Bölüm 43

41 4 0
                                    

🌟Ekin🌟

Eve girdiğimde anahtarı kapıdan alıp askıya astım. Dışardaki sıcak tüm sırtımı sırılsıklam ederken eve geldiğim için şükrediyordum. Ben bu eve yalıtımı süs olsun diye yaptırmadım!

"Büşra! Ben geldim!" diye seslenip önce mutfağa, salona bakıp merdivenlerden yukarı çıkmaya başladım. Hem etrafıma bakıyor hem de Büşra'ya sesleniyordum.

Çalışma odasının önüne geldiğimde kapıyı çalmadan içeri girdim. Burda da yok. Büroda mı acaba? Olabilir.

Gömleğimin düğmelerini açarak yatak odasına geldim ve sağa sola sapmadan banyoya döndüm. Kapı açıktı ve sadece elimle itip içeri girdim ve ışığın düğmesine bastım. Tamam, benim hatamdan dolayı burası pek ışık almıyor olabilir ama benim olduğu kadar Can'ın da hatası! Onaylamadan önce düşünmeliydi. Ablası beğendi diye hemen imzalamasaydı.

Üstümdeki gömleği çıkarıp sepete attığımda tezgahın üstündeki kutular ve ince uzun çubuklar dikkatimi çekti. Kutunun birini elime aldığımda üstündeki yazı ile olduğum yerde kalakaldım. Gebelik testi mi?

Tezgahın üstünde duran çubuklara baktığımda da testlerden biri çift çizgi diğer ikisi tek çizgiydi. Bazen hatalı olabiliyordu ama şimdi bunların hangisi doğru? Büşra hamile mi değil mi?

🌟🌟🌟

Hastaneye geldiğimde arabayı Selim'in arabasının yanına park ettim ve aceleyle inip içeri doğru yürüdüm. Büşra eğer o çift çizgiyi gördüyse hastanede bir test yaptırmayı kesinlikle düşünmüştür. Ve bunu gizlemeyi istediği için de güvenebileceği insanlar bu hastanedeydi. Erbay Private Hospital...

Gizlemeyi düşündü çünkü beni aramadı. Gizlemek istemese beni arar, durumu anlatırdı.

İçeri girdiğimde geldiğim kapıya doğru gülüp sohbet ederek gelen kuzenlerime ve karıma baktım. Gökhan, Selim ve Büşra ellerindeki kağıtlara bakarak sohbet ediyorlardı. Tam önlerinde durduğumda ellerimi belimde birleştirdim. Üçü de başını kaldırıp bana bakarken Büşra elindeki kağıdı arkasına sakladı. "Allah muhabbetinizi artırsın." dedim gülümseyerek.

"Sağ ol." dedi Gökhan gülümseyerek.

"Neyse.." dedi Selim Gökhan'a göz kırpıp. "Benim yukarda ameliyatlı hastalarım var, gitmem lazım. Görüşürüz."

"Aynen ya benim de laboratuvara gitmem lazım. Görüşürüz."

"Görüşürüz." dedim ikisine de. Onlar uzaklaştıktan sonra Büşra'ya döndüm.

"Büşra... Bana söylemek istediğin bir şey var mı karıcım?"

Gelene kadar aklımdan o kadar çok şey geçmiş, öyle şeyler düşünmüş öyle umutlanmıştım ki bizim tekrardan çocuğumuz olacak diye.

"Buraya geldiğimi nerden öğrendin?"

"Hiç iyi bir avukat değilsin." diyip usulca burnuna dokundum. "Müvekkillerine arkalarında delil bırakmamalarını söyleyip kendinin o delilleri unutman da ne bileyim... İşte insanın eli ayağına dolaşınca unutuyormuş delilleri." yüzüne yaklaşıp fısıldadım. "Senin testleri banyo tezgahında unuttuğun gibi."

"Uppsss!" dedi ve alt dudağını dişlerinin arasına alıp ısırdı.

"Hem boşver şimdi sen onu, sen söyle bakayım..."

"Neyi?"

Bunu nasıl ifade edeceğimi bilsem söyleyeceğim de... Dilimin ucuna geliyor o kelime ama dışa çıkamıyor. "Ben şimdi..."

SENİN İÇİN VARIM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin