8.bölüm

92 21 0
                                    

8. Bölüm: Para Sıkıntısı

Uzun surları olan ortalama büyüklükteki şehrin ortalarında dar bir sokakta diğer insanların arasından sıyrılarak geçen gri saçlı bir genç ilerliyordu. Kalabalığı geçip daha tenha bir yere ulaştıktan sonra yüzüğünden çıkardığı bir şişenin içindeki suyu içtikten sonra şişeyi kaldırdı ve karşısındaki büyük binaya baktı. Yapı malzemesi genel olarak sert taştan olan binanın kapısı kaliteli bir odundan yapılmıştı ve oldukça sağlam gözüküyordu. Binanın kapısını tıklatmasının ardından kapının kendiliğinden açılmasıyla içeri girdi.

Etrafı inceleyerek yürümeye başladı. etraf biraz karanlık olmasına rağmen pek sorun yaşamıyor gibiydi. Etrafı incelerken ilk fark edilen şey sağlam taş duvarlardı. Çoğu yosunlu ve bazıları kırık olsa da yapı itibariyle sağlam oldukları belli olan duvarların arasındaki dar bir koridordan yürüyordu. Yolun sonuna geldikten sonra yine bir kapının önünde durduktan sonra bu sefer kapıyı tıklatmadan doğruca içeri girdi ve arkasından kapatarak odaya göz gezdirdi.

Odada örtüleri biraz kirlenmiş bir yatak, türlü türlü örs, çekiç, içinde harıl harıl ateş yanan bir fırın ve fırının biraz önündeki bir masada oturan yaşı ellilerine dayanmış, elindeki çekici savuran bir adam.

"İhtiyar buraya bak!"

Drew bunları söylerken olması gerektiğinden çok daha yüksek bir ses kullanmıştı. Çünkü odadaki, çekicin her demire vuruşunda ortaya çıkan sesten dolayı birini duymak oldukça zordu. Saçları yavaştan beyazlamış olan adam elindeki çekici masaya bıraktıktan sonra diğer eliyle alnını silerek kendisine seslenen gence döndü. "Ne var, Drew?" Sesinde hafif bir bezmişlik vardı.

O ise ağzını açarak "Bana koruyucu tılsımlar ve koruyucu bir bilezik lazım, Henk. İkisi de F düzeyinde olacak." Saçları grileşmiş olan ihtiyar karşısındakinin sözlerini duyduktan sonra bir süre hareketsiz bir şekilde bekledi ve ağzını açtı.

"Yapabilirim. Ancak, hemen değil. Şu aralar oldukça fazla iş alıyorum. En erken üç hafta içinde en geç de iki ay. Ayrıca maaliyeti de biraz tuzlu olacak. Bir de bilekliğin ölçülerini bana vermelisin."

Mavi gözleri aydınlık ortamda bile hafifçe parlayan genç başını tamam anlamında sallayıp "Oldu o zaman, ben sana akşam ölçüleri getiririm. Ayrıca ücret ne kadar olacak?" diye sordu.

İhtiyar  "Bin sekiz yüz elli riyal tutuyor ancak sen tanıdığımsın. Bin sekiz yüz versen yeter." dedi.

İhtiyarın sözlerinden sonra teşekkür manasında başını sallayan Drew odadan ayrılırken biraz sıkıntılı hissediyordu. Yaklaşık dört aydır sadece günü kurtaran görevlere gidiyordu ve bu sayede para biriktirememişti. Ancak elde olan parası da belliydi ve dikkatli harcamalıydı. Elinde olan para muhtemelen bin beş yüz riyal bile değildi ve göreve çıkması şarttı yakın zamanda.

Evine geldikten sonra kapıyı çalacaktı ama sabah olanları hatırladıktan sonra yüzü düştü. Sabah Lily ile kavga etmişlerdi ve sadece geç geldiği için Lily ona iyi bir azar çekmişti. Her ne kadar belli etmese de biraz kırılmıştı genç adam.

Binadan ayrıldıktan sonra bir süre amaçsızca dolanan Drew evdeki peynirin bittiğini hatırlamıştı. Elindeki para kısıtlı olsa bile yine de kardeşi sevdiği için almalıydı yinede. Yaklaşık yüz yirmi riyal için fazladan bir kaç göreve çıkardı o kadar. Pazardan peynir aldıktan sonra aklındaki düşüncelerle evine doğru yürürken gerçekten çok boğulmuş bir haldeydi. Eğer para bulamazsa siparişi ertelenebilirdi. Zaten oldukça geç iken daha da ertelenmesi kesinlikle iyi olmazdı onun için.

Tartışmayı düşünüyordu. Her ne kadar onca işi arasında bu aklından çıksa da yine de hiçbir şey olmamış gibi davaranamazdı. Kapıyı açtıktan sonra direkt olarak mutfağa yöneldi. Mutfağa girdiğinde masada oturan Lily'i gördüğünde ona bir bakış attı ve elindeki küçük bir poşetteki peyniri dolaba yerleştirdi. Ardından bir bardak su içerek mutfaktan ayrılıyordu ki duyduğu kardeşinin sesiyle adım atmayı bıraktı.

Karanlığın Yükselişi(1.kitap: TAMAMLANDI!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin