Taeyong beyaz çarşaflar arasında uyandığında yanında sevimli sevgilisini bulamamıştı. Sakince yataktan çıkıp sevgilisine seslenmeye başlamış fakat hiç cevap alamamıştı ve cevap alamadığı her saniye de endişesi giderek artıyordu. Taeyong tek tek evdeki bütün odaları gezerek sevgilisini aramaya başlamış ancak kedi gözlü bedenden tek bir iz bile bulamamıştı. Taeyong son çaresi olarak, korkarak da olsa banyonun kapalı olan kapısının önünde durmuş ve yavaşça kapıyı açmıştı. Taeyong, zifiri karanlık banyonun ışığını açtıktan sonra gözleriyle beyaz mermer zemin üzerindeki kırmızı lekeleri takip etmiş ve gözleri kapalı, kolları kandan gözükmeyecek bir şekilde öylece küvette oturan sevgilisini bulmuştu gözlerinden akan yaşlara engel olamadan sevgilisinin yanına koşmuş soğuk ve ıslak bedeni, ıslanmayı umursamadan sarılarak ısıtmaya, sarsarak uyandırmaya çalışmıştı ancak elleri arasındaki minik bedenden hiçbir şekilde cevap alamamıştı.Taeyong terler içinde gözlerini açtığında bütün gece uyuyamayıp odasında bir ileri bir geri yürüyüp durması sonucu zorla alabildiği yaklaşık iki saatlik uykusuna böylece veda etmek zorunda kalmıştı. Taeyong istesede tekrar uyuyamayacağını bildiğinden dolayı yatakta uzanmaya devam ederek beyaz ağırlıklı sade odasını incelemeye başlamıştı.
Daha bir kaç gün önce aldığı yeni çerçevede yıllar önce çektiği Doyoung'un kar taneleri arasındaki sevimli suratı güneşin de vurmasıyla masumca parıldıyor Taeyong'a yaptığı aptallıkları hatırlatıyordu. Gerçi Taeyong'a göre şu an bu durumda olması kendi hatası değildi hepsi Minjun denen o herifin suçuydu. Hem neden o ve Jaehyun sürekli olarak onun Doyoung'ının etrafında dolanıp duruyordu ki o ikisi olmasaydı Taeyong önünde hiç bir engel olmadan Doyoung ile olan ilişkisine devam edebilirdi veya edemezdi onlar Taeyong'un kıskançlıklarından dolayı kavga etmişlerdi değil mi?
Taeyong oldukça yoğun hissettiği sigara içme isteğini bastırmaya çalışarak soğuk bir duş alıp üstünü değiştirmişti hala okul için zamanı olduğu için ağır hareketlerle kahvaltı etmiş ve okula gitmek için evden çıkmıştı.
⋆⁺₊⋆
"Pes mi ettin yani?"
"Henüz bir şey söylemedi ki sadece ara verdiğinizi sanıyordum bu kadar erken mi vaz geçiceksin?"
Lucas ve Johnny, Taeyong'u delirtmeye yemiş etmiş gibi ona kafeteryada oturdukları zaman boyunca cevabını bilmediği sorular yöneltip durmuşlardı Taeyong ise kurtarıcısı Mark gelene kadar hiç cevap vermeden elindeki kahveyi yudumlamaya devam etmişti. Mark kafeteryaya koşarak ve oldukça gürültülü bir şekilde girmiş ve Lucas'ın yanına bir sandalye çekerek oturmuştu.
"Sonunda sevgili Haechanını bırakıp bize katılmaya karar verebildin demek."
"Öyle demeyin. Hem Johnny'de sürekli Tenle takılıyor sadece ben değilim ki."
Mark Lucas'a kendini temize çıkramak adına hızlıca sözcüklerini sıralamış ve dil çıkarmıştı.
"Ayrıca bu yine neden surat asıyor şimdi derdi ne?"
"Mark Lee bir daha bana bu dersen o dilini koparır eline veririm haberin olsun."
"Tamam ya demem Doyoung'a kedi bize de kaplan ol sen zaten ayrıca benim gün ışığım bana dokunursan seni asla rahat bırakmaz ölene kadar sana musallat olur. Neyse konu ne bu sefer neden ağlıyoruz."
"Doyoung. Senin için yeterli bir cevap olmuştur umarım."
"Evet evet oldu. Burda sen o tarafta Doyoung iki ölü gibi yaşıyorsunuz e tabi benim minik bebeğim ayçiçeğim söylemişti de inanmamıştım siz birlikte olmayınca soluyorsunuz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
01:27
Lãng mạnDoyoung her gece saat 01:27'de Taeyong ile konuşurdu. Ta ki arkadaşlıklarının son kullanma tarihinin çoktan geçtiğini fark edene kadar. ⋆⁺₊⋆ yongyoung⋆⁺₊⋆ 27 Ocak 2022