Bu sefer de Jennie'yi görüyordum. O da beyaz bir elbise giymişti. Saçları dalgalıydı, o da güzel bir taç takmıştı. Etrafına bakıyordu şuan. Daha sonra endişeyle eteği tutup biraz kaldırdı ve bir yere koştu.
Sarayın arkasında merdivenlerin sonunda Yoongi duruyordu. Sanki idam edilmeye hazırlanıyor gibiydi. O an Jennie'nin elinde onu temsil eden kılıcını gördüm. Onu kullanmamalıydı! O Kılıcın inanılmaz bir gücü var. Bir insanın bile kanını akıtsa yer yerinden oynar. Her Prensin ve her Prensesin kendine özel,temsilci kılıcı vardır ve bunları gerekmedikçe kullanmazlar. Büyük birşey olmuştu...
Jennie aşırı derecede yüksek çıkan sesiyle, Yoongi'yi tutan bir muhafaza bağırdı. "Hangi kraliçe'nin size emir vermiş olması umrumda değil! Ben Prenses Jennie,size emrediyorum! Hemen onu bırakın yoksa temsilci kılıcımı size karşı kullanmaktan çekinmem! Bir Prenses'i karşınıza almaya gücünüz yetmez!"
~~~
Hızla gözlerimi açtım. En son bayılmıştım Jongin'i görünce. Karşımda Jennie, Joohyun ve Jongin duruyordu. Jongin Hala meraklı bakışlar atıyordu,demek henüz ona birşey söylememişlerdi.
Yine bu artık rüya olmaktan çıktığını düşündüğüm şeyleri bir kenara daha sonra düşünmek üzere ittim. Benim kalktığımı görünce yanıma geldiler.
"İyi misin?" Diye sordu Joohyun. "İyiyim,sorun yok." Dedim ve tam olarak kalktım. Jongin'in gözlerinin içine baktım.
"Bu sırrı tutabilecek misin emin değilim ama - ki iyi olduğunu düşünüyorum- çoktan birşeyleri öğrendin. Seni daha da aydınlatayım. Evet ben herkesten saklanan Prenses Chaeyoung'um. Umarım karşımda değil yanımda olursun." Dedim hala gözlerine bakarken. Gözleri doldu.
"Merak etme karşında değil yanında olacağım, kardeşim." Dedi burukça bir gülümsemeyle ve bana sarıldı. Gülümseyip bende ona sarıldım.
Jongin'in yanımda olacağını zaten tahmin edebiliyordum. Geçen seferki beni korumasından da belliydi. Ondan şüphelenmiyordum. "Ayy hemen sarmaş dolaş oldular. Yeni birbirinizi tanıyorsunuz durun bir iki dakika." Dedi Jennie. "Merak etme yemem kardeşini Jennie,Benimde kardeşim o!" Benim yerime Jongin cevap vermişti. "Hepimiz kardeşiz gerizekalılar, en nefret ettiğimiz bile kardeşimiz o yüzden susun!" Diye olayı kapattı Joohyun. "Ve Jennie, artık Chaeyoung'u herkesten kıskanmayı bırak!" Dedi devam ederek. "Hıh kıskanmıyorum bir kere!" Üçümüz de ironi bir şekilde başımızı salladık m
Daha sonra ben ennie'ye döndüm,döndüğümde aklıma rüyam geldi. Ona ilerledim. "Konuşmamız gerek Jennie yine gördüm." Dedim. "Neden bahsediyorsunuz?" Dedi Joohyun.
"Chaeyoung,bir süredir garip rüyalar görüyor. Yine görmüş,bunu konuşacağız." Diye cevap verdi Jennie. "Anladım." Dedi. "Biz gidelim,uzun zamandır buradayız zaten." Jongin ve Joohyun birlikte çıktılar.
Bizde oturduk. "Bu sefer seni gördüm." Hızlıca anlatıp kurtulmak istiyordum. "Ne?! Ben ne yapıyordum?" Meraklı bakışlar ile bana bakmaya başladı. Bende onu daha fazla meraklandırmadan konuştum.
"Sende beyaz bir elbise giymiştin. Saray'ın ön bahçesindeki daire taşın üstünde duruyordun. Sonra birden endişeyle koşmaya başladın. Arka bahçeye gittin. Yoongi sanırım idam edilecekti ve sen onu kurtarmaya çalışıyordun. Kurtarabildin mi bilmiyorum. Ama inanılmaz önemli bir detay var... Elinde temsilci Kılıcın vardı..." Dedim.
