_10_M*

1.1K 66 103
                                    

Bara geldiklerinden beri lanet ediyordu.Chanların grubu da buradaydı.

Üzerindeki bakışları hissettiğinde onların tarafına bakıyor ona bakan bir çift zümrüt yeşili gözle karşılaşıyordu.

(Evet yeni bir bilgi daha Chanın gözleri zümrüt yeşilidir.Düşebilirsiniz.)

Çok fazla alkol almamıştı tedbir amaçlı olarak.Başka zaman olsa sızana kadar içerdi ama şuan istemediği bir ortamdaydı.

Ve üzerindeki kıyafet biraz fazla dikkat çekiciydi.Ortam onu bunalttığında,

'Ben lavaboya gidiyorum.'

Diğerlerinin cevap vermesine fırsat vermeden hızlı adımlarıyla erkekler tuvaletine gitmişti.

Daha doğrusu gidememişti.

Odaların olduğu koridordan geçerken kolundan tutulup karanlık bir odaya çekilmişti.

Ani geçişle ağzından ufak bir çığlık kaçacaktı,kaçamadı -,-

Dudaklarını örten elle çığlığı boğuk çıkmıştı.Çekildiği odanın kapısı sertçe kapanmış,sırtının kapıya yaslandığını hissetmişti.

Gözlerini açtığında karşısındaki bedenle gözleri kesişmişti.Vanilya aromalı viski kokusu ise yavaş yavaş kendini hissettirmişti.

'Chan?'

'Ne için var burada küçük şeytan?'

'Sana ne ya? Her gittiğim yerde hesap sormak zorunda mısın?'

'Baban öldü duyduğum kadarıyla.Onun yasını tutmayacak mısın?'

'Öldürdüğüm kişinin yasını neden tutayım?'

Cümlesiyle gözleri büyümüştü Chanın.O gün mesajlaştıklarında bahsettiği şeylerin şaka veya deli cesareti olduğunu düşünmüştü.Ama Changbin gayet ciddiydi.

'Sen mi öldürdün?'

'Evet.Bir sakıncası mı var?'

Gözlerindeki saf öfke kendini gayet belli ediyordu.Uzun zaman olmuştu bu kadar yakınlaşmayalı.

Ve ne kadar öfkelenseler de hala birbirlerine deli gibi aşıklardı.Chan çok özlemişti Changbinin minik elleriyle vücuduna dokunuşlarını,Changbinin sarı ve güzel kokan saçlarına öpücükler bırakmayı..
Sabahları göğsünde uyuyan minik bedeni.

Herşeyiyle çok özlemişti onu.Ondan sonrasında kimse kendisine Changbinin verdiği güzel hissi verememişti.

Changbin açısından işler biraz farklıydı.O her ne kadar özlese de çektiği acıları düşünüyordu.
Ona yapılan zulümleri,sözlü tacizleri,işkenceyi..

Bunu hakedecek hiçbir şey yapmamıştı.Gelen kuvvetle Chanı önünden itmişti.

Eski sevgilisinin zayıf görünümüne rağmen gücü hala yerindeydi.Hafif sendelemişti.

Changbin odanın kapısını açıp çıkacakken kapıyı yine sertçe kapatmış küçük bedenin dolgun dudaklarına yapışmıştı.

Tabi alkolün etkisinden doğan cesaret eseriydi.

Dudaklarına kapanan dudaklarla afallamıştı.Vanilya tadı dudaklarında kaybolurken geri çekilmeye çalışmıştı.Fakat beline sarılan kollar bunu engellemişti.

Kalçasının sıkılmasıyla inlemesini tutamamıştı.Bunu fırsata çeviren Chan aralık dudaklarının arasından dilini göndermişti.Şuan herşey kontrol dışı ilerliyordu.

Dudaklarından aşağı inip öpücüklerini ve ısırıklarını bırakmaya başlamıştı ince boyuna.

'Chan..'

'Hmm?'

'Chan d-ur.'

Lafının ortasında boynunda hissettiği sert ısırık sebebiyle sesi kesik gelmişti.

Chan dinlememiş aksine Changbini yatağa doğru ilerletmişti.Siyah yorganları olan yatağa düştüğünde artık işin geri dönülmez bir raddeye gelmesi an meselesiydi.

Ya şimdi Chanın üstündeki hakimiyetinden kurtulup buradan gidecekti ya da akışına bırakıp sadece zevk almaya bakacaktı.

Bileklerinde hissettiği derimsi şeyle irkilmişti.Chan kemerini çıkarmış,ellerini yatağın başlığına başlamıştı.

'Hey! Çıkar şunu.'

'Olmaz.Semeni kızdırdın.Bu kıyafetle böyle bir yerde dolaşmanın cezasını çekeceksin.'

'Biz sevgili değiliz Chan.Çöz ellerimi.'

Kalçasına sertçe vurulmasıyla acıyla inlemişti.

'Sessiz ol bebeğim.Halka açık bir yerdeyiz.'

Deri pantolonu hızla yeri boylamıştı.Siyah bluzunun fermuarı açılmış zor da olsa üzerinden sıyrılmıştı.

Üzerinde sadece baksırı kalmıştı.Çıplak olmanın getirdiği utançla yanakları alev topuna dönmüştü adeta.

Sevimli görüntüye erimişti Chan.Öpücüklerini koymaya doyamadığı yanaklara baktı.

Doğrulup kendi üzerindekileri de çıkardığında minik vücuda öpücüklerini bırakmaya devam etti.Bacaklarını aralamış ve arasına girmişti.

Karnında ki öpücüklere huylanan Changbinin ağzından dökülen ince inlemelerle kulağı şenleniyordu.

Altındaki bedenin üzerinde son kumaş parçasını da fırlatıp attıktan sonra parmakları kayganlaşmış deliği bulmuştu.

Birini içeri yollamıştı.İçindeki parmağı hissettiğinde fena kasılmıştı.E haliyle Chandan ayrıldığından sonra aşktan ve birlikteliklerden uzak durmuştu.
Seneler sonra ilk defa yapınca acıması normaldi.

İkiye ardından üçe katlanan parmak sayısı yüz ifadelerinin değişmesine sebep oluyordu.

Yeterince genişlediğine emin olan Chan parmaklarını çekmişti.Kendini de çekiştirdikten sonra genişlemiş deliğe konumlanmıştı.

İçine girdiği anda odayı saran çığlıkla yüzünü buruşturmuştu.Sevdiği şuan acı çekiyordu.Hızlı hızlı nefes alıyor acısını bastırmaya çalışıyordu.Gözyaşlarını bile farketmemişti.

Dudaklarında hissettiği öpücüğe karşılık vermeye başlamıştı.

Sonrasında ise birbirlerinden ayrı geçirdikleri ayların ve yılların acısını çıkarmışlardı.Birbirini ezberleyen vücutları defalarca birbirine sahip olmuştu.

Ama sabah Chan yatakta tek başına uyanmıştı.

Ne yani bu kadar kolay mı affedileceğini düşündünüz?
Daha Changbine çektirdiği acıların bedeli var.

-------------------------------------------------------------

Buradan sonrasında kayış kopar benden söylemesi.

<31







ThunderousHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin