brutal, txt.

6; Müdür

Beomgyu gözlerini açtığında odasının tavanıyla karşılaşmıştı. Ayağı kalkmaya yeltendiğinde başına giren ağrıyla geri yerine yattı. Hatırladığı son şey herkesin gözü önünde çılgınlar gibi dans ettiğiydi. Aklına gelen anlardan dolayı elleriyle yüzünü kapattı.

"Siktir..." aklına gelen şeyle tekrar doğruldu yatağında. Yeonjun'la öpüşmüştü. Hem de sevgilisiyle ayrılır ayrılmaz. Elini dudaklarının üzerine götürdü ve titrek bir nefes verdi. Bir gecede çok şey yaşamıştı.

Burnuna gelen kokuyla kendini kokladı. İğrenç kokuyordu. Hemen duş almak istiyordu. Ağrıyan başına ve bacaklarına rağmen ayağı kalkıp dolaptan havlu ve kıyafetlerini aldı. Odadan çıkıp banyoya gittiğinde Yeonjun'la karşılaşmayı beklemiyordu. Yeonjun onu görmezden gelip odaya doğru ilerlemeye başladı. Onunla karşılaşması bile kalbinin hıphızlı atmasına yetmişti. Bu da ne böyle?

Duştan çıkıp kurulandıktan sonra iç çamaşırlarını giymişti. Sırtına inen tokatla acıyla bağırdı. Arkasını döndüğünde sırtına vuranın Kai olduğunu gördü. "Ne yapıyorsun, ciğerimi söktün resmen!" sinirle Kai'ye bağırdı. Sırıtarak Beomgyu'ya bakan Kai, "Müdür bizi odasına çağırıyor çabuk giyinip gel." dedi, eliyle kapıyı işaret ederek.

Beomgyu, sıkıntıyla ofladı. Belki Kai dün gece ne olduğunu hatırlıyor olabilirdi. "Hey, Kai..." Kai arkasını dönüp Beomgyu'ya baktı, 'Ne oldu?' dermişcesine kafasını salladı. "Şey... Dün gece neler oldu, hatırlıyor musun?" olduğu yerde, utancından iki büklüm bir şekilde sorusunu sordu. Kai muzipçe gülümseyip, "Diğerlerini pek hatırlamıyorum ama sen çok fena dağıtmıştın. Dans etmekten yorulup, bayıldığında seni Taehyun yurda kadar taşıdı." dedi. Derin bir nefes verdi, sanırım Taehyun'a teşekkür etmesi gerekiyordu.

Kai odadan çıktığında, Beomgyu üstünü giyinip müdürün ofisine ilerlemeye başladı. Kapıyı iki-üç kez tıklatıp içeri girdi. Diğer çocukların hepsi oradaydı. Taehyun, Beomgyu'yu görünce hafifçe sırıtıp başını eğdi. Beomgyu, "Beni çağırmışsınız, efendim." dedi sakin bir şekilde. Müdürün sert bakışları Beomgyu'yu buldu. "Diğerlerinin yanına geç." dedi sert sesiyle.

Beomgyu, en yakınında Taehyun olmasına rağmen Yeonjun'un yanına gitti. Taehyun'un yüzü düştü. Müdür sesini temizleyip, ayağı kalktı. "Ben sizi uyarmamış mıydım, eşek herifler?" bütün çocukların yüzü düşmüştü, sadece Yeonjun yaptığından utanmaz bir şekilde bakıyordu. "Bu sefer elimden kurtulamayacaksınız. Hepinizin ailesini çağırıcağım, ayrıca sadece bir kere tuvaleti temizleme cezanızı üçe çıkartıyorum. Şimdi kaybolun gözümün önünden!" Bütün çocuklar çıkışa yönelmişti.

"Sen hariç Beomgyu." dedi müdür. Beomgyu içinden bir küfür söyledi ve arkasını döndü. "B-buyrun..." sesinin titremesine lanet okudu. Müdür derin bir iç çekip, "Seninle buraya ilk geldiğinde ne konuşmuştum?" dedi. Beomgyu yüzünü düşürdü. "Sana bu çocuklardan neden uzak durman gerektiğini söylemiştim ve gayet açık olduğumu düşünüyorum." Beomgyu başını sallayıp, "Evet, efendim..." dedi.

"Seni uyarmış olmama rağmen beni dinlemedin, herhangi bir açıklama beklemiyorum senden çünkü açıklamanı babana yapmalısın. Şimdi çıkabilirsin." deyip eliyle kapıyı gösterdi müdür. Beomgyu dışarı çıktığında keyifle gülümsedi. Planı işe yaramaya başlamıştı...