Rengoku x Yui (Vampir AU)

1- Seni Tanımak İstiyorum

Öncelikle bu kitabın temelinde olan "vampirlerin ruh eşi" mantığı alive_mochi kişisine aittir. Onun Rengoku oneshot kitabındaki "vampire rengoku x reader" bölümünden orjinal haline ulaşabilirsiniz

Ayrıca medyadaki fanart bana ait değildir, çizerine saygılar, harika olmuş. Linki de burda👉  https://pin.it/7e1oLTf
.
.
.

Rengoku Kyojiro en yaşlı vampir ailelerinden birinin büyük ogluydu. Neredeyse herkes onu ilk gördüğünde korkardı. Fakat onu tanıdıkça sevecen kişiliğini görür herkes.

Vampir denen varlıklar biri tarafından öldürülene kadar umutsuzca yaşamaya devam ederler. Fakat hepsi umutsuz değil. Her vampirin bi "ruh eş"i vardır. Ruh ikizi ve onun ait olduğu tek insandır. Buluncaya kadar hep arzuladıkları kişidir. Vampirler eşini bulduğunu kokusundan anlar. Onlara göre tarif edilemez derece tatlı ve güzel kokarlar.

Vampirlerin eşlerinin güvenini kazanması hiç de kolay değildir. Bi vampir olarak bi insanın güvenini kazanmak bazen imkansız bile olabilirdi. Bu yüzden vampirler sevdiklerine kavuşabilmek için ekstra çaba sarf ederler.

Kimisi eşini ilk yıllarında bulur, kimi ise binlerce yıldır aradığı halde bulamaz. Kyojiro da bunlardan biri.

Bin yıldan fazladır hayatta ve sürekli kendi ruh eşini arayıp durdu ama bir türlü o insanı bulamadı. Ama içindeki umut hiç sönmedi, yüzündeki o parlak gülümseme onun umuduydu. Diğer vampirlerin aksine sevecen, neşeli ve iyi birisidir.

Bir akşam gene umutla insan dünyasına karışmış, eşini arıyordu. Yolu büyük bi markete düştü. Bahçe eşyalarına göz gezdirirken burnuna güzel bi koku geldi. "Acaba yeni bi çikolata falan mı var?" Diye düşündü kendi kendine.

Hayatında duyduğu en tatlı kokuydu. Kokuyu takip etti kaynağını bulmak için. Bir kaç reon geçtikten sonra kısa koyu mavi saçlı bi kadını çikolata reonunun önünde dururken buldu. Kyojiro onu gördüğünde büyülenmiş gibi bakakaldı. Kalbi onu görünce hiç olmadığı kadar hızlı atmaya başlamıştı. Soluk yüzüne kan hücum edince yanakları al al oldu.

Yavaşça kadına doğru yürüdü. Vücudu kendi kendine hareket ediyordu sanki. Kyojiro ise karşısındaki insanın görüntüsünden bile bu kadar etkilenmişti.

Kadına yaklaşınca omzuna elini koydu. Kadın bu ani hareketle irkilerek Kyojiro ya döndü. Karşısından tamamen siyah giyinmiş bi adam vardı. Siyah gömlek ve kanvans pantolonunun üstüne kırmızı kravatı ile çok şık duruyordu.

O da Kyojiro yu görünce büyülenmiş gibi onun kırmızı sarı ışıldayan gözlerine baktı. Sonra karşısındakinin bir yabancı olduğunu hatırlayınca gözlerini kaçırarak konuştu.

Yui- Um... Şey bir sorun mu var beyefendi?

Kyojiro derin bakışlarının onu rahatsız edebileceğini yeni hatırlamış gibi o da gözlerini kaçırarak konuşmaya başladı.

Kyojiro- A- Şey yok bir şey. Sadece...

Elini bayanın omzundan çekti onun rahatsız olmamasını istediği için. Tekrardan karşısındaki kadının okyanus gibi mavi gözlerine bakarak konuştu.

Kyojiro- Sizi sanki bir yerden gözüm ısırıyor. Daha önce tanışmış mıydık?

Yui- Sanırım bi başkası ile karıştırdınız, sizi daha önce hiç görmemiştim.

Dedi kadın biraz gergin bi şekilde. Önündeki yabancının niyetini anlamaya çalıyordu.

Kyojiro- Öyleyse sizinle tanışmak isterim, ben Rengoku Kyojiro.