10.bölüm

85 19 2
                                    

bu bölüm xXRagon12 adlı arkadaşa ithaf edilmiştir.

-

10.bölüm:savaş(1)

Ortalama büyüklükteki şehrin önündeki savaş tüm hızıyla devam ederken; şehrin arka tarafında karşı karşıya toplanmış yaklaşık yirmi kişi birbirlerine sert bakışlar atıyorlardı. İki tarafında liderleri gibi gözüken kişiler diğerlerinden iki adım kadar daha öndeydi ve ciddi bakışlarla birbirlerini süzüyorlardı. Üstünde gri bir kıyafet olan sarı saçlı bir adam ilk konuşan kişi oldu.

"Uzun zaman olmuştu, Meng."

Meng isimli şehir lordunun saçları kahverengiydi ve siyah kıyafetler giymişti. "Evet, eski dostum. Uzun zaman olmuştu." Bu sözlerden sonra bir süre sessizlik oluşsa da kahverengi saçlı adam ağzını yine açmıştı.

"Kendinizi geliştirememişsiniz gibi duruyor. Bu duruma ne diyeceksin Tayberck?" Lileon şehir lordu ise hiç konuşmamıştı ve sakinliğini sürdürüyordu. En sonunda Meng bu sessizlikten sıkıldı ve arkasına dönerek "Saldırın!" diye emir verdi. 

Onun emriyle birlikte on kişilik bir grup saldırıya geçerken herkes en güçlü tekniklerini hazırladı. İlk teknik karşı taraftan gelmişti. Yüksek hızda gelen bir alev topu tam Lileon şehri birliklerinden birine çarpacaktı ki, hedef halinde olan adam elini hareket ettirerek bir enerji topu oluşturdu ve gelen ateş topuna fırlattı. Ortada bir süre parlayarak duran iki toptan alev olanı sönerken enerji olanı oldukça zayıflayarak yoluna devam etti ve düşman taraftan birini vurdu.

Ancak bu derece zayıflamış bir enerji topu hiç bir işe yaramadı. İlk saldırıdan sonra herkes saldırırken iki şehir lordu da yerden yükseldi yavaşca. Yerden belirli bir yükseklikte sabit kaldıklarında Meng'in yüzünde hafif bir gülümseme vardı. "Asla anlamıyorsun, eski dostum. Bu savaşı kazanamazsın. Pes et."

Onun bu fazla küstah sözlerine karşın Lileon şehir lordunun yüzünde fazla bir ifade yoktu. Sadece gözündeki küçümseme görülebiliyordu.

"Aradan uzun zaman geçince kibirlenmişsin, Meng. Fakat sana gerçek bir lordun nasıl olması gerektiğini ikinci kez anlatacağım."

Bu sözlerden sonra sinirle homurdanan kahverengi saçlı şehir lordu elinde topladığı enerjiyi tek seferde etrafa yaydı. Ardından yayılan enerjiyi, bir elini Tayberck'e doğru uzatarak onun olduğu bölgeye hareket ettirdi. Havada olan enerji parçaları küçük bıçaklar halinde şehir lorduna doğru ilerlerken o ise üstüne gelen bıçaklara bir bakış attıktan sonra sakince ona ulaşmalarını bekledi. Bıçaklar tam onu kıyma haline getirecekken aniden geriye savrulan bıçaklarla hafifçe gülümsedi sarı saçlı adam.

"Şimdi sıra bende." diyerek tüm ruhsal algısını karşısındaki adamın üstüne yığdı ve güçlü bir şok dalgası onun bedeninden karşısındaki insana doğru yayıldı. Üstelik bununla durmadı. Sürekli olarak yayılan şok dalgaları havayı sıkıştırıp küçük patlamalara sebep olurken, durumun iyi olmadığını anlayan Meng ardı ardına tekniklerini serbest bıraktı. Önce elinden yayılan bir alev dalgası kendisine doğru gelen şok dalgasını yok etti ve ortadan kayboldu. Ardından ise yoktan ortaya çıkan buz kazıkları son hız şekilde Tayberck'e doğru ilerliyordu.

Ancak sakin kalan adam havaya kaldırdığı elindeki bir parmağı hafifçe oynattı ve bedenindeki enerjiyi tek seferde parlatarak etrafa büyük bir dalgası yaydı. O sırada bir başka tekniğini serbest bırakmış olan Tifleon şehir lordunun bir elinden ateş diğer elindende buz fışkırıyordu. Onun özelliğide buydu işte. Zıt element avcılığı...

Karanlığın Yükselişi(1.kitap: TAMAMLANDI!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin