Vay anasını be
Thunderous 2k+ oldu.
Hemde çok az bölüm sayısıyla
Bu benim için bir ilk!
<31 seviyom hepinizi
Umarım matematik sınavın iyi geçer <31
----------------------------------------------------------------------------------------------------------
Gözlerini açtığında içinden yine lanetlerini sıralıyordu.Kalın iplerle ve zincirlerle bağlı olan ellerine baktı her günün çaresizliğiyle.O gün karşılaşmasalardı bunların hiçbiri olmayacaktı..Bebeğini ondan alamayacak,onu bu karanlık odaya hapsedemeyeceklerdi..
Kapı açıldı ve kucağında oğullarıyla Chan girdi.Odak noktası direkt olarak minik bebeğine gitmişti.Doğumunda bile bu odadaydı.Bebeğini onun kucağına bile vermemişlerdi.
Hep ondan ayırmış,birkez olsun kokusunu içine çekmesine izin vermemişlerdi.Şimdi kızarık ve öfke dolu olan gözleriyle Chana dönmüştü.
'Bak bebeğim,küçük yavrumuz seni görmeye geldi.'
'Onu bile buraya getirecek kadar acımasız bir insan mı oldun sen?'
Chan ona bakıp sırıtmıştı.
'Onu buraya bırakacak değilim.Oradan bebeğimize baktığın her an acı çekiyorsun değil mi?'
'Marifetin oldu,insanları kaçırıp alı koymak.'
'Sen kendin gelseydin şuan burada bağlı olmazdın.'
'Seni hayatımda istemiyorum kelimesini kırk defa bağırdım suratına.Gerçi yaşlılığın erken etkisini göstermiş anlaşılan.Herşeyi unutmaya başlamışsın.'
'Sen çok mu masumsun? Seni yakalamasam kendi öz evladımı bana göstermeyecektin bile.'
'Biyolojik babası olabilirsin,ama vasfın sadece bu.'
'Uyumak istiyorsun sen yine anlaşılan.'
Küçük bebeği yatağa nazikçe bırakmış ve odadaki beyaz dolaba ilerlemişti.İçinden çıkardığı şırıngaya ilacı çekmiş ardından sinsi gülümsemesiyle Changbine yaklaşmaya başlamıştı.
Changbin ise ona bakmıyordu.Minik bebek emekleye emekleye yanına gelmişti.Oğlunu ilk defa yakından inceliyordu.
Saçları aynı Chanınkiler gibi siyahtı.Gözleri ise kendininki gibiydi.Yüz biçimi çoğunlukla kendine benziyordu.
Bebek minik elini onun yanağına koymuştu.Changbinin gözleri gözyaşlarını tutmayı bırakmıştı.
'Aaa..Ba-Baba.'
Chan bile şaşırmıştı şuan.Kendinin yanında söylettirmeye çalıştığı kelimeyi onun yanında söylemişti.Hem de kendi kendine.
Sonrasında odanın duvarlarını inleten bir bebek ağlaması başlamıştı.Changbin etrafına bakınırken herşeyin renginin solduğunu gördü.
'Ne oluyor?'
'Ba..baba'
Ellerinin kelepçelerden kurtulduğunu hissetmişti.Ama bebek ağlama sesi hala devam ediyordu.
'Uyanıyor!'
Gözlerini açtığında karnında hissettiği baskın acı kendini göstermişti.Derin derin nefesler alıyordu.
Üstten vuran ışıkla gözleri kamaşmıştı.Etrafına bakındığında aklına en son sancısının tuttuğu ve apar topar hastaneye getirildiği geldi.Doğumun ortasında bayıldığı için sezaryenle devam etmişlerdi.
Şimdi ise Lalisa kucağında ağlayan bebekle gülümseyerek kendine bakıyordu.
'Başardın Changbin..'
Karnındaki acıyı boşverip beyaz çarşafların arasındaki miniğe bakmıştı.Lalisa kendine doğru adımlayıp bebeği yavaşça kucağına bıraktı.
'Nasıl tutacağım ben?'
'Bir elinle minik popişini tut,sırtına destek olmayı da unutma.Diğer elinle de küçük kafasına destek ver.'
Dediği gibi yapınca çok sevimli bir görüntü çıkmıştı ortaya.
'Nurtopu gibi bir oğlunuz oldu..'
'Aa! Yok düşüreceğim şimdi!'
'Birşey olmaz.İsmini ne koyacaksın?'
'Bunu hiç düşünmedim ki ben.'Uyuyan bebeğin beyaz yanaklarında gezdiriyordu gözlerini.Gözünden akan yaşları yeni farketmişti.
Tek eliyle gözlerini sildikten sonra aklına dank eden isim çok cazip gelmişti.(İsim arıyom..)
'Ryan.'
'Yabancı mı istiyorsun?'
'Gayet yakışır bence bu isim.'
'Tamam.Kendi soyismini mi vereceksin?'
'Evet.'
'Tamamdır.Kaydı yapılsın,Seo Ryan.3 Ekim 2021 tarihi 14.35 saatinde doğumu yapıldı.'(3 ekimi anlayanlar anladı:))
Hemşire kağıdı doldurduktan sonra odadan ayrıldı.Lalisa kendine döndü yeniden.
'Hadi ve bu minik yakışıklıyı odana götürelim.'
**
'Ya bu çok tatlı!'
'Aynı sana benziyor Changbin.'
'Şu tipe bak sende mi domşan olacaksın oyy..'
Son cümleyle Changbinin gülümsemesi hızla solmuştu.
'Yeter be! Rahat bırakın oğlumu.'
3'lü aralarında kıkırdayarak koltuklara geçmişlerdi.Jisung yerine oturmadan önce çantaların birinden bir eşya almıştı.
'Changbin.'
Kafasını Jisunga çevirdiğinde Jisungun elindeki mavi kurdeleli tacı görmüştü.
'Saçmalama Jisung.'
'Niye ya!'
'Onu kadınlar takar.Ben kadın mıyım?'
'Kadınlardan bile güzelsin.O yüzden otur yerinde ve tacı takmama izin ver.'
'Hayır.Ya uzaklaş benden!'
Jisung onu dinlememiş ve Changbinin sarı saçlarının arasından geçirmişti tacı.Geri çekildiğinde ki tatlı görüntü tüm odadakileri güldürmüştü.
Kafasında mavi fiyonklu bir taç,kucağında da minik bir bebekle Changbini düşünün..
Kim erimezdi ki bu görüntüye..
-----------------------------------------------------------------------------------------------
<31
Görüşürüz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Thunderous
Fanfiction'Biz tehlikeyiz bin.Hem yan yana gelmemeli hem de çok uzaklaşmamalıyız.Yok olmalıyız,yoksa etrafımızdaki herkes zarar görecek.' Chanchang,Woosan,Taegyu /Mpreg/ Başlangıç, 06.09.21 Bitiş, 11.04.22