1.5

329 48 50
                                    

Prenses Chaeyoung

"Chaeyoung... Herkes seni bekliyor hadi." Dedi Joohyun elimi tutup. Başımı hafifçe salladım. O odadan çıkıp gitti. Bende gözlerimi sildim ve daha güçlü gözükmeye çalıştım.

Kapıya geldiğimde kocaman kapı açıldı. Koca bahçeye açılan başka bir kapıdan geçtikten sonra büyük kalabalık ile karşılaştım. Az önce babamın cenaze töreni bitmişti ve şimdi aynı halde,tek farkın herkesin daha güçlü durmaya çalışarak benim tahtı almamı bekliyorlardı.

Annemin yanında bulunduğu tahta ilerledim. Annemin önüne gelince hafifçe eğildim çünkü annemden biraz fazla uzundum,o da büyük bir tacı başıma yerleştirdi. Elimden tutup bir kaç adım uzağımızda ki tahta götürdü beni ve oturmamı bekledi. Bir süre bakıp derin bir nefes aldım. Daha sonra da oturdum.

Oturduğumda tüm herkes eğildi. "Eski Kralın ölümü ardından, Kraliçe Chaeyoung tahta çıkmıştır! Bunu herkes bilsin!" Diye bağırdı annem gür sesiyle. Daha sonra herkes doğruldu. Prens ve Prensesler başta olmak üzere,Yan Saray yöneticileri sırayla tebrik etmek için gelmeye başladı.

-------

Herşeyin bitmesiyle plan odasına girdim. "Bana çabuk bilgi verin." Dedim ve başa geçip oturdum. Büyük odada prensesler, prensler ve alanlardan sorumlu kişiler vardı. "Ordularımız çok güçlü durumdalar Kraliçem. Savaşa girersek askeri yönden herhangi bir sorunumuz olmayacaktır."

"Halkın yeterince yiyeceği var, Saray'ın ambarı da ağzına kadar dolu. Ve birkaç hafta sonra yeni bakliyatlar gelecek. Bu yönden de bir sorun olmayacak."

"Savunma ve saldırı malzemelerinde orta dereceli bir eksiklik vardı ama emriniz ile çoktan eksiklikler doldurulmaya başladı."

"Kraliçem,emriniz üzerine Kraliyet ailesinin ve belirli kişilerin güçleri geri verildi. Savaşa Kraliyet ailesinin gençleri de katılırsa karşı tarafın hiç şansı yok. Biliyorsunuz ki karanlık tarafın güçleri çok önceden yasaklandı. Onların kullanması imkansız,bizde sizin için Kral tarafından yasaklamıştı ama onlar da daha yetkili olanlar tarafından yasaklandı."

Sinsice gülümsedim. Kazanacağımız şimdiden belliydi. "Güzel! Eksiklerimiz dolunca ve ambar yenilenince savaşa başlayacağız!" Diyip ayağa kalktım ve odama gitmeye başladım.

-------

Tıklanan kapım ile başımı önümdeki kağıtlardan kaldırıp içeriye girmesini söyledim. "Kraliçem,eski kraliçe Soon Kyu sizinle görüşmek istiyormuş." Kaşlarımı çattım,benimle görüşmek isteyeceğini pek düşünmezdim. "Gelsin." Ne diyeceğini merak etmiştim doğrusu.

İçeriye girdiği ilk anda önümde eğildi sonra direk gözlerime bakıp konuştu, "Az önce çok önemli birşey öğrendim! 2. Park Saray'ından Jisoo,eski Kralın ölümünden yarım saat önce eski Kral ile görüşmüş. Yaptırdığım arama sonucunda da odasında eski Kralın ölümüne sebep olan zehir bulundu." Bir anda ayağa kalktım.

Ona sert bir şekilde baktım. "Bunu başka kimlere söyledin?"

"Sadece o an araştıran kişiler ve oğlum Seokjin biliyor. Sonuçta o kız oğlumun en yakınında duruyordu, oğlumun güvenliği için uyarmak zorundaydım." Aklımda sürekli gördüğüm rüya ve duyduğum ses yankılanıyordu. Sinirli yüz ifademi saklamadan onu odadan kovdum. "Bana Prenses Jennie'yi çağırın hemen! Koşarak git koşarak getir!" Diye bağırdım bir muhafıza.

Bir kaç dakika geçtikten sonra içeriye nefes nefese Jennie daldı. İyiki odalarımız yakındı. "Jennie hemen benimle geliyorsun ve Jisoo'yu koruyorsun! Şuan rüyam gerçekleşiyor,ama Jisoo masum. Eğer engel olmazsak Seokjin onu öldürecek!" Diye bağırdım ve odadan çıktım. O da arkamdan geldi. "Jisoo'nun geçeceği koridorlardan birine geçiyorum sen o koridorun başındaki odada bekle ve Jisoo'yu koru!" Dedim önden giderken.

Secret Princess | JiroseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin