10) Adı Konmamış Bir Şeyler Var

166 17 2
                                    











"Sevginin bulaşıcı bir yönü vardır ve sevgi sonsuzluğa sahip bir güçtür."

Öğretmenim Bir Bakar mısın?, Doğan Cüceloğlu











Sarı saçlı genç günlerdir uyumuyor, yemiyor elinde sevgilisine ait yastıkla sadece yatıyordu. Ona söylediklerini düşündü haklı olduğunu biliyordu. Ancak Sevgilisi neden ona geri dönmüyordu. Her zaman dönerdi. Ne olursa olsun yoongi ona gelmişti. Hep gelirdi. Sarı saçlı genç en kötü kavgalarını düşündü. Yoongi kendisiyle başlattığı küslüğü ona birisi sarkıntılık edince bıraktığını hatırladı.

Belki de sevgilisinin oma dönmesi için sadece onu kıskanması gerekiyordu. Onu kıskanmalı kavga çıkartmalı ve yine ona gelmeliydi. Park jimin tüm bunları düşünürken sevgilisinin ihtiyacı olan tek şeyin kuru bir özür olduğunu düşünemedi. Zihninden geçen bir ses ona her şeyi boşverip sevgilisine kendisini affetmesi için yalvarması gerektiğini söylese de gururu buna hep engel oluyor, yalvarması gereken kişinin yoongi olduğunu savunuyordu. O gün kendisine çok kırıcı bir şekilde konuşan çocuk pişman olmalıydı.

Pişman olmalı ve yeniden park jimin'e dönmeliydi. Onun ellerini özlüyordu. Yakın arkadaşları taehyung ve Hoseok yoongiyle sakince konuşmasından yana olduklarını söyleseler bile jimin yoongi ayağına gelmeden durmayacağını belirtti.

Ve park jimin belkide pamuk ipliğine bağlı olan ilişkilerini bu sefer gerçekten kaybettirecek o hatalı planı uyguladı.

Minik bir kıskançlık planı için sınıflarındaki en kendi halinde başına bela olmayacak çocuğu seçti. Çocukla her zamanki çardağa gitmek yerine daha da göz önünde olan fakülte kantinindeki çardağa oturdu. Çocukta kendisiyle otururken gruptan arkadaşlarına nerede olduğunu bildiren bir mesaj attı. Bu gruba yazmasını sebebi grupta yoongi de vardı ve onu görmek için buraya geleceğini adı gibi biliyordu. Çok geçmeden yoongi sırt çantasıyla kalabalık kampüs çimlerine oturdu. Gözleri etrafı tararken bir kaç fısıltı ve kendisine dönen gözler canını iyice sıkarken gözleri jiminin olduğu çardağa kaydı.

Yüreğinden bir çığlık koparken sadece bakakaldı. Etleri çiğ çiğ yandı, tırnakları söküldü sanki yerinden. Beyninde biri devamlı çığlık atıyor susmak bilmiyordu. Gözlerini karşısındaki manzaradan çekemiyordu. Onun güzeli, başka bir adamlaydı. Sevgilisinin sarı saçlarına hayranlıkla dokunan ellere baktı. O ellerin sevgilisinin ellerine kayışına şahit oldu. Hep kollarının arasında olan o ince bel başka bir kol tarafından sarıldı. Sevgilisi tatlı bir kıkırtı bıraktı.

Yoongi ölmeyi diledi. Canı öyle yandı ki ellerinden biri sıkışan kalbine gitti. Güzel sevgilisi, artık onun bile değildi. Zihnindeki çığlık hiç durmadan devam etti. Gözleri gördüğü manzarayı bir saniye kaçırmazken her anı zihnine kazıdı. İçinde bağıran ses dayanılmaz raddeye geldiğinde dudaklarına acı bir inleme olarak düştü.

Yaşadığı şok midesine vururken bulanan midesiyle yüzünü buruşturdu.
Yoongi hipnoz olmuş gibi güzelinin belindeki kola baktı. Öyle dikkatli baktı ki zihni bu görüntüyü hafızasına iyice kazıdı. Son kez sevdiği adamın gözlerine baktı. Onun gülen gözlerinden yaşlar damladığını gördü. Kendi yüreğinin yangınında sevdiği adamın minik damlaları ona alay gibi geldi. Yoongi daha çok kırıldı.

Sırt çantasını sırtına taktı elleri cebinde belki de hayatında ki en büyük yenilmişlikle kampüsün çıkışına yürüdü. Aklına ne arabası geldi ne bisikleti yoongi sadece yürüdü. Ayakları şişti yürümekten, düştü, kalktı yürüdü. Saatler sürerken yürüyüşü beyninde tek bir görüntü vardı. Sevgilim diyemedi içinden, düşünürken bile ona sahiplik eki koyamadı artık. Güzeli değildi, jimini değildi, sevgilisi değildi. Sevdiğim adam dedi içinden unutmak zorunda olduğum adam dedi ama benimseyemedi bir türlü sahiplenemedi. Yoongi jimine bunun için de ayrı kırıldı. Yoongi ağlamadı hiç ama yürürken saat başı kustu. Midesinde bir şey kalmadığında yeşil bir sıvı kustu. Yoongi jiminden vazgeçti.

Dear Liar / TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin