Bölüm 61

28 3 0
                                    

"Büşra'yı bırakıp şirketlerimizi, adımızı koruyacağımı mı sanıyorsun? Ahmak herif."

"Tamam. Büşra'yı bırakmıyorsan oğlunla vedalaş bence."

O itin sesi kulaklarımda yankılanırken telefonu tutamadığım elim yumruk haline gelmiş ve kendini sıkıyordu. Bilinçli yaptığım bir şey değildi. "Neredesin?" dedim sertçe. Kimse de kusura bakmasın, işin ucunda benim oğlum var!

"Teyzenle eve geldik." dedi ve alabildiği kadar derin bir nefes aldı. "Oğlum ne olur gel."

"Geliyorum." diyip telefonu kapattım ve cebime attım. Yata çıktığımız merdivenlerden inerken Deniz de peşimden koşuyordu. Ne olduğunu sorarken çoktan iskeleye adımımı atmıştım. "Oğlum! Oğlum kaçırılmış!" dedikten sonra aceleyle arabaya koştum ve arkama bile bakmadan evin yolunu tuttum.

🌟Büşra🌟

Kızlarla alışverişten döndükten sonra Hale çantasından çıkardığı anahtarla bizi içeri aldı. İçeriden birinin ağlama sesi geliyordu. Bizim kahkahalarla gülerek girdiğimiz evde sanki matem havası vardı.

"Anne bu ne ya?!" dedi Ekin'in sert ve yüksek sesi. "Gözünün önündekine nasıl sahip çıkamıyorsun? Ben anlamıyorum ya!"

"Abi Büşra duyarsa biteriz biz. Onlar da gelir birazdan, bulsak iki saattir bulurduk. Çok başımız ağrıyacak." Bu da Eray'ın sesiydi.

"Farkındayım Eray! O yüzden zaten bütün çabam!" diye bağırdı Ekin.

"Plaka bulunamadı." dedi Kenan abi. "Türkiye'ye ait değil. Balkan plakalarına bakılıyor şimdi."

"Yok!" dedi Ekin. "Yok ben duramıyorum ya!"

Salonun kapısına adımımı attığımda Ekin'le dipdibe gelmemiz bir oldu. Göğsüm göğsüne çarparken eli aniden bileğimi kavradı düşmemem için. "Ekin?" dedim dümdüz, ifadesiz yüzüne bakarken. "Ne oluyor? Neden herkes burada?"

Derin bir nefes alıp bileğimi bıraktı ve kenara çekildi. "İçeri geç, anlatalım."

Birkaç adım atıp içeri girdiğimde annemin ağlamaktan kızarmış ve şişmiş gözleri gözlerime isabet etti. Kenan abi, babam ve diğerleri de tuhaf duruyordu. Benim gözlerimin aradığı kişi farklıydı ama. Ben oğlumu arıyordum. Kokusunu, ellerini, yemyeşil gözlerini çok özlemiştim ve bir an önce bağrıma basmak, sevmek istiyordum. "Alper nerede?"

Ekin tekrar derin bir nefes aldı. "Annemle Alper bugün dışarı çıkmışlardı ama..." sertçe yutkundu. Bana kesinlikle dönmüyor, bakışlarıyla bana dokunmuyordu bile.

"Ama?" dedim ve çenesini ellerimin arasına alıp yüzünü kendime çevirdim. "Ne aması Ekin?"

"Alper'i birileri almış götürmüş." dedi bir çırpıda ve kendini geri çekip bakışlarını tekrar başka yöne çevirdi.

"Ne?" diyebildim sadece. Bunu anlamakta güçlük çekiyordum. Benim kokusunu almak ümidiyle geldiğim evde bana onun kaçırıldığını söylüyordu kocam. "Ne yapmış ne yapmış? Ekin sen kendinde misin? Ne demek Alper yok!" diyip üstüne yürüdüm.

"Yok!" diye bağırarak bana döndü. "Biz de bu kadar adam onu arıyoruz işte!"

Gözümün karardığını hissettim o an. Ne Ekin ne de başkası göründü gözüme. Bir elin bedenimi sardığını hissediyordum. Beni bir yere oturtmuşlardı ve biri parmaklarını boynuma, şah damarımın üstüne bastırıyordu. "Büşra..." Biri bana sesleniyordu ama sesin kime ait olduğunu çözemiyordum.

SENİN İÇİN VARIM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin