☀️ Yolculuk Part-2 🌙

341 41 12
                                    

Selamlar herkese! Bugün nasılsınız bakalım? Ben iyiyim teşekkür ederim.Umarım sizde iyisinizdir.Bugün söyleyeceğim bir şey yok o yüzden hemencecik bölümümüze geçelim derim

Yazarınız;
-Dilara

Yarın için odama çıkmış ve ufak olan bavuluma kıyafet koyuyordum zaten 2-3 günlüğüne gidiyorduk o yüzden fazla kıyafete veya fazla büyük bavula gerek yoktu.5 tane sonbahar havasına uygun t-shirt koydum.Kısa kollu giyecek kadar sıcak veya kazak giyecek kadar soğuk değildi hava.Rüzgarlı ve serindi.3 tane eşofman ve 2 tane pantolon koydum ve bavulum tamamlanmış oldu.Sessizce bavulun fermuarını kapattım ve yatağımın soluna koydum

Mora Anneme haber vereli 5 saat olmuştu ve hava ise çoktan fark edilebilir bir kararmaya varmıştı.Yani kısacası akşam olmasına az kalmıştı

"Eclipse! Ben gitmeden önce hatırlatayım,Babana gideceğin konusunda haberdar et.Gerçi seni zaten görür ama ne olur ne olmaz!"diye aşağıdan bağırdı Goldie

"Tamam,Goldie!"diye yanıtladım onu ve onu kontrol etmek için aşağıya doğru indim ancak Goldie etrafta gözükmüyordu.Belki Buz dolabı mutfağın görüş alanını kapatıyor diye mutfağın yanına gittim ama yoktu

Gitmişti.Bu da biraz hızlı olmuştu be sanki yer yarıldı da içine düştü.Her halde sistem böyle diye düşündüm ve yeniden odama çıktım.Balkondaki çatıya yeniden çıktım ve bu sefer bana bakan ve yüzünde bir sırıtış olan Silver'ı gördüm

Kahkahama engel olamayarak konuştum

"Buradan geldiğimi artık çözdün ha?"

Silver gözlerini kapattı ve omuzlarını silkti.Bu esnada ise yanına çoktan gelmiştim

"Zaten biliyordum.Tahmin etmesi o kadar da zor değil.Hadi anlat bakalım bugün neler oldu?"

"Hani benim şu Lanetli Ay Kralı olan eleman vardı ya onu hiçbir yerde bulamadım o yüzden Müdür John'a haber verdim ve Müdür John ise Kraliçe Haumea'nın Sarayındaki kütüphaneye gitmemi söyledi.Bende birkaç arkadaşımı yanıma alacağım ve O kütüphaneye gideceğim.Annem,sana haber vermemi istedi"

Silver'ın kaşları hafiften çatıldı

"Bir dakika,Sen Kraliçe Haumea'nın Sarayına gideceksin.Peki kaç günlüğüne?"

"2-3 gün çok fazla değil"

"Buradaki derslerin ne olacak? Yok yazılma falan?"

Yemin ederim şu ana kadar bunu tek soran Coral ve Babam olmuştu.Bu konuda bir paranoyaları vardı belli ki.Benim bu konuda pek fazla problemim yoktu.Bizi gönderen zaten Müdür John'du.Müdür John göndermese ve biz keyfimizden gitsek bizi yok yazabilirdi elbette ancak onun gözetimi altında gidiyoruz,bunun onun için sıkıntı olacağını sanmıyordum

"Müdür John verdi izini zaten,bizi yok yazacağını sanmam"

Silver'ın yüz ifadesi biraz daha sakin bir ton aldı ve başını salladı

"Sen öyle diyorsan öyledir"dedi sakince ancak içindeki kuşku hiç sönmüşe benzemiyordu

Hızlı ve ani bir şekilde arkamdan birileri çatıya doğru indi.Göz ucuyla da olsa gördüğümden yerimde zıpladım ve hemen arkamı döndüm.Arkamda Datrone,simsiyah kanatlarını açmıştı ama bizi gördüğü için yavaş yavaş kanatlarını kapatıyordu

"Ben çok özür dilerim,sizi korkutmak istemedim.Evin içinde değildin bende girmek istemedim o yüzden seni yukarıda aradım ve burada olduğunu görünce indim ve sonrasını biliyorsun zaten"dedi Datrone.Cümlesinin başlarında sesi endişeli çıkarken sonlara doğru sakinleşmişti

Göğüsümde olan elimi indirdim ve Datrone'a oturması için sol yanımı gösterdim.Utansa da yanıma geldi

"Ne oldu neden geldin?"

"Şu araştırma işini biliyorsun.Vernica ve Tyler'a da gelmek isteyip istemediklerini sordum ancak Vernica,orada yanlışlıkla birinin kanını emer de sıkıntı çıkar diye gelmek istemedi,Tyler'ın izin alması ise bayağı zor olduğundan o da gelemiyor"

"Yani Gece Klübünden sadece sen mu varsın?"

Datrone başını olumlu anlamda salladı

Vernica ve Tyler ile ben görüşecektim ancak vaktim olmadığından eve dönerken,Datrone'u bulmuş ve benim yerime Vernica ve Tyler ile konuşmasını söylemiştim.Konuşmuş olmalı ki bana rapor vermeye gelmişti

Datrone bize şaşkınlıkla bakan babama dönmüştü

"Sizi unuttum afedersiniz,Ben Datrone,Datrone Blackwing.Eclipse'in Gece Klübünden arkadaşıyım"

Silver'ın küçümser ve sert bir şekilde Datrone'u süzmesini beklemiştim ancak Silver samimi ve sakin bir şekilde ona uzatılan eli tuttu ve el sıkıştılar

"Tanıştığımıza memnun oldum,Genç adam.Ben Silver"

Benim yaşlarımda birinin ona 'Genç adam' Demesini Datrone elbette garip bulmuştu ve yüzü saniyeliğine de olsa şaşkına dönmüştü ancak çaktırmadan gülümsedi

"Her neyse,Ben çok uzun süreliğine kalmayayım.Eşyalarımı hazırlamam gerek,Yarın görüşürüz,Eclipse!"dedi ve ayağa kalktı.Bizden uzaklaştı ve kocaman kanatlarını açarak havaya doğru hızlıca yükseldi

Yanımızdan yavaş bir şekilde uçarak uzaklaşmasını izledim.Nazik ve sakin davranışları benim kalbimin resmen deli gibi atmasını sağlıyordu

Gözlerimi yavaş yavaş uzaklaşan Datrone'dan ayırmamıştım ancak Silver'ın alaylı bir 'hıh' sesi çıkardığını duydum

"Müstakbel damadım iyiymiş Eclipse"

O anda yüzümün elma gibi olduğunu göremesem de hissetmiştim.Kesinlikle ondan bu cümleyi beklemiyordum 40 yıl düşünsem aklıma bile gelmezdi.Yeni Ay Evresinde Datrone'un kanadını yakan Babam şimdi bunu diyordu

Yavaş bir şekilde ona doğru döndüm.Sağ eli,sağ yanağında duruyordu ve bana sinsi sinsi bakarak gülümsüyordu

Tralia bir,Troy iki,Babam ise üç olmuştu

"N-Neden bahsediyorsun?"

"Bende aşık oldum Eclipse.O yüzden o bakışı iyi bilirim"dedi Silver

Olduğum yerde büzüştüm ve ondan gözlerimi kaçırdım

"S-Saçmalama lütfen"

"İyi şimdilik susuyorum"dedi Silver ancak sessizce kahkaha atması bunun burada bitmediğinin bir kanıtıydı

☀️🌙

Sabahın erken saatlerinde bizimkileri Lobide toplamıştım.Troy ve Tralia resmen uykudan bayılmak üzerelerdi.Coral,sabahın soğukluğu yüzünden titrerken,Datrone dimdik duruyordu

"Sen nasıl üşümüyorsun?"dedi Coral

"Babam.Babam Ölüm Meleği olduğu için Üşüme ve Terleme gibi hisleri yok ve bana da geçmiş"

Coral ise sadece başını salladı.Müdür John yanımıza geldi ve bizi Argent'in Köprüsünden geçirerek bir Okul Otobüsüne bindirdi

Evet,Okul Otobüsü

"Bol şans çocuklar,Sizi yapmanız veya yapmamanız gereken şeyler konusunda uyarmayacağım.Siz sonuçta artık kocaman oldunuz.Sorumluluk sahibi olduğunuzu düşünüyorum"

Müdür John insaflıymış yarım saat oturup bizi sanki 5 yaşında çocuklarmış gibi tembih etmedi

"Dikkatli olmayı sakın unutmayın anlaştık mı?"

Kimsenin konuşacak hâli olmadığından arabadan ses gelmedi.Müdür John,şoföre doğru gitti ve böylece araba çalıştı ve yavaş yavaş okuldan uzaklaştık

Yeni bir yolculuk bizi bekliyordu

...

Melezler Okulu-3:Suon Laneti Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin