11 Kasım
YYoon
-Yazmadın?
-Sonra konuşuruz demiştik?
(17.24)
AİNSLEY
-Biraz kafamı toplamam gerekliydi.
-Bu arada bu aralar pek fazla sana yazamam.
-Sınavlarım geliyor ve ailem sadece ders çalışmamı istiyor.
-Telefonda veya başka bir şeyin başında vakit geçirmemem gerekli.
-Sonra el koyuyorlar falan.
(17.34)
YYoon
-Anladım.
-Ne kadar sürecek peki?
(17.35)
AİNSLEY
-Bir hafta sonra sınavlar başlıyor ve iki haftaya yakın sürecek.
-Kısacası üç hafta yokum.
(17.35)
YYoon
-Bu üç hafta içinde hiç mi konuşmayacağız?
-Arada yazamaz mısın?
-Hem sende konuşarak sınav stresini atarsın.
(17.36)
AİNSLEY
-Bende isterdim ama maalesef bu gün telefonumla son günüm diyebilirim.
-Bu akşam kapatıp kaldıracağım.
-İstersen yazmaya devam edebilirsin.
-Eğer görürsem yazarım.
(17.36)
YYoon
-Tamam yazarım ben.
-Sende telefonu eline aldığın her fırsatta yaz.
(17.37)
AİNSLEY
-O zaman sonra konuşmak üzere.
(17.37)
YYoon
-Sonra görüşmek üzere denmez mi normalde?
(17.37)
AİNSLEY
-Biliyorsun görüşmek istemiyorum.
-Herneyse gitmem gerek.
(17.38)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AİNSLEY | MYG
Novela JuvenilSırtımı duvara yaslayıp ağlamak zor geliyordu. Neden duvar? Neden bir omuz değil? Ben neden kimsenin omzunda ağlamadım? Neden kimse bana derdin var mı diye sormadı? Ne yaşarsam yaşayayım belli etmediğim için mi?
