28.bölüm

52 12 1
                                    

28.bölüm: Teklif(1)

Yemeklerini yedikten sonra hesabı ödeyen Drew, fazla oyalanmadan binadan çıkmak için oturduğu yerden kalktı. Aynı anda "Hadi kalk, Lily. Gidiyoruz." dedi. Onun seslenmesiyle ayağa kalkan genç kız aynı zamanda eliyle boynunu kaşıdı.

Restorandan ayrılan ikili tekrar kaldıkları yere doğru ilerlerken Drew, hanın parasını ödemediğini fark etti. O sırada aklına tekrar pencereden gördüğü adam gelmişti. Düşünceli bir şekilde, betondan yapılma kaldırımların üzerinde yürürken ona seslenen kardeşi ile başını çevirdi.

"Neden düşüncelisin?"

"Bir şey takıldı aklıma. Önemli değil."

Cevabı ile yeniden sessizliğe bürünen ikili normal bir hızla yürümeye devam etti. Drew ilerlerken kardeşine bir göz attığında sürekli boynunu kaşıdığını fark etti. "Ne oldu? Neden boynunu kaşıyorsun?" Bunları söylerken durmuştu. Onun ardından sarı saçlı kız da durdu ve elini boynundan çekerek "Bilmiyorum. Çok kaşınıyor boynum." dedi.

Elini kardeşinin boynuna atan genç adam hafifçe yaklaşarak gözlerini kıstı. Gördüğü ufak deliği eliyle okşarken aynı zamanda "Bu ne zaman başladı?" diye sordu. Genç kızdan cevap gecikmemişti. "Restoranda, yemeğin gelmesini beklerken boynumda hafif bir sızı hissettim. Ondan sonra sürekli kaşındı."

Drew düşünceli gözüküyordu. Gördüğü şey bir sinek ısırığını andırsa da, hisleri ona başka bir şeyler döndüğünü düşündürüyordu. Bedeninde bulunan enerjiyi Lily'nin bedeninde tamamen gezdirdi ve en sonunda boynuna odakladı. Yaklaşık bir dakika süren araştırmasının sonunda anormal hiçbir şey bulamayınca bunun bir sinek ısırığı olduğunu anladı.

"Önemli bir şey yok. Sadece küçük bir sinek ısırığı."

"Yine de çok kaşındırıyor."

"Birkaç saate geçer büyük ihtimalle."

Küçük duraksamadan sonra yollarına devam eden ikili, güneş ışıkları ve arabaların gürültüleri eşliğinde çok geçmeden kaldıkları hana ulaştı ve ahşap kapıdan içeri girdi. İçerisi sabaha göre biraz daha boş olsa da yine de kalabalıktı. Kardeşine odaya çıkmasını söyledikten sonra, birkaç kişiye siparişlerini teslim eden hancının tezgahına doğru ilerledi.

Bir süre sıranın kendisine gelmesini bekledi. Sonunda önünde kimse kalmadığında konuşmaya başladı. "İki gün daha odayı tutmak istiyorum." Orta yaşlı adam başını sallayarak "Odanız hangi türdeydi?" diye sordu.

"Normal oda."

Hancı hemen karşılık verdi. "Yüz altmış riyal."

Üzerindeki kıyafetin cebinden gerekli miktarı çıkartan mavi gözlü genç parayı masanın üzerine koydu. Ardından "İki tane elma suyu." diye konuştu.

Meyve sularını aldıktan sonra odalarına doğru yola çıktı. Merdivenlerin korkuluklarından tutunarak yukarı çıkıp sağa döndü ve odalarının kapısına ulaşarak içeri girdi.

Odada göz gezdirdiğinde yatağa baktı ve gördüğü sahneyle kaşlarını çattı. Yatakta uzanan Lily çok solgun gözüküyordu ve boyun kısmında küçük küçük kabarcıklar çıkmaya başlamıştı. Hızlıca oraya doğru giden genç adam bir yandan "Lily! İyi misin?" diye sordu.

Yatakta yatan solgun yüzlü kızdan titrek sesli bir cevap gelmişti. "Bilmiyorum, ağabey. Çok halsiz hissediyorum."

Onun yanına gelince hızlıca diz çöktü ve elini kabarcıklara doğru uzattı. Şişeler ise yerde yuvarlanıyordu. Kızın teninde ortaya çıkan kabarcıklara dokununca hissettiği sızı ile hızlıca elini geri çekti. Ama bu sadece bir saniye sürdü. "Kalk! Hastaneye gidiyoruz."

Karanlığın Yükselişi(1.kitap: TAMAMLANDI!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin