2 Aralık
YYoon
-Saçların ne kadar kısa?
(20.19)
AİNSLEY
-Saçlarım mı?
-Neden sordun şimdi bunu?
(20.24)
YYoon
-Saçlarını uzun sevdiğini söylemiştin.
-Ama kesmek zorunda kaldığını da söyledin.
-Merak ettim ne kadar kısa?
(20.25)
AİNSLEY
-İlk kestiğimde çeneme kadardı.
-Şimdi omuzlarımdalar.
-Bu aralar kısa saçlarımı da seviyorum.
(20.25)
YYoon
-Yakıştığı için mi?
(20.25)
AİNSLEY
-Hayır.
-Yakışmıyor ama sana bahsettiğim birisi vardı ya.
-O saçlarımı şevkatle okşadı.
-Benim tutmak için can attığım elleri saçlarımda dolandı.
(20.26)
YYoon
-Çok mu seviyorsun onu?
(20.26)
AİNSLEY
-Seviyor muyum bilmiyorum.
-Ama etkileniyorum.
-Hem bir insan, bir insanı sevdiğini nasıl anlar.
-Bu konularda hiç bilgim yok.
(20.27)
YYoon
-Yani bende pek bilmiyorum.
-Ama filmlerde falan anlatıldığına ya da çevremdeki insanlardan duyduğum şeyler neredeyse aynı.
-Temas halinde olmak istemek, istemsizce ona bakmak, kalp atışının hızlanması.
-Saçmalamak, kıskanmak, yanında daha fazla olsun istemek.
-Duyduklarım bunlar.
-Sende bunlar var mı?
(20.28)
AİNSLEY
-Ben daha çok bakamıyorum ona. İstiyorum ama anlar diye korkuyorum.
-Yanındayken kalbim hızlanıyor.
-Daha fazla göreyim, yanımda olsun da istiyorum.
-Elimi tutsun ve sarılıp saçlarımı okşasın istiyorum.
-Eğer dediklerin doğruysa onu seviyorum demek mi oluyor bu?
(20.29)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AİNSLEY | MYG
TienerfictieSırtımı duvara yaslayıp ağlamak zor geliyordu. Neden duvar? Neden bir omuz değil? Ben neden kimsenin omzunda ağlamadım? Neden kimse bana derdin var mı diye sormadı? Ne yaşarsam yaşayayım belli etmediğim için mi?
