4. "Esir"

2K 166 41
                                    

"Ne yapacağım?"

"Köşkü temizle sadece."

Lucas, dudak bükerek başını sallayıp bir paspas almak için arkasını döndü. İkinci kaptan Ric -tayfa ona böyle sesleniyordu- Lucas'ın ardından bakarken Aaron'u nasıl etkileyebildiğini düşünüyordu.

Yıllardır tanırdı kaptanı. Bir yerde vaftiz babası bile sayılırdı ki bunu kimsenin bilmesini istemezdi, ancak kaptanlar birliğinin kolyesini ona verecek kadar güvenmezken bir haftası dolmamış bir velete vermesini açıklayamıyordu. Kirli saçlarını karıştırdı ve iç çekip altınları eritmek için geminin alt bölümüne inmek adına merdivenlere ilerledi. Onu ilgilendirmezdi ama Aaron için endişelenmeden edememişti. Lucas'a ne kadar güveneceğini bilmiyordu.

"Bakar mısınız?" Lucas, tereddütlü bir ifade ile birinin omzuna dokunduğunda, halatlardab sorumlu Isaac, ona baktı. "Ne oldu?"

(Isaac Newton'dan da bileceğiniz gibi Ayzek diye telaffuz ediliyor.)

(Isaac Asimov aklına gelenler dm)

"İkinci kaptan kamarayı temizlememi istedi. Temizlik için malzemeler nerede?"

Isaac, gözlerini Lucas'ın üzerinde, rahatsız edici bir yavaşlıkta dolaştırdıktan sonra başını çevirip alt bölüme inen merdivenleri gösterdi. "Merdivenlerin arkasında, sağa dönünce karşına çıkan odada."

Lucas, minik bir tebessüm ile teşekkür edip bahsettiği yere ilerledi. Isaac ise arkasından anlamamış gibi bakıyordu. Kaptan bu adamı almamış mıydı yanına? Ne demeye iş yapıyordu o vakit? Kendi kendine omuz silkip halatları kontrol etme işine döndü. Ona neydi ki?

Lucas, bulduğu malzemelere yüzünü buruşturarak baktı. Hepsi de eski ve pisti. Hatta öylesine pisti ki yıllarca yıkansa, yine de kiri çıkmazdı. Vazgeçip sadece bir kova alarak dışarı çıktı.

Kamaraya ilerleyip içeri girdiğinde, Aaron yataktaydı. Üstü çıplaktı ve güneş ışınları esmen teninin üzerinde dalgalanıyordu. Sabah uyandığında, onu da kaldırmak istemişti çünkü mürettabattan hâlâ çekiniyordu. Oysa Aaron yüzü koyun yatmaya devam etmişti.

Lucas, onun uyuduğuna emin olunca kapıyı kilitledi. Üzerinde geçen sefer verilen kıyafetleri varken hızla gömleğini çıkardı. Ric'in dediklerini hemen yapmak istiyordu ki tatsızlık çıkmasın.

Sessizce gömleğin kol kısımlarını kesti. Üzerine bol gelen pantolonun da bacaklarının yarısından fazlasını, haritanın olduğu masada bulduğu bıçak ile kesti. Kıyafetlerin geriye kalanlarını giydiğinde, gördüğü kısımlar ile sessizce güldü. Pantolon dizlerinin bir karış kadar üstündeydi. Gömlek hali hazırda büyüktü ve kollarını kestiği için gövdesinin de bir kısmı gözüküyordu.

Lucas, işinin başına geçip su doldurduğu kovaya gömlek bezini koyup iyice ıslattıktan sonra sıktı. Diğer bezlere de aynısını yaptırdıktan sonra kamaranın içinde adeta dört döndü. Camlardan masaya, yatağın kenarındaki ufak komdinlerden gaz lambalarına kadar her şeyi sildikten sonra bulduğu çubuğa bezleri bağlayıp yeri silmeye başladı.

Dalgın bir halde oradan oraya giderken izlendiğini hissediyordu. Dudak büküp yanağını kaşıdı. Rahatsızlık gibi değildi ama hissediyordu.

"Temizlikçi olmaya mı karar verdin?"

Ani gelen ses ile irkilerek arkasını döndü. İçinden gelen dürtüyle manasız bir şekilde sopayı arkasında tuttu. Gözleri, Aaron'da iken istemsizce duruşunu da inceliyordu. Bir eli ile başını sabitlemiş, hâlâ uykulu görünüyorken dağınık saçları alnına dökülmüştü. Gözleri kısıktı ve dudaklarında sebebini merak ettiği bir gülüş vardı.

KORSANIN ESİRİ -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin