"Senin burada ne işin var?"Mark'ın sorusu Gulf'ın şaşırmasına neden olurken Mew'a baktı. Mark'ın gözlerinde gördüğü öfkeden ve nefretten farklı bir şey vardı onun gözlerinde. Mew da nefret ve öfkeyle bakıyordu ama biraz kırgındı da. Kime kırgındı, neden kırgındı anlamıyordu Gulf. Şaşkın bakışları yeniden Mark'a döndü.
"Asıl senin burada ne işin var?" Mew kendisine yöneltilen soruyu Mark'a yönlendirince ortamdaki gerginlik arttı.
"İkinizde durun." Daha fazla dayanamayıp elini havaya kaldırdı. "İçeri geçin ve neler olup bittiğini bana anlatın." Mew gergince alt dudağını dişledi.
"Ben sadece seni görmeye geldim, onunla karşılıklı oturmaya hiç niyetim yok." Yanından geçip gidecekken Gulf önüne doğru bir adım attı ve sol elini göğsüne yaslayıp onu durdurdu.
Nefes alış veriş hızı değişirken sertçe yutkunmak zorunda kalmıştı. Göğsüne yasladığı sol eli uyuşup yanmaya başlarken Mew'un da bakışları eline kaydı. Hemen elinin altında atan kalbinin hızı artarken bulunduğu ortamdan soyutlanmış gibiydi. Mew'un sıcak nefesi yüzüne çarparken nefreti uçup gidiyordu, o yüzden ona dokunması tehlikeliydi.
"Gitme, neler olduğunu bilmeye ihtiyacım var." sesi kendi kontrolünün dışında fısıltı şeklinde çıkarken kısa bir anlığına gözlerini yumdu ama hemen açtı.
"Şu an değil. Yarın yine geleceğim tamam mı?"
Mew yavaşça ne zaman titrediğini fark etmediği elini kaldırdı ve yanağını okşadı.Kaçmam lazım ondan biliyorum. Bana dokunduğunda delirmem lazım biliyorum. Onu ittirmem lazım, bağırmam lazım, hesap sormam lazım biliyorum... ama neden yapamıyorum? Neden göğsüne yasladığım elimi çekemiyorum? Neden elimin altında atan kalp atışları benim kalp atışlarımı hızlandırıyor? Nasıl olur da bana dokunmasına izin veririm? Yüzümdeki gezinen sıcak parmakların beni delirtmesi gerekmiyor mu?
Bir kabustan uyanır gibi uyandı. Kalbi hızlı hızlı boğazında atarken, sırtından aşağı bir ürperti akıp giderken uyandı kabustan. Elini göğsünden çekip geriye doğru birkaç adım attı ve dokunuşundan kaçtı. Gelme, diyemedi. Yarın seni görmek istemiyorum, diyemedi. En çok kalsın istedi ama, kal da diyemedi.
Mew yanında geçip giderken gözlerini kapattı. Yine bir gidişi kaldırabilecek durumda değildi. Kapı kapandığında omzuna dokunan Mark sayesinde açtı gözlerini. Kurumuş dudaklarını ıslatıp gözlerini hızla kırptı. O gitmiş olabilirdi ama, hala hesap sorabileceği bir Mark vardı.
Bütün hislerini, duygularını bir kenara bırakıp hemen arkasında duran Mark'a döndü. Mark göz göze geldikleri anda sorguya çekileceğini hissetti. Omzundaki elini indirdi ve gözlerini ondan kaçırdı. Gulf eliyle salonu gösterdiğinde çaresizce oraya doğru ilerledi.
***
Gulf tekli koltukta onu beklerken Mark, elindeki kahve dolu kupalarla salona girdi. Bir nevi sakinleşmesi için Gulf'a kahve hazırlamıştı ancak şu an onu kahve bile dizginleyemezdi. Uzattığı kahveyi aldı.
Mark yerine yerleştiğinde Gulf gözlerini ona dikti. "Bana neden öyle bakıyorsun?" derken yüzüne sevimli bir ifade yerleştirdi.
"Nasıl bakıyorum?" Gulf'ın tek kaşı havaya kalktığında Mark rahatsızca yerinde hareket etti. "Yiyecekmiş gibi," Söylediği sözlerden sonra Gulf yüzüne hiçte gerçekçi olmayan bir gülümseme yerleştirdi. Sonra yeniden ciddileşti. "Uzatmaya devam edersen tam da tahmin ettiğin gibi seni çiğ çiğ yiyeceğim. Bir an önce dökül," Gulf elini acele etmesini istermiş gibi salladığında Mark hafifçe boğazını temizledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Scream - MewGulf
General FictionHayatının en kötü günlerini rehabilitasyon merkezinde yaşamış olabilirdi.. Aynı zamanda en güzel günlerini de geçirmişti.. Nasıl mı..? Keyifli okumalar. 🤍