34.bölüm

46 7 2
                                    

34.bölüm: Geçmiş(1)

Drew daha fazla dayanamadı. "Dur, Lily. Dur. N'olur devam etme."

Ağır yaralı kız ise konuşmaya devam etti. "İstediğin bu değil miydi?! Neden kötü hissediyorsun ha?! Sana istediğini vereceğim." Kan ile kırmızıya boyanmış beyaz elbisesinin cebinden çıkardığı bir bıçakla narin boğazını kesip atan sarı saçlı kızın bedeni küçük bir ses ile yere düştü.

Mavi gözlü genç adam delirmek üzereyken duyduğu kahkaha sesiyle zorlukla da olsa şoktan çıktı ve yerdeki bıçağı alarak karşısındaki adamın boğazına saplamak için elini hareket ettirdi. Tüm bu olanları hiç ses vermeden izleyen adam ona doğru gelen bıçağa da herhangi bir şey yapmadı. Sanki ona bir zarar gelmeyecek gibiydi.

Bıçak ile yüzü arasında santimlik bir mesafe kalırken bıçağın bir anda durması ile kaşlarını çatan Drew, kolunu hareket ettiremediğini fark etti. Tam o anda kendi kontrolünden bağımsız bir şekilde hareket eden kolu ona doğru yaklaşırken, içe doğru bükülen bileği, oldukça kötü bir sesle kırıldı. Kendi elinde tuttuğu bıçak yüzüne doğru geldiğinde diğer eliyle onu engellemeye çalıştı ama başaramadı. Gözleri inançsızlık ile kocaman açılmıştı. Son on dakikada olan şeyler aklını kaçırmasına sebep olmuştu.

Elleriyle kendi boğazına bıçağı saplayarak ölümüne sebep olan mavi gözlü genç adam, gözlerini daha fazla açık tutamadı.

Drew ikinci kez gözlerini açtığında gördüğü sahne yine, eski odasının tavanıydı. Az önce yaşadığı olaylar yüzünden geçirdiği şokla birkaç dakika boyunca sadece tavanı seyreden gri saçlı genç adam, ikinci kez doğruldu ve bir saniye daha kaybetmeden odasından dışarı fırladı. Ama gördüğü sahne yine aynıydı. Yine kardeşinin boğazını sıkan bir adam ve yine ondan yardım isteyen morarmış bir yüz...

Az önce yaşadığı şeyler birer birer yeniden yaşanmaya başladı. Önce Lily öldü. Sonra onu tutmaya çalıştı ve başaramadı. O adama zarar vermeye çalıştı ve başaramadı. Sonra kardeşi yine onunla konuştu ve boğazını kesti. En sonda bıçağı kendi boğazına batırdı. Tamamen kopyalanmış bir şekilde ikinci kez yaşanan olaylar, onun cidden aklını kaybetmesine neden olmuştu.

Gözlerini üçüncü kez açtığında ise yine karşısında aynı tavan vardı. Bu şekilde defalarca kez aynı şeyi yaşadı. Her seferinde kapıyı açana kadar bilinci onda kalıyordu ama açtıktan sonra sanki bir izleyici gibi hiçbir şeye müdahele edemiyordu. En sonunda zaman algısını kaybetti. Kaç kez yaptığını bilmediği bir şekilde yine aynı yataktan kalktı ve tepkisizce ilerleyip kapıyı açtı. Ardından ise yeni bir kopya daha yaşandı...

Yaşama isteği söndüğünde ölmek istediğini düşündü. Belki de yüzlerce kez kardeşinin ölümünü görmüştü. Artık içinde en ufak bir duygu bile yoktu. Buraya nasıl geldiğini, neden burada olduğunu, neden sürekli aynı şeylerin yaşandığını bilmiyordu. Sanki olması gereken buymuş gibiydi.

İçinde herhangi bir yaşam belirtisi olmayan mavi gözleri yeniden açıldığında, karşısında tanıdık bir tavan yoktu. Etrafta sertçe esen rüzgarın etkisiyle gözlerine kaçan kumlar görüşü oldukça daraltırıyordu. Mecburen kıstığı gözleri ile etrafa zorlukla baktığında, hiçbir canlının olmadığını ve burada yalnız olduğu fark etti. Yorgun zihni, etrafta olan her türlü olaya tepki vermesini engelliyordu.

Uçsuz bucaksız bir çölün ortasında tek başına otururken kendini geriye doğru attı ve yere yattı. Göz kapaklarını kapattığı her an Lily'nin yüzü gözlerinin önüne geliyordu ve bu zaten delirmenin eşiğinde olan zihnini daha da zorluyordu. Birkaç saniye zihninde eski anları canlandırdı. Ailesini hatırlamaya çalıştı çaresizce. Zihni kız kardeşinin öldüğünü çoktan kabul etmişti.

Karanlığın Yükselişi(1.kitap: TAMAMLANDI!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin