16

122 14 0
                                    

20 Kasım

Ellerimi oturduğum yerin arkasına yaslamış geçen hafta oynadığımız basket sahasına bakıyordum.

Okul dağılalı neredeyse 1 saat olmuştu. Bende boş boş basket sahasını gören bir yerde oturuyordum.

Anne ve babam çalıştığı için eve geç gitmem sorun olmuyordu. Onlar gelmeden evde oluyordum ve haberleri olmuyordu.

Hava soğuktu. Parmak uçlarım, yüzüm ve rüzgar vurdukça havalanan saçlarımdan açıkta kalan boynum üşüyordu. Daha fazla üşümek istemediğim için oturduğum yerden kalktım.

Yerde duran çantamı tek omzuma takıp ellerimi uzerimdeki siyah şişme montun cebine sokup okulun çıkışına ilerledim.

Sakin adımlarımla evin yolunda ilerlerken aklım ister istemez yeşil saçlı çocuğa gidiyordu. Artık ismini biliyordum ama yeşil saçlı çocuk demek daha çok içimden geliyordu.

Dudağımın sağ tarafı kendiliğinden yanağıma doğru kalkarken kafamı aşağı eğip adımlarıma baktım.

"YunHee!"

Kulağıma tanıdık gelen ses ile izlediğim adımlarımı durdurup kafamı sesin geldiği yöne, yolun karşı tarafına, çevirdim.

Gülerek bana el sallayan Jimin'i görünce tebessüm edip bende ona el salladım. Yoldan geçen arabaları kontrol edip hızlı adımlarla yanıma geldi.

"YunHee nasılsın?"

"İyiyim Jimin, sen?"

"Bende iyiyim. Yoongi'yi bekliyordum seni görünce selam vermek istedim."

"Anladım iyi yapmışsın. Bende okuldan çıktım eve gidiyordum."

Jimin başını aşağı yukarı salladı ve sonra kontrol etmek ister gibi etrafı inceledi.

"Okulun dağıldığı çok olmadı mı?"

"Bazen oturuyorum ya yine o günlerden biri."

Aldığı cevapla başını salladı. Tekrar soru sormak için dudaklarını aralarken gördüğüm yeşil saçlarla lafı ağzına tıktım denebilir.

"Şu Yoongi değil mi? Onu beklemiyor muydun?"

Jimin arkasına dönüp yolun diğer tarafına bakınca gördüğü bedene el sallayıp seslendi.

"Yoongi! Buradayız!"

Yoongi Jimin'i görünce bir kaç saniye sonra arkasında duran benimle göz göze geldi. Kaşları hafif kalkarken yolu kontrol edip yanımıza geldi.

"YunHee? Senin ne işin var?"

"Okuldan çıktım eve gidiyorum."

Başını sallayıp etrafa bakındı.

"Okul dağılalı çok olmadı mı?"

"Evet oldu. Biraz oturuyordum bahçede."

O başını sallarken Jimin ikimizinde omzuna kollarımı atıp konuştu.

"Hadi gidelim. Sende ileri gidiyorsun değil mi YunHee?"

Başımı sallayarak cevap verdim o sırada da Jimin kollarını omuzlarımızdan çekti.

Sakince üçümüz birlikte yürüyorduk. Yoongi'yi her zaman izlemek istesem de az önceki konuşmadan sonra hiç yüzüne bakmadım.

Az daha ilerledikten sonra yol ayrımına gelirken kafamı çevirip ikisinede baktım.

"Ben buradan sağ tarafa gideceğim."

"Bizde oradan gidelim Jimin. Hava kararmaya başlıyor yavaş yavaş tek gitme YunHee."

AİNSLEY | MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin