35.bölüm

74 8 5
                                    

Bu bölüm beni yazmaya teşvik eden @KagaraTheHunter a ve destekleyen @Ragon12 e ithaf edilmiştir.

-

35.bölüm: Sezon finali


Drew gördüğü muazzam görüntülerin ardından şok olmuş bir şekilde bakakalmıştı. Bir süre sonra tekrar eski bedenine döndüğünü ve karanlık bir mekanda olduğunu fark etti. Hızlıca enerjisini hareket ettirdiğinde eski gücünde olduğunu bilmek onu rahatlatmıştı. Bir süre olduğu yerde kıpırdamadan bekledikten sonra yavaşça ayağa kalktı. Şimdi gerçek sorunlarla ilgilenebilirdi. Ailesi ile ilgili bilgiler beyninin bazı noktalarında ortaya çıkmıştı. Ama yine de annesi beynine güçlü bir filtre koymuştu ve geçen yıllara rağmen hala çok küçük bir anı parçasına sahipti.

Ailesinin ölümünü gördüğü için ise içinde fazla bir duygu yoktu. Bu zamana kadar kendi başına gelmişti ve sırf küçükken beraber yaşadılar diye körü körüne onlara bağlanmayacaktı. O kadar iyi kalpli biri sayılmazdı.

Karanlık odanın içinde gözlerini parlattı ve az da olsa aydınlanan mekanın etkisiyle yolunu bulmaya çalıştı. Odanın en köşesinde gördüğü bir kapıya ilerlerken zihni kendini temizlemeye çoktan başlamıştı. İçine kısılıp kaldığı o sahnenin hasarları hala zihnindeydi ve kurtulması uzun süre mümkün olmayacak gibiydi. Kapıya ulaştığında yavaşça kulpu aşağı doğru hareket ettirdi. Kulakları acıtan bir gıcırdama sesiyle geriye doğru açılan kapıdan geçen mavi gözlü genç, yüzüne vuran parlak ışıklar ile gözlerini kıstı.

Gözleri hızlıca yeni girdiği ortama ayak uydurdu. Etrafını incelerken gördüğü oda ile yine aynı yerde olduğunu anladı. Burası zehirli yemeği aldığı yerdi. Zaten çatık olan kaşları daha da çatılırken sağ yumruğunu sıktı ve gelen çatırdama sesleri ile yürümeye başladı. Bu kadar ucuz bir tuzağa düştüğü içinde bir yandan aptallığına kızıyordu. Yine de unutmadığı bir gerçek vardı ki bu da savaşmak için yeterli güce sahip olmadığıydı. Ama boş boş durup her şeyin öylece olmasına izin vermeyecekti.

Mutfağa açılan kapının içinden geçerek odaya girdi. İçeriyi incelediğinde kimsenin olmadığını gördü. Hatta uzun zamandır kullanılmamış gibi görünüyordu. Tozlar tüm dolapların ve tezgahın üzerini kaplamıştı. Tekrar çıktığında etrafta kimseyi görmediği için şaşkındı. Burada kimsenin olmadığına yemin edebilirdi. En ufak bir ses bile yoktu ve her tarafta toz parçaları vardı.

Drew kendi kendine "Herkes nerede?" diye düşündü. O hezeyanda kaç gün kaldığını merak etti ve aynı anda içi korkuyla doldu. Eğer gerçekten uzun zamandır baygın yatıyorsa Lily'e ne olmuştu? Bu düşünceyle birlikte adımları kendiliğinden hızlanırken, ayaklarının yere vurarak çıkardığı tok sesler boş ve geniş alanda yankılanıp ona geri dönüyordu. Birbiri ardına odaları değiştirirken bir yandan buraya nereden girdiğini hatırlamaya çalışıyordu. En sonunda çıkışı bulduğunda demir kapının tamamen parçalanmış olduğunu gördü.

Kapıdan hiçbir şey olmamış gibi çıkarken içinde onu çok rahatsız eden bir his vardı. Öyle ki, sadece bu hisse odaklanmak bile onu korkutuyordu. Etrafta hala en ufak ses yoktu. Uzun koridordan ilerlemeye devam ederken gri renkili duvarların üzerindeki savaş izleri ve ufak çatlaklar dikkatini çekti. Zeminde ise yer yer kan lekeleri vardı. Bu detaylar, onun daha da gardını almasını sağladı.

Enerji bedeninde birkaç tur hareket ederken bazı yerlere hiç ulaşmadığını fark etti. Bu ona büyük bir darbe olmuştu. Enerji kontrolünde her zaman iyi biri olduğunu düşünüyordu ve şimdiki hali o kadar iyi olmadığını yüzüne vurmuştu. Düşünceler eşliğinde geçen, yaklaşık beş dakika süren yolculuğun sonunda buraya ilk geldiğinde girdiği geniş salona ulaştı. Bu salonda da herhangi birinin varlığını hissetmiyordu. Adımları otomatik olarak çıkışa yönelirken aklına gelen şeyle durdu. Buraya girmeden önce Pietor'la içinde bulundukları mekan çökmüştü. O halde başka bir giriş noktası daha olmalıydı.

Karanlığın Yükselişi(1.kitap: TAMAMLANDI!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin