28

114 16 0
                                    

25 Aralık

*Yoongi'nin anlatımı*

Yine beraber Jungkook'un okuluna yakın bir kafede oturuyorduk. Haftada bir gün kesin hep beraber toplanırdık.

Tenefüste olduğunu bildiğimiz için Namjoon Kook'u aramıştı. YunHee'yi de çağıracağını biliyordum.

Neden öyle sert konuştum bilmiyorum ama kalbini kırdığımı biliyordum. Onu üzdüğümü bildiğim için tüm gece uyuyamamıştım. Umursamazlığım konu o olunca ortadan kalkıyordu. Ona karşı tamamen farklı bir Yoongi oluyordum.

Kendime gelmek istemiştim sadece. Belki onu kendimden uzak tutarsam bu hâllerime bir anlam yükleyebilirim demiştim. Kafam çok karışıktı ve bir anlık dürtü ile hareket ettim.

Birde şu mesajlaşma olayı vardı. YunHee olduğundan önceden şüphelenmiştim ama son olan kesinlik niteliğindeydi benim için.

Bana beni anlatmıştı. Birde şu pezevenk komşusu vardı. Sorunları çözmek için elimden geleni yapmaya çalışacaktım ama önce şu dün yaptığım bokları temizlemek gerekti.

Aramızı nasıl düzeltebilirim diye düşünürken Namjoon'un bir anda ayaklanması ile dikkatimi ona yönelttim.

"Ne oldu?"

"YunHee hastenedeymiş. Kook'un sesi kötüydü, hemen oraya gitmeliyiz."

Herkes bir anda ayağa kalkarken ben olduğum yerde dediklerini algılamaya çalışıyordum.

Hoseok'un kolumdan tutup çekiştirmesi ile kendime gelip ayağa kalktım. Hepmiz Jin'in arabasına yerleştiğimizde Namjoon hangi hastane olduğunu söyledi.

Gidebileceğimiz en kısa sürede hasteneye geldik. Danışmadan YunHee'nin yerini öğrenip hızlıca gittik.

YunHee'nin annesi olduğunu düşündüğüm kadın koltuklarda otururken Kook bir camın önünde bekliyordu.

Tae Kook'un yanına ilk giden olmuştu. Onu gören Kook ise hızlıca ona sarıldı. Jungkook hıçkırarak ağlarken Tae sırtına elini koymuş, sakinleşmesi için okşuyordu.

Bizde yavaşça yanlarına gittiğimizde gözlerim cama kaydı. YunHee'yi o şekilde görmek kalbime ağrı saplıyordu.

Bilekleri sargıdaydı. O kadar dayanmıştı, kendine zarar vermekten korkuyordu o. Bu nasıl yapmıştı. Hayatta kalması en çok gereken oydu. En temizimiz oydu. Kendine bunu yapmamalıydı.

Orada öylece durmuş gözlerimi ondan ayıramıyordum. Kendimi suçluyordum ve bu konuda haklıydım. O kız her şeye dayanmışken ben söylediklerimle son noktayı koyup onu ölüme sürükledim.

Jimin yanıma gelip koluma dokundu. Ona baktığımda bir şeyleri anlamak istiyordu. Fark etmişti benim kendimi suçlandığımı.

"Yoongi ne oluyor?"

"Benim yüzümden Jimin. Benim yüzümden orada yatıyor. Benim yüzümden kendine bunu yaptı."

Söylediklerimi duyan diğerleri yanıma geldi, Kook hariç. O, oturduğu koltukta ifadesizce bana bakıyordu. Jin önüme geçip aklındakini sordu.

"Neden öyle söylüyorsun? Aranızda ne geçti?"

"Eve giderken konuştuk. Ona alışamadığımı, aynı ortamda olmak istemediğimi söyledim. Kook ile arkadaş oldu, Kook ona değer verdiği onunla aynı ortamda bulunduğumu söyledim. Sonra sizi sordu. Sizin de mi öyle düşündüğünüzü."

"Sen ne dedin peki?"

Namjoon'un anlayışlı sesine karşılık başımı eğip konuşmaya devam ettim.

"Sizinde Kook'a değer verdiğinizi ve kolay kolay içimize birini almadığımızı."

Jungkook oturduğu yerden hızla kalkıp sol yanağıma yumruk attı. Arkaya doğru bir kaç adım atarken Namjoon hemen Kook'u tuttu.

Jungkook sinirinden hiç bir şey kaybetmeden bağırmaya başladı.

"Neden böyle yapıyorsun! İnsanları kırmak sana zevk mi veriyor! O kız seni severken ona nasıl böyle şeyler söylersin!"

Kook'un son söyledikleri şaşkına uğratmıştı. Benden bir tepki göremeyince daha da sinirlenerek bağırdı.

"Haberin var mıydı! Onun duygularından haberin olmasına rağmen yinede bunu yaptın mı yani! Sen insan değilsin! İnsanların üzüntüsünden zevk alan canavarsın!"

"Kook ağır konuşuyorsun."

"Ne ağır konuşması hyung ya! Yaptıklarına baksana! O kız size yansıttığı gibi mutlu değil! Benim omzumda hıçkırarak ağladı! Ben ona söz verdim! Elimden geldiğince mutlu edeceğim seni dedim!"

Haklıydı. Beni öldürse haklıydı. Ne yapmam gerektiğini bilmezken koluma dolanan ellerle yürümeye başladım. Kim olduğuna bakmak için kafamı çevirdiğimde Jimin ile karşılaştım.

Birlikte hastane bahçesindeki banka oturduk. Ne o konuştu ne ben. Ellerimi kafama koyup saçlarımı karıştırdım.

"Ah! Dayanamıyorum!"

"Yoongi kendine gel!"

"Nasıl geleyim Jimin! Kız benim yüzümden orada yatıyor!"

"Böyle yaparsan hiçbir boka yaramazsın! YunHee için mi bir şeyler yapalım yoksa senin peşinde mi koşalım."

Elini sırtıma atıp iki kere vurdu.

AİNSLEY | MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin