Scream - MewGulf

Final

İnsan en çok ne zaman acı çeker biliyor musunuz? Çok sevdiği biri öldüğünde mi? Hayır, cevap bu değil. İnsan çok sevdiği bir insanı hayatından çıkardığında çok acı çeker. Öldüğünde herkes gibi iki gün ağlar unutursun, ya yaşadığını bildiğin halde onun yanında olamıyorsan? Çok daha acı...

Her şeyin çocukluğumdaki gibi kalmasını çok isterdim. Mew ile bu şekilde tanışmak istemezdim. Mesela o benim çocukluk aşkım olsaydı ya da platonik aşkım olsaydı.. Tek derdim hemcinsimden hoşlanıp karmaşık duygular hissetmek, onun beni sevip sevmeyeceğini düşünmek olurdu herhalde. Tertemiz sevseydim onu, hiç kötülük olmadan, hiç kırmadan..

Gerçi şu anda hayatımda temiz olan tek şey o..

O ve aşkı..

"Gulf," yanımdaki hareketliliği fark ettiğimde gözlerimi daldığı yerden kurtardım. Mew'un sıcak nefesi kulağımda yankılanırken kendime gelişim hızlı oldu.

Sesi birkaç dakika önce kapının oradan gelen adam şimdi karşımdaki tekli koltukta oturuyordu. Zaman çok mu hızlı geçiyor yoksa ben çok uzun zamandır transta mıyım? Büyük ihtimal öyleyim.

"Oğlum, sen ne zaman geldin?"

Dedem de ortama giriş yapınca herkes tamamlanmış oldu. Ben hala dudaklarımı aralayıp tek kelime etmezken dedem gelip babamın yanına oturdu bile.

"Az önce geldim baba, nasılsın?" Onlar kendi aralarında gayet normal sohbet ederken şaşkınlıktan küçük dilimi yutmak üzereydim.

"Gidelim mi?" Mew'un sorusuna başımı olumsuz anlamda sallayarak cevap verdim. Gözleri hadi kalk gidelim derken sadece başıyla onaylamakla yetindi.

Bazı hesaplar kapanmalıydı. Bazı konular sonsuza kadar kaybolup gitmeliydi. Babam da eski hatıralarımın arasından yok olmalıydı. Benim için bitip gitmeliydi, tıpkı yitip giden tüm çocukluğum gibi.

"Gulf, oğlum?" dedemin seslenişine gülümseyerek karşılık verdim. Mew'un ince parmakları parmaklarımı hapsine almıştı.

Parmaklarıma sarılan parmaklar benim ruhuma sarılan bir kafes.. koruyan, kollayan.

"Benim haberim yoktu," dedem açıklama yapmak isterken boşta kalan elimi kaldırıp cümlesini tamamlamasına izin vermedim.

"Sorun değil." Dediğimde babamın yüzünde alaycı bir gülüş oluştu. Midemi bulandıran bir gülüş. Alaycı gülüşünün sebebi Mew'un sıkıca elimi tutan eli olduğunu fark ettiğimde onun parmaklarını iyice kavradım.

"Senin yapmadığını bir başka adam yaşınca zoruna gitmesi gerekirdi, bu seni eğlendirdi mi?" yüzündeki gülüş hemen sönüp giderken delici bakışlarının hedefi ben oldum.

Mew sözlerime dikkat etmem için elimi sıkıp beni uyardığında ona omuz silkerek cevap verdim.

"Beni istemeyen sendin." dediğinde alayla gülen taraf ben oldum, hatta ufak bir kahkaha attım.

"Keyfimden dolayı istemedim değil mi? Çok şımarık çocuktum, serseri gibi sokakta gezer dururdum, özgürlük diye ölürdüm ve seni hayatımdan çıkartmak istedim. Senin hiç suçun yok değil mi?" Dişlerimi birbirine bastıra bastıra konuştuğumdan dolayı sesim oldukça sert çıkmıştı.

"İstediğin her şeye sahiptin, sana ne istediysen verdim. Annenden sonra bizim birbirimize ihtiyacımız vardı, sen vazgeçtin." Boğazıma dizilen yumruklar nedeniyle yutkunamadım.

"Bizim birbirimize ihtiyacımız vardı evet doğru ama başka bir kadına ihtiyacımız yoktu. Hatta her fırsatta beni sana kötüleyen, akli dengemin yerinde olmadığını söyleyen bir kadına hiç ihtiyacımız yoktu."