"GELİYORUM KİRAZLI TURTAM BEKLE BENİ. SENİ O CADININ ELİNDEN KURTARICAM."Hendery, kafeye geldikleri anda Taeyong daha arabayı bile park edemeden aceleyle arabadan inmiş ve koşarak kafenin sade, papatyalarla dekore edilmiş kapısından içeri girmişti.
Hendery'nin gidişinin ardından Taeyong arabayı sanki hiç aceleleri yokmuş gibi bir yavaşlıkla park etmişti.
"Hiç karışmasak mı? Yani onlar kendi aralarında takılsın boş ver, biz eve geri dönelim hım." Taeyong bir çocuk gibi, yanında oturan bedene sızlanmıştı fakat Doyoung'ın ona kanmak gibi bir planı yoktu.
"Hayır Taeyong, hadi olayları kaçırıyoruz. Acele et."
Doyoung arabadan inerken kıkırdayarak konuşmuş Taeyong'da peşinden inmişti böylece beraber kafeye doğru yürümeye başlamış fakat tam o sırada arkalarından onlara durmaları için bağıran ve Taeyong'un koluna yapışan Xiaojun ile ikiside durmak zorunda kalmıştı.
"İçeride psikopat sevgilin. Çığlık seslerini takip ederek bulabilirsin onu." Taeyong, kolunu Xiaojun'un elinden kurtarmaya çalışırken konuşmuştu.
Xiaojun ise Taeyong'un sözleriyle hızla içeri girmiş koşarak sevgilisini aramaya başlamıştı. Doyoung da isteksizce peşinden gelen Taeyong'un elini kaçmaması için sıkıca tutmuş birlikte içeri girmişlerdi.
⋆⁺₊⋆
Yujun kafeye geldiği gibi boş bir masaya oturmuş Jaehyun'un gelmesini beklemeye başlamıştı biraz sonra Jaehyun yanında aynı kendisi gibi kızıl saçlara sahip bir çocukla içeri girmiş ve bu çocuk Jaehyun ile baş başa olacaklarını sanan Yujun'un kaşlarını öfkeyle çatmasına sebep olmuştu.
"Woo rahat durur musun biraz?"
"Rahatım ben zaten beğenemediysen gelmeseydin."
"Ben mi gelmeseydim? Plan benim, asıl sen gelmeseydin Sunwoo."
"Sen de beni davet etmeseydin o zaman."
"Seni davet etmedim zaten Woo sen geldin. Hemen şimdi geri dönebilirsin."
İkili kavga etmeye devam ederek Yujun'un oturduğu masaya gelmiş ve Jaehyun, Yujun'un karşısında Sunwoo ise hemen Jaehyun'un yanında olacak şekilde oturmuşlardı.
Sunwoo'nun gelirken arabada olan özgüveni masaya oturduktan beş dakika sonra tamamen kaybolmuştu. Oturduklarından beri Jaehyun bir kere yüzüne bakmamış onu tamamen görmezden gelerek Yujun ile konuşmaya dalmıştı. Arada bir sohbete katılmaya çalışsada hem Yujun hem de Jaehyun onu duymamışlardı bile böylece Sunwoo içindeki kıskançlık ve ağlama isteğini bastırarak lavaboya gideceğini söylemiş ve diğer ikisinin duymadığını bilsede bir süre ayakta herhangi bir tepki beklemiş fakat ikisininde kendisini tamamen unuttuklarını bilerek sonunda pes etmiş ve lavobaya doğru yürümeye başlamıştı.
Sunwoo yüzünü soğuk suyla iyice yıkadıktan sonra bir süre aynadan yüzünü izledikten sonra telefonundan Hendery'i aramış olanları ona anlatmıştı konuşmaları bittiğinde ise telefonu kapatarak aynada kızıl saçlarına uzun uzun hüzünle bakmıştı. Ellerini yumuşak tutamların arasında dolaştırmış neredeyse kendisinin bile duyamayacağı kadar kısık bir sesle fısıldamıştı.
"Kırmızı bana ona yakıştığı kadar yakışmıyor mu?"
⋆⁺₊⋆
Hendery, Xiaojun ve Yujun'un ortasında Taeyong ise masadaki boş yerleri görmezden gelerek yan yana oturan Jaehyun ve Doyoung'ın ortasına sıkışmış bir şekilde sessizce oturuyorlardı.
Jaehyun ortamdaki gergin havadan -özellikle Taeyong'dan gelen- oldukça rahatsız olmuştu. O sırada içeri gren Mark, Haechan ve Hansol ise Jaehyun'un sinirlerini iyice hoplatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
01:27
RomanceDoyoung her gece saat 01:27'de Taeyong ile konuşurdu. Ta ki arkadaşlıklarının son kullanma tarihinin çoktan geçtiğini fark edene kadar. ⋆⁺₊⋆ yongyoung⋆⁺₊⋆ 27 Ocak 2022