"Ben neden onu kurtarmışım ki? O neden idam ediliyordu? Ve dediğin gibi en önemlisi neden kılıcımı kullanıyordum! Büyük birşey yoksa asla kullanmazdım!" Kendi kendine konuştuğu belliydi. "Chaeyoung,bunlar normal rüyalar değil... Bunu bizden daha bilgili birine sormalıyız." Bende buna karar vermiştim artık.
Bunlar çok gerçekçiydi. Geleceklerimizin olması büyük bir ihtimaldi. Gerçek dışı olayları tüm dünya kendinden uzaklaştırmış olsa da asıl gerçek sürmeye devam ediyordu. Doğaüstü güçlerin kullanıldığı bir dönemdeyiz aslında. Ama yasaklandı ve bunları sadece en üst düzeydeki kişiler sınırlı bir şekilde kullanılabiliyor birşey olduğunda. Ben bile güçlerimi daha önce hiç kullanmadım.
Yasak olduğu için bunlardan bahsedemeyiz bile ama olaylar ciddi kesinlikle birine sormalıydık. "Kalk gidiyoruz!" Dedi Jennie, sonra da beni elimden tutup sürükleyemeye başladı. Çok hızlıydı,tabi konu kendisi olunca. "Biraz yavaşla!" Diye çığlık attım sonunda.
Birazcık yavaşladı ama hala hızlıydı. Ama beni eskisi kadar zorlamıyordu. En sonunda Saray'ın en alt ve en korkunç katına geldiğimizde durduk.
Karşımızdaki büyük kapıya baktık. Daha sonra Jennie bir cesaretle kapıyı açtı. İçeriye girmeye başladığında onu takip ettim. Biraz ilerledikten sonra Kore krallığındaki en bilgili kişi karşımızdaydı.
Gözleri bizi gördüğünde kalkıp selamladı. "Kalkın lütfen." Dedi Jennie nazik bir sesle. "Prenseslerim siz niye buraya geldiniz? Önemli birşey olmalı?" Dedi. "Aslında yasak olan şeylerle ilgili önemli birşey var." Dedim. Kadın biraz şaşırdı.
"Geçin oturun lütfen." Dedi siyah ve morun hakim olduğu koltukları gösterip. İkimizde geçip oturduğumuzda o da karşımıza oturdu. "Söyleyin." Söze ben girdim, sonuçta benimle ilgiliydi.
"Ben bir süredir garip rüyalar görüyorum. Bunların artık rüya olduğunu düşünmüyorum,zaten çok gerçekçi oluyorlar. Lütfen bize bir yol gösterin." Dedim. "Rüyalarında ne gördün bu zamana kadar?"
Hepsini tek tek tüm ayrıntılarıyla anlattım. "Verilen kader eksiksiz gerçekleşir, engellenemeyecek. Aşk tadılır, onunla beraber gelen tüm acılar çekilir. En sonunda bedeni, bedenin küle dönüştüğünde öğrenir herkes belirsiz kaderi... Yükselirsin eğer doğru olmuşsan. Herkesin hazırlanması için gökler uyardı." Dedi. O kesin bir sonuç söylemezdi hiçbir zaman. Böyle kehanet tarzı şeyler söyleyip gönderirdi. Ve yine öyle olmuştu.
İkimizde bir anda büyük kapının girdiğimiz tarafında belirdik. Büyük kapı kapanmıştı ve 1 ay açılmayacaktı.
"Gerçek ne Chaeyoung? Ne olacak bize böyle? Sen geleceği görüyorsun..." Dehşet verici ifadesiyle bana bakarak söylenmişti. "Bilmiyorum, felaket geliyor. Ben beklenildiğim gibi olmayacağım, ölüm erken gelecek bana..." Bariz bir şekilde çıkan ilk sonuç buydu. Bedenim küle dönüşecek işte buydu odak...
Ehehehe başından beri planladığım olayları çıkarmaya başlıyorum artık hdjdbsmshd
Biraz saçmalık olabilir ama olsun ben saçmalık uzmanıyım djwljsjzh
Birde bugün okuldaki kurslarıma girdim. Matematik hocası inanılmaz sıkıcıydı. Dersin ortasında birinin telefonu çaldı, şarkısı da baby shark hdnjsndbx biraz onunla eğlendim o derste 😂😂
20 oy 40 yorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secret Princess | Jirose
Historical Fiction"Onu kurtarabildim mi?" "Kurtardın... Şimdi ise en büyük sınavını vereceksin. Onu tekrar kendine aşık etmek." Chaeyoung × Jimin Kitap kapağı @_nightmaria tarafından yapılmıştır.