5. "Öpücük"

2K 171 9
                                    

Lucas, aklında ona izin verdiği anı kovup yutkundu. Aaron ise dümdüz dudaklarına bakıyor, birazdan alacağı tadın müptelası olacağından habersizce yaklaşıyordu.

Nihayet ince bir çizgi halindeki dudakları, Lucas'ın kırmızıya çalan dolgun dudaklarını kavradığında, aniden çınlamaya başlayan kulaklarına kaşlarını çattı. Yavaşça alt dudağı tattığında, diline düşen tadı daha fazla almak adına emmeye devam etti.

Yutkundu, öpmeye devam etti. Bir süre sonra eksiklik hissettiğinde, geri çekildi. "Karşılık ver." Bunu sert bir sesle söylemek isterdi fakat eğer sesini yükseltirse titreyeceğinin bilincindeydi.

Lucas, yumuşak bir ses ve arzu dolu ifadesi ile ona fısıldayan adama baktı. Göz kapakları titreyerek kapandığında, yeniden tenine değen dudaklar ile iç çekti. Biraz sonra alt dudağını emen dudakları emmeye başladı. Önce üstünü sonra da ufak bir değişme ile alt dudağını.

Aaron'un eli, beline gelip de kumaşın altına geçtiğinde, çoktan okşamaya başlamıştı. Lucas, ellerini yanaklarına koyup başını hafifçe sağa eğdi. Dudaklarındaki hükmü arttırmaya izin veren hareketine karşılık Aaron'un tepkisi daha sert öpmek olmuştu.  Ufak mırıltılarla yaladığında, Lucas altında kıvranmaya başlamıştı. Ne zaman biteceğini merak ediyordu fakat bunu düşünmesinin tek sebebi de etkilenmesiydi.

Gözlerini, kısık bir halde aralayıp baktı. Aaron, pek kendinde değildi. Başını biraz daha eğdiğinde, dişlerinde dilini hissetmiş biraz sonra istemsiz halde ağzını aralamıştı.

Aaron, alt taraflarındaki hareketlenmenin tek sebebinin öpmek olduğunu düşünmek istemiyordu. O bu kadar iradesiz değildi fakat kumaş baskısını hissetmeye başladığında, Lucas da hareketlenmiş, iyice çıkmaza sokmuştu bedenini.

Lucas, Aaron'un saçlarındaki ellerini indirip omuzlarına getirdiğinde, bütün sinir uçları uyarılmıştı, sanki. Aklı başında değildi, ne düşündüğünün veya yaptığının ancak birkaç saniye sonra anlıyor veyahut hiç fark etmiyordu.

Ancak az sonra anlamıştı, neler olduğunu. Gözleri kocaman açıldığında, Aaron onu umursamadan öpmeye devam etmişti. Tabii kendini ona bastırmaya da. Şaşkınlıktan dudaklarını hareket ettiremediğinde, huysuz bir ifade ile kaldırmıştı başını, üstündeki. "Ne yapıyorsun?" Dedi, durmuş olduğunu kast ederek.

Lucas, bunu söyleyip-söylememek arasında kararsız kalırken, Aaron onun cevap vermeyeceğini düşünüp yeniden eğildi. Fakat bu sefer rotası çileği andıran dudaklardan ziyade beyaz ve zarif boynuydu. Ufak öpücükler bıraktığında, aklındaki düşünceleri toplamaya çalışan Lucas, yine bir tabu gibi bozulmasına dudak bükmüştü. Kollarını göğsüne getirip onu kendinden uzaklaştırmak istedi fakat Aaron bileklerinden tuttuğu gibi başının üstünde tek eli ile sabitledi.

"Dur!" Dedi, aniden. Anlaşmada bu yoktu. Kaşları çatık korkuyla ona bakarken Aaron başını ufak kızarıklıklar yarattığı boyundan ayırdı. "Seni babana götürme karşılığında öpüyorum ama bunun birçok masrafı var."

Lucas, anlamamış gibi baktığında, Aaron'un dudağının kenarı kıvrılmıştı.

"Mesela Tayfa'nın yiyecek ve içecek erzakları daha çabuk bitecek." Eğilip boynunu öptü, sonra da yalayarak ince uzun bir çizgi çekti. Dudaklarının arasına alıp emdi. Lucas'ın bacaklarını birbirine bastırmaya çalıştığını fark ederken umursamadan dudakları arasındaki deriyi ısırdı, başını kaldırdı.

"Ya da yağma yapmak için aradaki süre çok az olduğundan, daha az ganimetlere geleceğini de göz önünde bulundurmalıyım."

Lucas'ın üzerindeki kıyafeti çekip çıkardığında, sadece kumaş pantolonu ile duran gence baktı. Bileklerini bıraktığı için ellerini kavuşturmuş, kollarını kendine çekmişti. Ona korkulu bir ifade ile bakarken ne yapacağının merakı da üzerindeydi.

KORSANIN ESİRİ -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin