24 Aralık
"Buranın tatlıları güzel oluyor, buraya girelim."
Başımla onaylayıp bana gösterdiği kafeye ilerledim.
Jungkook ile birlikte okuldan sonra boş boş dolanıyorduk. Okuldan çıkalı iki saat olmuştu ve biz gerçekten sadece boş boş yürümüştük.
Kafeye girip boş bir masaya oturduktan sonra garsona siparişlerimizi vermiştik.
"Evet, anlat bakalım nasıl gidiyor?"
"Anlatacak bir şey yok Kook, asıl sen anlat sende neler var?"
"Bende hiçbir şey yok ki. Ne anlatmalıyım?"
"Bu gün yemekhanede ki kızı görmedim sanma."
"Çok saçmaydı. Bir anda yanıma geldi ve benden hoşlandığını söyledi."
Tam ağzımı açmış konuşacakken siparişlerimiz geldi ve susmak zorunda kaldım. Garson yanımızdan ayrıldıktan sonra konuştum.
"Sen ne dedin peki? İlgini çekti mi?"
"Daha önce okulda öyle bir kız gördüğümü bile hatırlamıyorum."
"Artık dikkat edeceksin. İster istemez o kızı gördüğünde gözlerin üstünde dolaşacak."
"Pek sanmıyorum. Kızı sevemedim. Hani enerji uyumu falan var ya asla olmadı öyle bir şey."
Başımı sallayıp onayladım. Önümde duran tatlıya çatalımı batırıp ağzıma attım.
"Sen anlat şim-"
Kook'un sözünü kesen masadaki boş sandalyelerin çekilmesi oldu. Kafamızı kaldırıp gelenlere baktığımızda gözlerim yeşil saçlara değdi.
Yoongi, Hoseok ve SeokJin gelmişti. SeokJin yanıma otururken Yoongi karşıma, Kook'un yanına, oturmuştu. Hoseok ise boş kalan masanın baş kısmıba oturmuştu.
"Selam gençler!"
SeokJin'in selamına gülümseyip bende selam verdim."Ne yapıyorsunuz burada tek başınıza? Yoksa randevuya mı çıktınız?"
Gözlerim büyürken itiraz ettim.
"Ne! Hayır tabiki de!"
"Sadece şaka yapıyorum."
SeokJin elini sallayarak konuştuğunda içim rahatlamıştı. Hoseok'un konuşması ile ona döndüm.
"Ama bu şüpheli bir durum. Kook'un ilk defa bu kadar yakın bir kız arkadaşı oluyor ve bizi ilk defa bir kız arkadaşı ile tanıştırdı."
"Çünkü kızlarla iyi anlaşamıyordum. Hareketlerimi yanlış anlıyorlardı ama YunHee öyle değil."
Jungkook'un açıklamasından sonra farklı yerlerden başka başka konular konuştuk ve Yoongi benimle hiç iletişime geçmedi. Arada düşünceli düşünceli bana bakarken gördüm.
Ortalama bir saat sonra kafeden ayrıldık. Hoseok ve SeokJin ayrı yine giderken Yoongi, ben ve Jungkook aynı yöne ilerlemeye başladık.
Ben sessizce ilerlerken Yoongi ve Kook arada konuşuyorlardı. Kook'un evinin yakınlarına geldiğimizde bizden ayrıldı. Bizde ikimiz sessizce yürüyorduk.
"Yoongi bir şey mi oldu ya da bir şey mi yaptım?"
"Neden?"
"Normalde benimle konuşuyordun ama şimdi bir anda benimle olmaktan rahatsız oluyormuş gibi davranıyorsun."
İçim acırken yine de devam ettim.
"Eğer rahatsız oluyorsan görüşmeyebiliriz. Zaten sizin aranıza sonradan gelen bendim ve rahatsız olman çok normal."
Dediklerime karşı çıksın diye içimden dua ederken o hareket atmeyi bıraktı. Kafasını bana çevirip bir süre gözlerimde bir şey arar gibi baktı.
Aradığını bulamamış olacak ki sertçe boğazını temizleyip konuştu.
"Haklısın. Ben insanlarla pek iyi anlaşamam sırf Jungkook'un arkadaşı olduğun için sana yakın davranıyordum ama bundan rahatsız oluyorum."
Hayal kırıklığı her yanımı sarmışken kafamı eğip onu onayladım. Kırgınlığımı ne kadar sesime yansitmam istemesemde bariz bir şekilde belliydi.
"Tamam bundan sonra senin bulunduğun ortamda olmayacağım."
"En iyisi bu olur."
"Sadece bir şey sormak istiyorum."
Kafamı kaldırıp gözlerine baktım. Duygusuz gözleri ile konuşmam için başını salladı.
"Hepiniz mi böyle düşünüyorsunuz? Hiçbiriniz beni istemiyor musunuz?"
"Diğerleri nasıl düşünüyor bilmiyorum ama biz kolay kolay başka birileri ile vakit geçirmeyiz, ayrıca Jungkook'un mutluluğu hepimiz için önemli. Jungkook da sana değer veriyor-"
"Peki anladım. Bir daha sizinle görüşmem."
Lafını kesmiştim çünkü daha fazla duymak istemiyordum. Kalbim daha fazla kırılmak istemiyordu.
Son kez gözlerine baktığımda yine duygusuz bakıyordu. Beklemeden ona arkamı dönüp sokaklardan birine girip evin yolunu tuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AİNSLEY | MYG
Novela JuvenilSırtımı duvara yaslayıp ağlamak zor geliyordu. Neden duvar? Neden bir omuz değil? Ben neden kimsenin omzunda ağlamadım? Neden kimse bana derdin var mı diye sormadı? Ne yaşarsam yaşayayım belli etmediğim için mi?