☀️ Dinlenme ve Arkadaşlar🌙

284 29 5
                                    

Selamlar! Nasılsınız bakalım? Ben iyiyim teşekkür ederim.Umarım sizlerde iyisinizdir.Bugün söyleyeceğim bir duyuru yok.

Hadi çok uzatmadan yeni bölümümüze geçelim derim

Yazarınız;
Dilara

Eclipse'in ağızından;

Tam ona başımdan geçen her şeyi anlatacaktım ki Tralia,yavaşça parmağını dudaklarımın üzerine koydu ve hafiften bastırdı.Şaşkın bir biçimde ona baktığımda ise bana şefkatle gülümsediğini gördüm

"Eğer seni bu kadar etkilediyse anlatmana gerek yok.Müdür John'dan öğrenirim"dedi

Anlayışlı olması benim hoşuma gitmişti.Zaten de olanlardan sonra bende pek anlatmaya hevesli değildim.İçimde belirsiz bir boşluk vardı ancak bu belirsiz boşluğun,kafamdaki düşünceden ötürü olduğunu biliyordum.En azından kendimi iyi hissettirmek için ve kafamın biraz olsun dağılması için Tralia ile sohbet etmeye karar verdim

"Troy ve Coral nerede?"dedim

Bu soruyu sormamın nedeni sadece kafamın dağılması için değildi.Bunu gerçekten merak ediyordum,çünkü ortada gözükmüyorlardı

Tralia,transtan çıkmış gibi başını salladı ve cevap verdi

"Ah! Sen bayıldıktan sonra yanına geldiler elbette ancak ders zili çalınca,Troy'a derse girmesini söyledim,Hem dersleri kaçırmamak için hemde senin yanında çok kalabalık oluşturmamak için.Troy burada kalmak konusunda biraz mırın kırın etse de sonradan kabul etti aynı şekilde Coral'da ama Teneffüs olduğu an buraya geleceklerdir"

O anda tesadüf müdür bilemem ama Teneffüs zili çaldı.Yüksek zil sesinin koridorlarda yankılandığını duyuyordum

Tralia sırıtarak bana baktı

"İyi insan lafının üzerine gelirmiş"dedi

Olduğum yerde gerçekten yüksek bir kahkaha attım.Gerçekten hiç beklemediğim bir espriydi ve beni güldürmeyi başarmıştı

Revirin kapısının sakince açıldığını duydum.Kapı açıldıktan sonra yavaş yavaş gelen yürüme sesleri buraya doğru yavaşça yaklaşıyordu

"Bunu ona söylediğine inanamıyorum! Onu tehlikeye atabilirdin!"diye söylendi bir kadın sesi.Sesin tonundan bunun Müdür Yardımcısı Lisa olduğunu anlamıştım.Sesi bayağı sinirli çıkıyordu ama herhalde revirde de bağırmamak için sesini birazcık alçaltmayı tercih etmişti

Bir oflama sesi geldi

"Bilmesi gerekiyordu,bunu sonsuza kadar saklayamazdık!"dedi Müdür John'un pasif agresif sesi

"Bunu açıklaması gereken kişi sen değildin! Bunu açıklaması gereken kişi Güneş ya da Ay Kiliseleri ya da en azından Rahibe Mora'ydı!"

Adımlar tam önümüzde durdu.Müdür Yardımcısı Lisa derin bir nefes verdi ve daha sakin bir ses tonu ile konuşmaya başladı

"Her neyse! Bunu daha sonra tartışırız"dedi ve sessizce önümde duran perdeyi boydan boya açtı ve onlara doğru bön bön bakan Tralia ve Beni ortaya çıkardılar

Müdür Yardımcısı Lisa ellerini belinde birleştirdi ve tatlı bir biçimde gülümsedi.Arkasında ise Müdür John sakin sakin bize bakıyordu derken Müdür Yardımcısı Lisa yavaş yavaş yanıma yaklaştı,sağımda Tralia olduğu için soluma doğru gelmişti

"Eclipse? Daha iyi misin?"

