Melezler Okulu-3:Suon Laneti

☀️ Suon Laneti Part-2 🌙

Selamlar! Nasılsınız bakalım? Ben iyiyim teşekkür ederim.Umarım sizlerde iyisinizdir.Bugün söyleyeceğim bir duyuru yok.

Hadi çok uzatmadan yeni bölümümüze geçelim derim

Yazarınız;
Dilara

Gözlerimi şokla kırpıştırdım ve sonra ona doğru yürüdüm. Adımlarım şoktan çıkan sesimden ziyade oldukça sakindi

"N-Ne Suon Laneti? Bu konuda bilmemem gereken ne var? Müdür John?"

Müdür John hala bakışlarını sürdürdü ve sonra konuşmaya başladı

"Biliyorsun Eclipse, Suon Çocukları şimdiye kadar var olan en güçlü melez türüdür. Bu tür güçler elbette bir takım sorunları barındırıyordu. Kardeşlerinden bazıları o kadar güçlüydü ki birçok yıkıma neden oldu"

Bunu dedikten sonra ona tamamen aptalca bir şey söylemiş gibi baktım.Kardeşlerimi tanıyordum ve ayrıca gerçekten güçlü olduklarını ve sorun çıkarabilecek kapasiteye sahip olduklarını biliyorum buna bende dahildim ama Suon Çocukları Kitabında bir Suon Çocuğunun neden olduğu yıkımdan hiç bahsedilmemişti

"Ama, The Suon Çocukları Kitabı... Bu tarz bir yıkı-" diyemeden Müdür John sözümü kesti

"Sence Suon Çocukları Kitabında sana bile söylemeye çekindiğimiz bir şeyi yazarlar mı?"diye konuştu

Bu cümle olduğum yerde kalmama sebep oldu.Konuşamamıştım çünkü bu durumu savunacak bir argümanım yoktu.Müdür John derin bir nefes verdikten sonra ona konuşmasını devam ettirmesi için yalvaran gözlerle bakmaya başlamıştım

Artık bakışlarımdan mı olsa gerek Müdür John'un sert bakışları yumuşamıştı ve biraz daha hüzünlü bir tona yerini bırakmıştı

"Hikayeye devam edelim, Melezler Konseyi ve Canavarlar Konseyi, Suon'ların neden olduğu yıkımları kontrol edemediklerini fark ettikten sonra gerçekten korkunç bir şey yapmaya karar verdiler...Kara Büyü ile onları yok etmeye"

Dedikten sonra içimde bir şeyler parçalandı. Titreme durduramadım ve derin bir nefes aldım

"Yani... Suon'lara... Soykırım mı yapmaya çalıştılar?"

Müdür John yanıma geldi, diz çöktü ve omuzlarımdan tuttu ve doğrudan gözlerime baktı ve nedense sakin hissetmeye başladım,bana çok korkunç bir şey söylemesine rağmen kendimi rahat hissediyordum ki muhtemelen beni sakinleştirmeye çalıştığı için böyle hissediyordum

"Evet...Ancak Ay Kilisesi,Güneş Kilisesi ve birçok Canavar ve Melezler bu duruma karşı çıktılar,Suon'ların kontrol edemediği bir durum olduğu için bu tarz bir cezayı hak etmediklerini düşündüler.Melezler Konseyi ve Canavarlar Konseyi soykırımdan ziyade bir ceza vermeye karar verdiler.Eğer herhangi bir Suon Çocuğu yok etmeye yönelik bir büyü yapmaya kalkarsa onların tümünü yok edecek bir büyü daha doğrusu bir lanet yaptılar"

"Suon Lanetli..."dedim

Müdür John başıyla beni onayladı ve ellerini benden çekti.Bunları duyduktan sonra biraz olsun rahatlamıştım ancak bu sadece ufacık bir değere sahipti içimde şu an kocaman bir korku ve kafa karışıklığı dalgası hakimdi

Marisol,Ilkay'ın Ailemize asla ihanet etmeyeceğini söylemişti ama Ilkay,Bu tarz bir lanetin var olduğunu bildiği hâlde ki bilmemesinin imkanı yok,Ilkay bir ruhtu,Yaşlı bir ruhtu illaki bir şeyler biliyordu.Neyse! Bu Laneti bildiği hâlde neden kardeşlerimizi bu işin içine sokuyordu? Neden onların yok olmasını sağlayacak bir duruma sebep oluyordu?

Müdür John'a bir kez daha baktım.

"Ama kız kardeşim Marisol dedi ki, Lanetli Ay Kralı kardeşlerimizi incitmek istemiyor... O sadece insanları incitmek istiyor" dedim çok zayıf ve sessiz bir sesle

Müdür John bir saniye kadar kafası karışmış bir yüzle bana baktı ve sonra bir kez daha ciddi bakışlarıyla bana bakmaya başladı.

"Marisol sana bunu mu söyledi?" Kelimenin tam anlamıyla 'Marisol aslında seni kandırdı' der gibi bir ses tonuyla söylemişti

"Evet... Bana söylediklerinin yalan olduğunu mu düşünüyorsunuz?"

"Suon Çocuklarını sadece sen biliyorsun Eclipse.Ben onlarla iletişim kuramıyorum.Sadece sen kuruyorsun ve sana verdiğim onca kanıttan sonra The Lanetli Ay Kralı'nın sadece insanları incitmek istediği fikri bana çok inandırıcı bir argüman gibi gelmiyor"

Bunu dedikten sonra resmen başımın döndüğünü hissettim.Bu olabilir miydi? Marisol bizi kandırıyor olabilir miydi? Aramızda bir hain olabilir miydi? Bütün bunları düşünmeye başladıkça midemin bulandığını hissettim.4 adım uzağımda olan Müdür John bile endişeyle yanıma gelmişti

"Eclipse...Betin benzin attı...Gel,seni revire götüreyim"

Müdür John beni hem sol omuzumdan tutuyor hemde sağ elimden tutarak beni yürütmeye çalıyordu ancak kendimi o kadar çok yıkılmış hissediyordum ki gözlerimin karardığını hissettim

Bundan sonra ise tamamen karanlıktı

☀️🌙

Uyandığımda beyaz yataktan tut 3 tarafımı kapatan beyaz perdelere kadar bir revirde olduğumu fark ettim ve Tralia hemen yanımdaydı

Tralia bana gülümsedi ve sol elini göğüsüne koydu.

"Ejderha Lordu Savielle'e şükürler olsun ki iyisin"

"Ne oldu? Müdür John'un Odasındaydım ve sonra"

"Müdür John sana bir şey söylemiş ondan sonra ise sen bayılmışsın.Öğle yemeğine gelmedin,bu yüzden endişelendik, Bay Peter'a nerede olduğunu sorduğumuzda, Müdür John'un ofisine gittiğini söyledi.Müdür John'un Ofisine gittiğimizde ise Müdür John ortalarda yoktu Müdür John'un yerine,Müdür Yardımcısı Lisa oradaydı ve bize senin bayıldığını ve Müdür John'un seni buraya getirdiğini söyledi ve işte buradayız"

Ona baktım ve sağ kolumu alnıma koydum, sol kolumdan bana verdikleri ilaçlara rağmen başım hala dönüyordu.Gözlerimi kapatmıştım

"Müdür John sana ne söyledi Eclipse?"dedi Tralia.Yüz ifadesini görmemiştim ama ses tonundan endişeli olduğu belliydi

"Asla,bilemem gereken bir şeyi"dedim Gözlerim kapalı,elim alımda ve yorgun bir sesle

...