akay
geceyi öpmek aklımda yoktu ama şarabın verdiği cesaret ile öpmüştüm sıcak dudaklarını, o benim arkadaşımdı, beni sevdiğini bile bile bir şey diyemiyordum ona ,onu o şekilde sevmedim hiç... ama o beni kalbinin en güzel yerinde saklıyordu hala ,kocaman kalbi vardı ama kimseyi almazdı içine , onunki takıntılıktı ama bunu anlamıyordu ,şuanda yaptığımız ise açıklaması olmayan bir film sahnesi gibiydi
onun ağzımda eriyip gidecek kadar sıcak dudakları aklıma iyi gelmiyordu
çocukların mutluluk nidalarını duyuyordum ama hemen sonra birbirlerine takışmaya başlamışlardı, yaklaşık 2 şişe şarap içmiştik ve hepimiz sarhoştuk... beni daha da sarhoş edense dudaklarımın üstünde hareketsiz duran dudaklarıydı, dudaklarına hafif bir öpücük kondurup dilimle yavaşça dudaklarının üstünü turlamam onu titretmişti, hiç birimiz sağlıklı düşünemiyorduk...
alt dudağını ağzımın içine alıp emmeye başladığımda , kırmızı şarabın tadıyla birlikte dudaklarının tadı çok hoşuma gitmişti, buruk üzüm tadı yüzünden dudağını şeker gibi emerken gecenin nefes bile almadığını fark etmiştim, ondan ayrılıp ona sarıldığımda derin bir nefes alıp vermişti, ayrıldığımızda bizim çocuklara doğru dönüp arkamdaki kanepeye yaslanmıştım
"devam edelim" hepsi beni onayladığında şişeyi çevirmek için elimi uzattığımda, gece elimi tutup kucağıma oturmuştu, ne olduğunu bile kavrayamadan, gece narin elleri ile yüzümü tutup gözlerini önce gözlerime sonra dudaklarıma dikmişti büyük bir açlıkla dudaklarıma bakarken istemsizce yutkunmamı sağlamıştı
"biz arka odaya geçelim" laranın dediğini bile anlayacak kadar kendimde değildim
"yalnız bırakalım gençleri" ayak sesleri ve sonrasında ise sadece gece ve benim nefes alış-veriş seslerimiz doldurmuştu odayı, gece dudaklarını dudaklarıma bastırdığında bu sefer çok beklemeden üst dudağımı ağzının içine alıp benim yaptığım gibi emmeye başlamıştı, bende alt dudağını tekrar ağzımın içine aldığımda, bir elimle de gecenin belini okşamaya başlamıştım ellerim tişörtünün altına girdiğinde çıplak belini sıkıp tekrar okşamıştım, soğuk ellerim sıcak tenine nüfus ederken gece üst dudağıma doğru inleyip belini kırmıştı, gülümseyip dudağını ısırdığımda üst dudağımla ilgilenmeyi bırakmıştı bende ondan ayrıldığımda, mayışmış bakışları beni daha da havaya sokarken ,bembeyaz lekesiz boynunda kendime ait izlerimin olmasını çok istemiştim ama o istemeyebilir diye buna cesaret edememiştim
ben bunları düşünürken gece boynuma doğru yönelip narin narin öpmeye başlamıştı, belindeki elimi sıkılaştırıp kendime doğru daha çok çektiğimde onu daha çok istememe sebep olmuştu ama biliyordum bütün bu duygular o şarap yüzündendi
dudakları boynumu emmeye başladığında arada bir ısırıp sonra küçük bir öpücük bahşediyordu, güzel dolgun dudakları boynuma kendine ait izler bırakırken burnuma gecenin baş döndürücü kokusu da geliyordu, gözlerimi kapatıp anın tadını çıkarmaya çalışırken, odadan bi ses gelince gözlerimi açmıştım, kendime gelmemi sağlamıştı bu ses, gece kalçalarını hafif hareket ettirirken aklım şaraptan değil geceden dolayı bulanmaya başlamıştı, geceyi omuzlarından tutup benden ayırdığımda neredeyse kapanacak olan gözleri ile gözlerime bakıyordu
"bu bir rüya gece" gece genelde pek hatırlamazdı sarhoş olunca ama ne yazık ki ben hatırlardım
bu harika geceyi harika yapan şarap mıydı? yoksa biz mi
"bu bir rüya akay, yoksa sen beni böyle sevgiyle öpmezsin" gecenin dediklerinden sonra gözleri dolduğunda ona sarılıp sırtını okşadım
nefesi düzene girip boynuma doğru uyuduğunda ayağa kalkıp kanepeye yatırıp üstünü örtmüştüm , odaya girdiğimde 2 kişilik yatakta 3 kişi yatmaya çalışıp canın yere düştüğünü görmüştüm, barın ve lara sarılarak uyuyordu, can a yaklaşıp dürttüğümde gözlerini açıp ilk bana bakmış sonra geri kapatmıştı koluna girip çekiştirdiğimde mızmızlanmaya başlamıştı
"barın ve lara seni aldatıyor"
"kim lan o yellozlar" diyerek ayağa kalkıp kendini lara ve barının üstüne atıp uyumaya devam etmişti, bende gülümseyip salona geçmiştim, gecenin yanındaki kanepeye yatıp bu geceyi düşünmeden uykuya dalmıştım
gece'nin bakış açısından
sabah uyandığımda büyük bir baş ağrısıyla gözlerimi açmıştım, lavaboya gidip elimi yüzümü yıkayıp tekrar salona döndüğümde barın ve akayın kahvaltılık hazırladığını görmüştüm, her zaman içtiğimizde her şeyi hatırlayan ve en dinç olanlar onlardı
"çok güzel kokuyor"
"kurt gibi açım ben" can ve larada salona geldiklerinde mutfağa girmişlerdi, barın ikisini de kovaladığında, kaçarak yanıma gelip kanepeye oturmuşlardı
"biz niye bu kadar içtik" canın ensesine vurmuştum, salak hem kendi içelim demişti hem de sızlanıyordu
"sen istedin ya"
"lan biz neden dün 3ümüz uyuduk" lara can a sorduğunda can da bilmediği için bir şey diyememişti
"barınla bizim üstümüzde uyumuşsun can her yerim ağrıyor"
"bir de bayıl istersen feriha"
akay ve barın kahvaltılıkları önümüze getirip 3ümüze ilaçta getirmişlerdi
"şu hayvanlar sabahtan beri bir şey anlatmaya çalışıyor"
"nasıl" hepimiz pür dikkat barını dinliyorduk
"akayla uyandığımızda bizi bir yere götürmeye çalıştılar ama sizi bekledik"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JANMA
FantasyDünya nufüsunun aşırı fazlalaşması sonucunda ekonomik kıtlık çeken fakirler tarafından Dünya genelinde savaşlar, ayaklanmalar yaşanmaya başlamıştı, kaçabilenler dağa kaçmış kaçamayanlar ise hayatını kurtarmaya çalışmıştı, sonradan öğrendiğimiz şey i...