"Bedenen biraz daha iyiyim evet ama zihinsel olarak kafam karışmış durumda" dedim sakin bir sesle

Müdür Yardımcısı Lisa tedirgin bir biçimde gülümsedi

"Eclipse,bugün direkmen evine git ve dinlen,Ne derslerine çalış ne de başka bir şey yap sadece evine git ve dinlen anlaştık mı?"dedi Müdür John sakin ama ciddi bir sesle

Bir Okul Müdürünün,Öğrencisine 'bugün ders çalışma' gibi bir talimat vermesi kabul edelim ki imkansıza yakındır ama her hâlde bugün olanlardan ciddi anlamda korkmuş olmalı ki derslerim konusunda bana kıyak geçmeye karar vermişti

Başımı yavaşça olumlu anlamda salladım

Müdür John sanki sağ tarafında birşey varmış gibi hızlıca kendi sağ tarafına doğru döndü,Perdenin uçta yan yana gelmesi sebebiyle birşey göremiyordum

"Afedersiniz Müdür John,sadece Eclipse'i görmeye gelmiştik"
Bu Coral'ın sakin ve sessiz sesiydi

Müdür John samimi bir şekilde gülümsedi ve kollarını sanki ona sarılmak istercesine açtı

"Tabii ki görebilirsiniz,Geçin hadi"dedi Müdür John ve yana doğru çekildi

Perdenin hemen yanından,Troy,Coral ve Datrone geldi

Datrone ile gözlerimiz kesiştiği anda kalbim deli gibi atmaya başladı.İçimdeki o boşluk duygusu,Datrone'un gelmesi ile birlikte yok olmuştu.Sanki siyah beyaz olan düşüncelerim aniden renk bulmuş gibiydi

Datrone resmen,Troy ve Coral'ı hafiften ittirerek yanıma geldi.Benimle konuşmadan önce Troy ve Coral'dan özür dilemişti sonrasında ise o simsiyah gözlerini benim gözlerimin üzerine dikti yeniden ve yeniden...

O Yeniden ve yeniden tekrar ve tekrar söylemek için canımı verirdim ben...Gözlerine kurban olduğum Siyah Kanatlı meleğim benim...

Artık inkar etmiyordum.Seviyordum onu işte! Cesareti bulduğum zaman direk onun yüzüne söyleyecektim

Datrone,yanıma çömeldi ve elimi tuttu,o soğuk eli,sıcak tenime değince hafiften titremiştim ama önemli değildi

"İyisin değil mi?"dedi o her zaman ki tatlı ve sakin sesiyle

Sadece onu başımla onayladım.Bunu der demez sıcak gülümsemesi yüzüne yayıldı

"Vay,Vay,vay Aşk Kuşları yeniden cıvıldamaya başlamış"dedi Tralia

Datrone'un yüzünde bir kızarma oldu ve gözlerini Tralia'ya dikti.Kızgın durmuyordu aksine çok sevimli ve masum bir biçimde bakıyordu

Onun bu sevimli hâline kıkırdamadan edememiştim

Derken Datrone'un arkasından,orta yaşlarda ince belli bir hemşire belirdi.Kahverengi saçları topuzdu.Hepimize tatlı tatlı gülümsedi

"Serumun bitmiş,Onu çıkarayım"dedi bana bakarak

Datrone elini,elimin üzerinden çekti ve başını hızlıca olumlu anlamda sallayarak Hemşire ile konuştu

"Tabii,Tabii! Ben en iyisi çekileyim de siz rahat rahat serumu çıkarın"

Hemşire onu umursamayarak yanıma yaklaştı ve kolumdan serumu yavaş yavaş çıkardı.Ben olduğum yerden yavaşça doğrulurken,Hemşire ise boş olan serumu eline almış ve çöpe atmaya gidiyordu.Gitmeden önce bana doğru döndü

"İşlemin tamamlandı,artık evine gidebilirsin ancak kendini fazla yorma ve eve giderken arkadaşlarından destek al,ilaçtan dolayı bacakların uyuşmuş olabilir ama merak etme,dinlenmeyle yarına hiç bir şeyin kalmaz.Çok geçmiş olsun"deyip gitti 

Dudaklarımı büzdüm ve başımı olumlu anlamda salladım,kendimi sol yana doğru sürterek yatağımın üzerinde oturmayı becerdim ama o yöne doğru kayarken bile ayaklarım sanki ben lafa basmışım gibi acımıştı

Kollarımı havaya kaldırdım.Sol yanıma Datrone,sağ tarafıma Troy girdi.Kollarımı ikisinin de omuzlarına attım ve yürümeye başladık.Tralia ve Coral ise arkamızdan geliyorlardı

Ayaklarım her ne kadar acısa da Troy ve Datrone'un desteği çok işe yarıyordu.Arkamızda duran Tralia ve Coral'ı da unutmamak gerekiyor

Bu şekilde yavaş yavaş tahminimce 20 dakika sonra revirden çıktık ve okulun çıkış kapısına kadar yol almaya başladık

Her ne kadar kendimi ameliyattan çıkmış yaşlı biri gibi hissetsem bile benim yapabileceğim bir şey yoktu.Bir gün boyunca bunu çekecektim işte

...

Melezler Okulu-3:Suon Laneti Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin