ama sesi bağırıyormuş gibi çıkıyordu.

Mecburen gözlerimi ondan çektim. Ardından pis pis Prens Jimin'e baktım.

"Yeji sen Prenses'i Leydi Lee'nin yanındaki odaya yerleştir." Dedi Prens Yoongi.

Bir şeyi de belirteyim, gerçek bir Prenses veya Prens yanlarında iken gerçek olmayanlara Prenses veya Prens diyemezler. Ama benim yanımda gayet rahat söylediler. Benim Prenses olduğumu bilmemelerine veriyorum sadece.

"Buyrun Prenses." Dedi Yeji ve Jennie'yi öne geçirdi. İyi en azından odalarımız yan yana Saray'daki gibi.

Herkes yavaş yavaş dağılmaya başladı. Prenses Jisoo beni yanına çağırdı. "Gel Prenses'in yanına gideceğiz." Dedi. Başımı sallayıp onu takip ettim. "Bize karşı şeysin ama sakın Prenses Jennie'ye bize davrandığın gibi davranma. O gerçek bir Prenses,biz birşey yapamayız ama o yapar." Dedi Prenses Nayeon da. "Peki." Dedim.

Odasına girdiğimizde önünde eğildik. O ise sert bakışlar atıyordu. "Kendinizi tanıtın!" Dedi. Sesierçekten korkunç çıktı ama ben alışığım korkmuyorum.

"Ben Jisoo,Prensesim."

"Ben Seungwan, Prenses Jennie."

"Ben Yeji, Prenses."

"Ben Nayeon, memnun oldum Prensesim."  Sanırım şimdi ben kendimi tanıtacağım. "Benim Leydi Lee olduğumu söylüyorlar. Ama kim olduğumu bilmiyorum. Bir kaza geçirdim ve hafızamı kaybettim Prenses. Beni onlar bulmuşlar bu yüzden buradayım. Yoksa bunlar ile bir alakam yok. Biraz salaklar koskoca Saray'a savaş açıyorlar. Bu arada çok güzelsiniz."

Diğerleri bana çatık kaşlar ile baktı. Ama Jennie gülümsedi. " Teşekkür ederim Leydi, geçmiş olsun. Sizde çok güzelsiniz,en kısa zamanda iyileşirsiniz umarım. Ve salak oldukları doğrudur, kardeşimi öldürmeye çalışıyorlar. Ama benim kardeşime yaklaşmazlar bile!" Dedi.

İçinden kahkaha attığına eminim. Benimde içimden kahkaha attığımı bildiğine de eminim.

"Prenses. Ben Mina,nedimeyim. Ama şuan Leydi Lee'nin yardımcısıyım. Onu mazur görün, kafası yerinde değil." Dedi Mina da. Ona kötü bir bakış attım ve döndüm. Jennie başını salladı.

"Çıkabilirsiniz." Dedi Jennie bizde yavaşça çıkmaya başladık. "Leydi Lee,siz kalın. Buradakilerden farklısınız. Sadece sizinle anlaşabilirim sanırım." Dedi çıkmadan önce. Direk tamam derdim ama ilk Prenseslere ve Mina'ya baktım. Hepsi başlarını hafifçe sallayıp onayladılar.

"Mina sende kal." Dedi Prenses Nayeon. Bu kız bana hiç güvenmiyor hissediyorum.

Jennie'nin yanına gittim. Onlar uzaklaştıltan sonra Jennie'ye sarıldım.

"Sen neden buradasın?" Dedim. "Sorma yaa! Yoongi denen mal ile karşılaştım, aşık oldum diyip kucakladığı gibi getirdi beni! Tabi senin yanına geliyorum diye pek sıkıntı yapmadım." Dedi ve Mina ile de sarıldı.

"Anladım." Dedim. "Seninle ne zamandır görüşmedik Mina, nasılsın?"

"İyiyim. Bu zamana kadar fark edilmedim. Chae ile uğraşıyorum gördüğün gibi." Dedi Mina da.

"Tanrı kolaylık versin. Zordur onunla uğraşmak."

"Siz ikiniz niye beni gömüyorsunuz şuan?!" Dedim. "Gerçekleri konuşuyoruz." Dediler ve güldüler. Bende onlara katıldım. "Yia! Yeni Prensin adı ne, nasıl?" Dedim aklıma gelince. "Bir görsen! Ne kadar tatlı. Gayet iyi ve Lisa, Jeong'a çok benzediğini görünce adını Jeong koymak istedi, onu kıramadık. Hala Jeong'u özlüyor..." Dedi sonlarda morali bozularak. Bizimde moralimiz düşmüştü.

İçeriye Prens Yoongi girdi. "Siz çıkar mısınız?" Dedi girdiğinde. Jennie başını sallayınca Mina ile kalkıp çıktık.

Ehehee Jennie'yi de soktum araya dkdjfkd

Henüz Jirose içeren yerlere gelmedim. Araya birkaç şey koyuyorum sadece.

Diğer bölümü yazacağım ben gidiyorum 💙💜💜💜💜💜💙

20 oy 20 yorum

Instagram: lee__ha__ri__

Secret Princess | JiroseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin